Artvin Cerrattepe’de faaliyet gösteren bakır madenin, Rize İdare Mahkemesi tarafından “Çevresel Etki Değerlendirme (ÇED) Olumlu” kararının iptalinin ardından bir süredir kapalı olmasının, şehrin ekonomisini olumsuz yönde etkilediği ifade edilirken yöre halkı bu süreçten büyük zarar gördüklerini açıkladılar.

Karadeniz Gazetesi konuyla ilgili olarak görüşlere başvururken Cerattepe işletmesindeki sürecin nasıl ilerlediğini Mitto firması Genel Müdürü Şahin Özdemir’e sordu.

3 Ekim tarihinde yapılan halkın katılımı toplantısında sürecin, ÇED raporu özel formatının alınması ve ÇED raporun hazırlanması şeklinde devam ettiğini dile getiren Özdemir, “Akabinde, İnceleme ve Değerlendirme Komisyonu toplantısı yapılarak ÇED raporu nihai hale getirilecek ve halkın görüşleri için 10 gün boyunca askıda ilana çıkarılacaktır. Bu sürenin sonunda gelecek görüşler doğrultusunda rapor tekrar düzenlenerek. Sonucunda ÇED belgesinin verilmesi gerekiyor. Söz konusu tüm bu aşamaların üç ya da dört ay süreceğini öngörebiliriz.” ifadelerini kullandı.

ÇED süreci sonrasında yeni orman izni için Orman Bölge Müdürlüğü’ne yapılacak başvurunun ardından dosyanın inceleme için Orman Genel Müdürlüğü’ne gideceğini belirten Özdemir, “Bakanlık tarafından olumlu bir karar verilmesi halinde tekrar orman iznini alabileceğiz. Bu sürecinde dört ila dört buçuk ay süreceğini düşünüyoruz.” şeklinde konuştu.

Orman izni akabinde geçici faaliyet belgesi alınmasının gerektiğini sözlerine ekleyen Özdemir, bu sürecinde yaklaşık bir ay sürmesini beklediklerini, yani işletmenin yeniden faaliyetine başlaması için toplamda dokuz ila on aylık bir süreye ihtiyaç duyduklarını, dolayısıyla bu sürecin bugünden yarına çözülecek bir durum olmadığını belirtti.

Artvin 1 Numaralı Karayolu Yük Taşıma Kooperatifi Başkanı Mehmet Özgüner’in de konuyla ilgili görüşlerine başvurulurken Özgüner, maden taşımacılığının durmasının bölgedeki ekonomik dengeleri sarstığını belirtti. Özgüner, madenin cevher taşıma işini 161 araçla yaptıklarını, maden faaliyetinin durmasının kooperatif üyeleri ve aileleri için ciddi maddi ve manevi zararlar doğurduğunu vurguladı. 232 üyeli kooperatifin 200 aktif araçla faaliyet gösterdiğini ifade eden kooperatif başkanı, pandemi ve deprem dönemlerinde verdikleri hizmetleri hatırlatarak, nakliyeci esnafının bu zor süreçte halkın desteğini beklediğini söyledi. Özgüner ayrıca, Artvin’in sınırlı iş olanakları nedeniyle sürekli göç verdiğini, gençlerin iş bulmak için başka illere gitmek zorunda kaldığını dile getirirken, Kooperatif olarak hukukun kararlarına saygı duyduklarını ancak bu sürecin nakliyeci esnafını ve Artvin halkını zor durumda bıraktığını söyledi.

1 Numaralı Artvin Nakliyeciler Kooperatifi üyesi İlhan Aydın da Artvin’de madencilik faaliyetlerine ilişkin görüşlerini paylaştı. Aydın, 48 yıldır Artvin’de yaşadığını ve şehrin her köşesini bildiğini ifade ederek, madenciliğin Türkiye genelinde olduğu gibi Artvin için de gerekli bir faaliyet olduğunu belirtti. Yer altı kaynaklarının çıkarılmasının ve değerlendirilmesinin ülke ekonomisi için önemli olduğunu vurgulayan Aydın, “Maden olmazsa araç, gereç, ev aletleri, uçak gibi hayatın her alanında kullandığımız şeyler olmaz.” dedi.

Aydın, maden faaliyetlerinin durdurulmasına ilişkin düşüncelerini de dile getirdi. Madenciliğin durdurulmasının Artvin için ekonomik açıdan olumsuz sonuçlar doğurduğunu belirten Aydın, bu durumun nakliyeci esnafı ve yerel halk üzerinde büyük sıkıntılara yol açtığını söyledi. “İki aydır lastiğim dönmüyor, evime ekmek götüremiyorum.” diyen kooperatif üyesi, ekonomik zorlukların hem kendisi hem de ailesi üzerinde ciddi etkiler yarattığını ifade etti. Aydın ayrıca, kooperatif olarak madenciliğin yeniden başlaması için ellerinden gelen çabayı göstereceklerini vurguladı. Çevresel ve sağlık konularına da değinen Aydın, 7 yıldır süren madencilik faaliyetlerinin Artvin’in doğasına, su kaynaklarına ya da halkın sağlığına olumsuz bir etkisi olmadığını belirtti. Aydın, “Yedi yıl önce su içilemeyeceği, yeşilin yok olacağı gibi endişeler oluşturuldu ancak böyle bir durum yaşanmadı. Ben musluktan su içiyorum ve suyun ya da doğanın zarar gördüğünü görmedim.” dedi. Aydın, madenciliğin bilinçli ve teknolojik şartlarda yapılmasının önemine de değindi.

UYARI

Bu haber bir “Madencilik Türkiye Dergisi” haberidir. Her hakkı Mayeb Ltd.’ye ait olup izinsiz olarak kopyalanıp yayınlanması suçtur ve yasaktır. Kaynak gösterilmeden kullanılması durumunda yasal işlem başlatılacaktır. Kaynak gösterilerek kullanılmak istenmesi halinde “Bu haber/makale Madencilik Türkiye Dergisi’nden alınmıştır” ibaresi ile birlikte haberin linki verilmeli, link de web sitemize yönlendirilmelidir.

Önceki İçerikTürkiye ve Sırbistan, Madencilik Alanında Ortak Projeler Geliştirmeyi Hedefliyor
Sonraki İçerikTürkiye’nin Maden İhracatı 4,4 Milyar Dolar Oldu