Nils Engelke
Halkla İlişkiler ve İletişim Müdürü

Bugün sokaktaki insanlara hangi hammaddelerin en önemli olduğunu düşündükleri sorulacak olursa, neredeyse hiç kimse “kum” kelimesinden bahsetmez. Kum, dünya çapında bilinen en temel hammaddelerden biridir. Örneğin evler, havaalanları, yollar ve çok daha fazlasını inşa etmek için her yıl devasa miktarlarda kuma ihtiyaç duyulur. Kum, yalnızca kum ihtiva etmediğinden ve yeryüzünden istenen kalitede çıkarılamadığından, Nürnberg yakınlarındaki Reithelshöfer Group’a dahil Sandvertriebs- und Verwertungsgesellschaft GmbH & Co. KG gibi şirketler kum işleme tesisleri kurmuşlardır. Her gün tonlarca çakıl ve kum çıkarılırken, bu üretimin elbette aynı zamanda kaynak tasarrufu sağlaması ve ekonomik olması gerekmektedir. Suyun verimli kullanılması da bunda belirleyici bir rol oynamaktadır. Reithelshöfer şirketi, yıkama suyu arıtımı için bir Flottweg dekantör santrifüj kullanmaya başladığından beri şirket için muazzam bir tasarruf elde edildi: Yeni teknoloji, temiz su ihtiyacını saatte 350 metreküpten saatte sadece 20 metreküp’e düşürdü.

Aşamalı Ayırma

Kum çıkarmak için çok miktarda su gereklidir. Son aşama olarak ise, çıkarılan materyalin çakıl, kum, kil ve kömür gibi bileşenlerine ayrılması gerekmektedir. Çok fazla su kullanılarak yapılan eleme işlemiyle kum ve çakıl istenen tane boyutlarına getirilir. Arıtma sürecindeki en büyük zorluklardan biri, gerekli su miktarını ayarlamaktır. Sürekli olarak sağlanması gereken temiz su miktarını en aza indirmek amacıyla, kullanılmış olan yıkama suyu partiküllerinden ayrılır ve yeniden kullanılır. Sonuç olarak, kalan kütleden ne kadar değerli su ayrılıp saflaştırılabilirse, tüm üretim süreci ekonomik olduğu kadar ekoloji ve enerji açısından da o kadar verimli olur.

Geleneksel Çamur Susuzlaştırma Yöntemleri Teknolojik Olarak Sınırlarına Ulaşmıştır

Yıkama suyu geleneksel olarak iki aşamada arıtılmaktadır ve günümüzde hala birçok şirkette bu şekilde kullanılmaktadır: İlk olarak, iri partiküller çökeltme işlemi yoluyla sudan ayrılır. Daha sonra, genellikle flokülant kullanımıyla filtrelerde daha fazla miktarda su çamurdan ayrılır. Günümüzün teknoloji standartları ve sürekli artan üretim hacmi göz önünde bulundurulduğunda, bu tür çamur susuzlaştırma teknikleri artık yeterince verimli değildir. Sürekli olarak getirilen yeni düzenlemeler ve artan maliyetler, üreticileri atık çamur miktarlarını olabildiğince küçük tutmaya ve temiz su kullanım miktarını en aza indirmeye zorlamaktadır.

Yenilikçi Prosedürleri Benimseme

Nürnberg yakınlarında bir kum işleme şirketi olan Reithelshöfer GmbH yetkilileri, kum işleme prosesinden suyun geri kazanılması, yeni atık sahaları açma izni alınmasının neredeyse imkânsız hale gelişi ve bunun yüksek maliyetleri nedeniyle yıkama suyunun arıtılması ve saflaştırılması konusunda özel önlemler alınması gerektiğine karar vermiştir. Daha sonra Reithelshöfer, sektörde pek de alışılmadık ancak oldukça yenilikçi bir adım attı. Kum yıkama suyunun çok daha verimli bir şekilde arıtılmasını sağlamak ve sürekli büyüyen atık yığınlarında ıslak çamurla büyük miktarlarda su kaybetmekten kaçınmak için diğer endüstriyel sektörlerde uzun süredir standart olarak kullanılmaya başlanmış bir tekniği kullanmayı tercih etti: Dekantör Santrifüj Teknolojisi.

Yazının devamı Madencilik Türkiye Dergisi 94. sayı 46. sayfadadır.

Yazının devamını buradan okuyabilirsiniz.

UYARI

Bu haber bir “Madencilik Türkiye Dergisi” haberidir. Her Hakkı Mayeb Ltd.’ye ait olup izinsiz olarak kopyalanıp yayınlanması suçtur ve yasaktır. Kaynak gösterilmeden kullanılması durumunda yasal işlem başlatılacaktır. Kaynak gösterilerek kullanılmak istenmesi halinde “Bu haber/makale Madencilik Türkiye Dergisi’nden alınmıştır” ibaresi ile birlikte haberin linki verilmeli, link de web sitemize yönlendirilmelidir.

Epiroc
Önceki İçerikMinertolia Metaproject S.A’nın Türkiye Temsilcisi Oldu
Sonraki İçerikDoğal Taş Sektöründe İş Kazalarını Ortadan Kaldıracak İş Sağlığı ve Güvenliği Projesi Başladı