Altın Madenciliğinde Sorumlu Kaynak Temini, Sürdürülebilirlik ve İklim değişikliği Konferansı Altın Madencileri Derneği (AMD) ve Dünya Altın Konseyi (WGC) işbirliğinde Ankara’da gerçekleştiriliyor.
Madencilik Türkiye dergisi olarak takip ettiğimiz etkinliğin açılış konuşmasında söz alan Altın Madencileri Derneği Yönetim Kurulu Başkanı Mehmet Yılmaz altın madenciliği ile ilgili olarak arz ve talebin dengeli gitmesi gerekliliğini hatırlatarak WGC ve AMD iş birliğinin önemini vurguladı.
Yaşanabilecek ekonomik gelişmelerde altının güvenli liman olarak ön plana çıktığını belirten Yılmaz 2021 yılında yaklaşık 4000 ton altın talebi olduğunu, bu talebin ekonomik karşılığının ise yaklaşık 200 milyar dolar büyüklüğüne ulaştığını kaydetti.
Yılmaz altının eknomiye olan etkisine dikkat çekerek insana değer veren ve çevreye duyarlı madencilik yapılmasının önemini tekrar hatırlattı. Bu kapsamda sürdürülebilirlik kavramına dikkat çeken Yılmaz insan, çevre, şeffaflık ve yerel topluluklar gibi dört temel başlık kapsamınsa sürdürülebilirlik kavramı içerisinde yer alan birçok unsura hassasiyet gösterdikleklerini kaydetti.
Yılmaz sözlerine şu şekilde devam etti: “Ülkemiz yer altı kaynakları konusunda şanslı durumdadır. Ülkemizin.6500 ton metal altın potansiyeli olduğunu biliiyoruz. Bunun için sermayeye ihtiyaç var. Ayrıca Türkiye yıllık ortalama 40 ton ile önemli bir altın üreticisidir. Bu miktar yaklaşık 2.5 milyar dolara karşılık gelmektedir. Diğer taraftan yaklaşık 160 tonluk tüketimimiz bulunmaktadır. Bu kadar büyük potansiyelimiz varken yeterli üretim yapmamak büyük bir kaynağı dışarı aktarmamız demek. Biz yılda 100 ton üretebileceğimize inanıyoruz. Bunun için yol haritamız hazır. Bu konuda ülkemizin bakanlıklarının gösterdiği destekte bizim çok önemli durumdadır.”
İklim değişikliği, sürdürülebilirlik, enerji ve su tasarufu kavramlarının önemini her geçen gün daha çok hissettiğimizi belirten Yılmaz madenciliğin üretim aşamasında iklim değişikliğine etkisinin yüzde 1 olduğunu söyledi. Yılmaz tarım ve hayvancılığın iklim değişikliği üzerindeki etkisinin ise yüzde 2 olduğunu hatırlatarak madenciliğin etkisinin düşük seviyelerde olduğuna dikkat çekti. Yılmaz sektörün iklim değişikliği üzerindeki etkisinin çok fazla olmamasına rağmen daha da azaltılması için çaba gösterilmesi gerektiğini kaydetti.
Açılış konuşmaları kapsamında söz alan WGC CEO’su David Tait online olarak gerçekleştirdiği açılış konuşmasında Türkiye’nin altın piyasaları için önemli bir ülke olduğunu ve Türkiye’de altının hem kültürel yaşama hem de finansal sisteme entegre olduğun altını çizdi.
Altın endüstrisinin hem tüketici hem üreticinin taleplerini karşılamak için çağın gereksinimlerine uygun olarak değişmek ve uyum sağlamak zorunda olduğumu belirten Tait, bunun için altın endüstrisinin dijitalleşmenin avantajlarını kavrayarak düzenleyici, yatırımcı ve tüketicilerin güvenini kazanması gerektiğinin altını çizdi.
Global bir pazarda hizmet verdiklerini belirten Tait hep birlikte çalışarak herkesin güvenini kazanabileceklerini aktardı.
Etkinlik açılış konuşmalarının ardından WGC Direktörü John Mulligan tarafından gerçekleştirilen Altın, Sürdürülebilirlik ve ESG ve Altın ve İklim Değişimi sunumları ile devam etti.
Etkinlik öğleden sonraki oturumlarda Kurtulus Taskale Diamondopoulos tarafından gerçekleştirilecek Merkez Bankalarının Altın Programları ve Güncel Konular, John Reade tarafından gerçekleştirilecek Dünya Altın Piyasaları Görünümü, Ayşe Esen tarafından gerçekleştirilecek İstanbul Altın Rafinerisi’nın Piyasaya bakışı ve Ülkemiz Altın Sektörü Dinamikleri, Eda Coşar’ın Sürdürülebilirlik ve Nadir Metal Rafineri konulu sunumu, Gökhan Yolcu tarafından gerçekleştirilecek Borsa İstanbul Kıymetli Madenler Piyasasının Genel İşleyişi konulu sunumlar ile devam edecek.
