2022 yılında madencilik ve metal endüstrisi önemli bir değişim yaşadı. Yılın ilk yarısında küresel pandemi kaynaklı iyileşmeyle ve yeşil enerji dönüşüm çabalarıyla artan emtia talebiyle piyasalar yükseliş trendinde girmişti. Ancak yılın ikinci yarısına gelindiğinde enflasyonist ortama girilmesi ve jeopolitik çalkantılar, küresel piyasalarda metal fiyatlarını aşağı yönlü baskı altına aldı. Bunun yanı sıra birçok bölgede olası durgunluk endişelerinin uzaması durumu daha da kötüleştirdi. Bu faktörler, madencilik endüstrisinin toplam piyasa değerini etkiledi ve piyasa değeri 2022 Mart ayında 2,58 trilyon dolarla zirveye çıktıktan sonra, takip eden Eylül ayında neredeyse iki yılın en düşük seviyesi olan 1,86 trilyon dolara geriledi. Yıl sonunda ise hafif bir toparlanma yaşadı.
Piyasa değerlerindeki düşüş proje finansman faaliyetlerini de etkiledi. Diğer taraftan finansmandaki azalmaya rağmen bildirilen sondaj sonuçlarına göre proje faaliyetleri yüksek seviyelerde devam etti. 2021’deki 69.000’e yakın sondaj kuyu sayısı 2022’de 70.008’e yükseldi. Neyse ki, yıla güçlü bir başlangıç yapıldı ve Kurumsal Keşif Stratejileri çalışmamıza göre yıllık keşif bütçeleri 2021’deki 11,20 milyar dolardan %16 artışla 2022’de 13.01 milyar dolara yükseldi.
Pandemiyle ilgili artan hükümet harcamaları ve ekonomik toparlanma, geçici olması umulan enflasyonun yükselmesine neden oldu. İş yapma maliyetlerindeki artış, keşif programlarının maliyetini de yükseltti. Emtia fiyatları baskı altında kalmayı sürdürerek 2021 yılındaki yüksek fiyatlardan düşse de tarihsel olarak yüksek seviyelerde seyretmeye devam ediyor ve bunun yakın gelecekte de öyle kalması bekleniyor. Bu durum, madencilik marjlarının pandemiden önceki seviyelerin oldukça üstünde kalmasını sağlıyor.
Yazının tamamı Madencilik Türkiye Dergisi 111. sayı 110-116. sayfalardadır.
Yazının devamını buradan okuyabilirsiniz.
