Doğan Holding, Gümüştaş Madencilik ve Doku Madencilik şirketlerinin yüzde 50 hisselerini Kurmel Holding AŞ’den, yüzde 25 hisselerini ise Ortadoğu Otomotiv’den satın alarak madencilik sektörüne girdi.
Holding bu kapsamda, Gümüştaş Madencilik’in yüzde 75’ini 123 milyon dolar bedelle ve Doku Madencilik’in yüzde 75’ini ise 13,5 milyon dolar bedelle devralmak için sözleşme imzaladı.
Devir işlemlerinin, Rekabet Kurumu’na yapılacak bildirimde dâhil olmak ve fakat bunlarla sınırlı olmamak üzere, tüm kapanış koşullarının yerine getirildiğinin anlaşılması durumunda tamamlanması hedefleniyor.
Foreks’te yer alan habere göre; kurşun, çinko, bakır, pirit gibi cevherleri üreten Gümüştaş Madencilik ve Doku Madencilik bu satın alma ile kurşun-çinko konsantre üretiminde Türkiye’nin en büyüklerinden olma hedefiyle yatırımlarına devam edecek.
Doğan Holding, öncelikli olarak geçmiş yıllarda uluslararası kabul görmüş maden kaynak ve rezerv raporlama standartlarına göre öngörülen 12 milyon ton görünür rezervi olan maden sahalarından yıllık 1 milyon ton üretim yapmayı hedeflerken, yer altı madencilik metotları ile çalışılacak bu saha ile beraber, şirket bünyesinde bulunan 90’ın üzerinde arama ruhsatlarında özellikle yeşil enerjinin ihtiyaç duyduğu batarya mineralleri olarak anılan başta bakır ve manganez olmak üzere farklı cevherler aranacak. Önümüzdeki 4 yıl sadece Niğde Bolkar sahası özelinde 100 milyon dolar tesis ve yer altı madencilik yatırım yapılması planlanıyor.
Doğan Holding, bugüne kadar Gümüştaş tarafından sürdürülen jeolojik aramalara devam edecek ve geçmiş yıllarda yıllık ortalama 100.000 metre olan sondajlı arama faaliyetlerini artırarak ülkemizin yer altı kaynaklarını keşfi için yatırımlarını sürdürmeyi hedefliyor.
Bu yatırım kararı ile ilgili olarak görüşlerini aktaran Doğan Holding Yönetim Kurulu Başkanı Begümhan Doğan Faralyalı, “Bu yeni yatırım yüzde 100 ihracat potansiyeli ile Türkiye’nin cari açığına ve madenciliğin GSYİH içindeki oranının artmasına verdiği katkı açısından da önemlidir. Bir diğer yönden ise Türkiye’nin farklı bölgelerinde gerçekleştirilecek yatırım ve istihdam çalışmaları ile madenciliğin yüksek katma değer çarpan etkisiyle yerel ekonomiye destek olacak ve sosyal kalkınmaya katkıda bulunacaktır. Bataryalar, güneş panelleri, elektrikli araçlar gibi sürdürülebilir teknoloji ürünleri için özellikle bakır gibi baz metallerin kritik ham maddeler olduğuna ve Türkiye’nin yeşil dönüşüm yolculuğunda önemli bir alan olduğuna inanıyoruz. Ekonomik faydalarının yanında çevresel ve toplumsal sorumluluğun bilincinde olarak sürdürülebilir madencilik uygulamalarının güçlü birer örneği olacağına inandığımız bu yeni yatırımdan dolayı heyecanlıyız.” şeklinde konuştu.