Orman Kanunu’nun 16. Maddesi’nin Uygulanması Hakkındaki Yönetmelikte yapılan değişikliğin Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe girmesi Maden İşverenleri tarafından tepkiyle karşılandı. Konu hakkında açıklama yapan Maden Sanayii İşverenleri Sendikası (MASİS) Başkanı Naci İlci, Türkiye’de bürokrasisi en zor iş kollarının başında gelen madencilik sektörüne yatırım yapmanın yönetmelikte gerçekleştirilen son değişiklikle neredeyse imkânsız hale geldiğini belirterek şunları söyledi:
“Madencilik alanında faaliyetlerde bulunan sivil toplum kuruluşları olarak yer aldığımız tüm platformlarda sektörün ülkemiz için taşıdığı stratejik önemi bıkmadan usanmadan anlatmamıza rağmen, yapılan bu son değişiklikle madenciliğin halen anlaşılamamış olduğunu açık bir biçimde görmüş olduk. Sektöre kilit vurmanın dışında bir izahını bulamadığımız bu düzenleme, bulundukları yerleri değiştirme şansımızın olmadığı madenleri yerin altında bırakarak ithal etmeyi mecbur kılıyor.
Bizler maden işverenleri olarak sektörün ülkemizin gayrı safi milli hasılasına olan katkısını nasıl daha da artırabiliriz diye çalışıp projeler üretirken, istenmeyen bir iş kolu olduğumuzu hissettiren yasal düzenlemelerle tüm moral ve motivasyonumuzu yitiriyoruz.
Madencilik faaliyetleri sonrası sahalar rehabilite edilerek orman varlığına belki de eskisinden çok daha zengin bir içerikle kazandırılmasına ve ormanlık alanların sadece binde üçünde madencilik yapılmasına rağmen tüm ormanlarımızın madenciler tarafından katledildiğine yönelik olarak yaratılan kasıtlı algının sonuçlarıdır bunlar. Bu algıyı yaratanlar ekonomik ve siyasi açıdan dışa bağımlı bir Türkiye’yi arzu eden kötü niyetli kesimlerdir ve amaçlarına ulaşmalarına müsaade edilmemelidir. Yeni düzenlemeyle orman alanlarında madencilik faaliyetlerinde bulunmak zorken artık imkânsız hale getirilmiştir.
Getirilen 150 hektar sınırlamasıyla, yatırımcı için mevzuatı nedeniyle zaten çekici olmayan madencilik ekonomik olmaktan da çıkacaktır. Yasal düzenlemeler sektörün gerçekleri bilinmeden yapıldığında sonuç maalesef bu oluyor. Bu sınırlama ile fizibilitesi sarsılan madencilik projeleri tek tek rafa kaldırılacak, on binlerce çalışan işsiz kalacaktır. Orta vadeli programda yer alan madencilik alanındaki hedeflerle asla örtüştüremediğimiz bu düzenlemeden henüz yol yakınken vazgeçilmeli, sektörün sesine kulak verilmelidir.
Ayrıca söz konusu düzenlemeyle madencilik işletmelerinin yenilenebilir enerji yatırımları yaparak sürdürülebilir bir dünyaya katkı sunmasının önüne geçiliyor olmasını anlamakta güçlük çekiyoruz. Odak noktamız doğayı koruyarak karbon ayak izimizi azaltmaksa eğer yeşil enerji yatırımlarına neden engel oluyoruz? Birçok açıdan tutarsızlıklarla dolu bu değişikliğin yerli ve milli yatırımların hamisi Sayın Cumhurbaşkanımız tarafından en kısa sürede yeniden ele alınacağına inanıyoruz.“