Roma Hukuku’nda arazinin mülkiyet hakkına ilişkin olarak kullanılan ilke “Cuius est solum” ilkesidir. Arazi malikinin yalnızca zemine malik olmadığını, altında ve üstünde olan her şeye malik olduğunu ifade eden bir ilkedir. Söz konusu ilke ülkemizde “arazi mülkiyeti” hususunda temel ilke kabul edilmiş ve Medeni Kanun madde 718’de düzenlenmiştir. Kanun metninden de açıkça anlaşılacağı gibi ülkemiz hukukunda arazi mülkiyetine malik olan arazinin altında ve üstünde bulunan tüm metalara da maliktir. Ancak bu ilkenin istisnalarından bir tanesini madenlerin hukuki durumu oluşturmaktadır.

Madenlerin mülkiyeti hususunda, hukukumuz temel ilkeden ayrılmış ve “kamu mülkiyeti sistemi”ni benimsemiştir. Hukuk sistemimizde maden arama ve işletme hakkı ruhsat yöntemiyle özel kişilere ve şirketlere verilmektedir.

1982 Anayasası’nda madenlerle ilgili doğrudan bir düzenleme yapılmamıştır. Ancak madenler Anayasa madde 168’de “Tabii Servetler ve Kaynaklar” başlığı altında değerlendirilmiş ve kapsayıcı bir hüküm kurulmuştur.

Anayasa madde 168 uyarınca, madenler devlete aittir. Ancak devlet tarafından özel kişilere maden aranması ve işletilmesi için özel izin verilmektedir. Kişiler devlete belli bedeller ödeyerek ve mevzuatta düzenlenen iş ve işlemleri gerçekleştirerek madenleri aramaya ve işletmeye hak kazanmaktadır. Bu hakkı sağlayan hukuki kavrama “ruhsat” adı verilmektedir. Madencilik faaliyetleri bütünüyle “Ruhsat Hukuku” kapsamında gerçekleştirilmektedir. Bu nedenle madencilik faaliyetlerinin varlığı, “ruhsat”ların varlığına bağlıdır.

Ruhsat kavramı için doktrinde birçok tanım bulunmaktadır. Ancak temel olarak ruhsat bir kamu hizmetinin gerçekleştirilebilmesi için yetkili idare tarafından, tek yanlı bir idari işlemle verilen izni ifade etmektedir. Maden Hukuku’nda “Arama Ruhsatı” ve “İşletme Ruhsatı” olmak üzere iki ruhsat türü bulunmaktadır. Maden Kanunu madde 3 uyarınca arama ruhsatı “Belirli bir alanda maden arama faaliyetlerinde bulunulabilmesi için verilen yetki belgesini”, işletme ruhsatı “İşletme faaliyetlerinin yürütülebilmesi için verilen yetki belgesini”, ruhsat hukuku “Ruhsat sahiplerinin ruhsattan doğan hak ve yükümlülüklerini” tanımlamaktadır.

Detaylar Madencilik Türkiye Dergisi’nin 118.sayısındadır.

UYARI

Bu haber bir “Madencilik Türkiye Dergisi” haberidir. Her Hakkı Mayeb Ltd.’ye ait olup izinsiz olarak kopyalanıp yayınlanması suçtur ve yasaktır. Kaynak gösterilmeden kullanılması durumunda yasal işlem başlatılacaktır. Kaynak gösterilerek kullanılmak istenmesi halinde “Bu haber/makale Madencilik Türkiye Dergisi’nden alınmıştır” ibaresi ile birlikte haberin linki verilmeli, link de web sitemize yönlendirilmelidir.

Epiroc
Önceki İçerikKritik Mineraller, ESG ve Sorumlu Madencilik
Sonraki İçerikMadenlerde Sürdürülebilirlik, İş Sağlığı ve Güvenliği Vizyon Organizasyonu Ankara’da Gerçekleştirildi