Dünyada kullanımı giderek artan alüminyumun hammaddesi alüminanın üretiminde kullanılan boksitin Türkiye’deki en büyük üreticisi ve ihracatçısı CTC Madencilik, önemli bir stratejik yatırım için kolları sıvadı. Türkiye’nin ithal alümina bağımlılığını azaltma hedefiyle yola çıkan CTC, Türkiye’nin en büyük alümina tesislerinden birini 2024 yılında hayata geçirmeyi planlıyor.

Ekonomim’de yer alan Evrim Küçük imzalı habere göre CTC Madencilik Yönetim Kurulu Başkanı Devrim Türk, kullanım alanının gidererek artan ve gelecekte daha da gelişeceği öngörülen bir ürün olan alüminyumun hammaddesi boksit ve alümina da daha fazla söz sahibi olmak istediklerini söylüyor. Bunun için de stratejik bir yatırım için düğmeye basıldı.

Türk, boksiti yurtdışına gönderirken aynı zamanda Türkiye’nin ciddi bir ithalatçı olduğu alümina, kahverengi alüminyum oksit (brown fused alumina) ve alüminyuma yönelik büyük bir yatırım planı içinde olduklarını belirtiyor. Türk’ün verdiği bilgiye göre, Türkiye’ye büyük maliyet getiren bu alanlardaki ithalat gereksinimin azaltacak bir tesis kurulması için harekete geçen CTC, MAPEG tarafından açılan 15 adet boksit maden sahası için ara/uç ürün üretimine yönelik tesis kurulması ihalesini kazandı. Toroslar kuşağındaki en verimli boksit sahalarını kapsayan ihaleyle ülkemizde boksit madenciliğini geliştirmek ve alüminyum sektöründe yeni bir tesis kazandırılması hedefleniyor.

Saha ve Ar-ge çalışmaları yapılan projenin ikinci aşaması olan fizibilite çalışmaların bu yıl tamamlanmasının ardından 2024’te tesisin kurulması planlanıyor.

Boksitin alüminaya dönüştürüleceği tesisi stratejik büyük bir yatırım olarak tanımlayan Türk, kahverengi alümina, beyaz alümina ve kalsine boksit gibi ülkemizde kullanılan tiplerin üretileceği bu tesisin ithalatın ve dolayısıyla cari açığın azalmasına yardımcı olacağını ifade ediyor. Üretilen alüminanın bir kısmının iç piyasadaki alüminyum üreticileri tarafından kullanılması, bir kısmının da ihraç edilmesi planlanıyor. Türk, hem lojistik hem de knowhow desteği gerektiren bu proje için yurtiçinde ve yurtdışında işbirliği görüşmeleri yaptıklarını da ifade ediyor.

CTC, sadece Türkiye’nin değil dünyanın en büyük boksit üreticileri arasında yer alma peşinde koşarken bu hedefi doğrultusunda dev boksit yataklarının yer aldığı Afrika’da da harekete geçti. Sierra Leona’da 3 sahada üretime başlayan şirketin hedefi ilk etapta 1 milyon ton ihracat gerçekleştirmek. Nihai hedef ise 10 milyon ton. Türk, “Böylelikle küresel bir oyuncu olup dünyada boksit tedarikinde çift haneli pay almayı hedefliyoruz. Dünyada boksit arzında yüzde 10’un bile üzerine çıkabiliriz” diyor. Türk, Afrika pazarındaki faaliyetleri ve kendilerine ne gibi avantajlar sağlayacağıyla ilgili şunları söylüyor: “Afrika, zengin boksit yataklarına sahip. Dünya boksit pazarını Gine yönetiyor. İhracatın yüzde 45’i bu ülke tarafından sağlanıyor. Biz de Sierra Leone 320 milyon ton rezerve sahip 3 sahada üretime başladık. Hedefimiz bu yıl 1 milyon tonla başlayıp, 2025’te 7 milyon ton ve nihai olarak yıllık 10 milyon ton ihracata ulaşmak.            

Alüminyum sektörüne yönelik olarak Çin ve Avrupa’da satışlar var. Ancak enerji krizinin Avrupa’da alüminyum pazarını olumsuz etkilemesi nedeniyle satışların üçte 2’sinin Çin’e yöneleceğini söyleyebiliriz. Diğer sektörler örneğin çimento için ABD ve Kanada önemli müşteriler arasında.

Afrika’nın boksiti Türkiye’deki boksite göre daha rekabetçi bir ürün. Türk boksiti ‘high temperature’ yani çözülmesi için daha fazla enerji gerektiriyor. Bu da işleme maliyetini artırıyor. Afrika’nın ürünü ise ‘low temperature’ ve buna yönelik talep de artıyor. Bundan ötürü dünya boksit pazarının yakından izlediği bir proje yürütüyoruz. İşbirliği teklifleri var, kapımızı çalanlar var. İleriki dönemlerde bu teklifleri değerlendirmeyi gündeme alabiliriz.”

Bu yıl için boksitte yaklaşık 3 milyon ton üretim ve ihracat hedefi koyduklarını belirten Türk, özellikle Türkiye’yi sarsan deprem felaketi sonrası baş gösteren lojistik sıkıntılar ve altyapı sorunları çözülürse 5 milyon ton potansiyel öngörüyor.

Üretimlerini ağırlıklı olarak İslahiye’de yapan şirketin sevkiyatlarında demir yolları kritik önemde ve Türk bu noktada Türkiye Cumhuriyeti Devlet Demiryolları’na (TCDD) destek çağrısında bulunuyor. “Geçtiğimiz yıl 1,5 milyon ton yükü TIR’larla 200 bin ton yükü ise demiryoluyla taşıdık” diyen Türk, bu hattın geliştirilmesi için TCDD ile görüşmelerin sürdüğünü söylüyor. Günde 1 trenden bu yıl 3 trene çıkmayı amaçladıklarını fakat depremin yol açtığı hasarın aksamalara neden olduğunu ifade eden Türk, “1,5 ay içinde hattın yeniden açılmasının gündemde. Görüşmelerimiz sürüyor. Bölgeye yeni bir istasyon kurulmasına yönelik çalışmalar var. Hat yeniden açılırsa günde 5 trene çıkabiliriz.” diyor.

Bu arada Devrim Türk, demiryollarının farklı fiyatlandırma sisteminden dolayı yakın bölgelere yapılan sevkiyatlarda kara yollarına göre daha maliyetli olmasının ciddi bir dezavantaj olduğuna dikkat çekiyor. Türk, görüşmeler çerçevesinde fiyatlandırma konuda da destek beklediklerini dile getiriyor.

UYARI

Bu haber bir “Madencilik Türkiye Dergisi” haberidir. Her Hakkı Mayeb Ltd.’ye ait olup izinsiz olarak kopyalanıp yayınlanması suçtur ve yasaktır. Kaynak gösterilmeden kullanılması durumunda yasal işlem başlatılacaktır. Kaynak gösterilerek kullanılmak istenmesi halinde “Bu haber/makale Madencilik Türkiye Dergisi’nden alınmıştır” ibaresi ile birlikte haberin linki verilmeli, link de web sitemize yönlendirilmelidir.

Epiroc
Önceki İçerikMadencilik ve Seramik Sektörlerinin İş Birliği İçin SAM’ın Önemi
Sonraki İçerikFlottweg Dekantör Santrifüj ile Proses Suyundan Yüzde 90 Tasarruf Sağlayın!