Enerji, madencilik faaliyetlerinde operasyonel maliyetlerinin önemli bir bölümünü oluşturmaktadır. Enerji fiyatlarındaki dalgalanmalar, kimi zaman madencilik faaliyetleri maliyetleri üzerinde doğrudan bir etkiye sahip olabilmektedir. Bu nedenle, enerji maliyetlerini etkin bir şekilde yönetmek ve mümkün olduğunda alternatif, daha düşük maliyetli enerji kaynaklarına geçiş yapmak, maliyetleri kontrol altında tutmak ve rekabet avantajı sağlamak için hayati önem taşmaktadır. Enerji kaynaklarına erişim, özellikle enerji ithalatına bağımlı ülkeler için, ulusal güvenlik ve ekonomik istikrar açısından önemlidir. Bununla birlikte madencilik sektöründe enerjinin yönetimi, sadece maliyetleri ve operasyonel verimliliği değil, aynı zamanda çevresel etkileri ve stratejik planlamayı da içermektedir. Ülkemizde enerji ihtiyacının büyük bir kısmını ithal ederek karşılamakta ve bu
durum ekonomik açıdan büyük bir yük oluşturmaktadır. Güneş, rüzgâr ve jeotermal gibi yerel yenilenebilir enerji kaynaklarının geliştirilmesi, dışa bağımlılığı azaltırken, enerji
arz güvenliğini sağlamaktadır.
Yenilenebilir enerji kaynaklarına geçiş, madencilik sektöründe çevresel sürdürülebilirlik konusunda yeni standartlar ve regülasyonlar getirmiştir. Yenilenebilir enerjiye olan bağımlılık arttıkça, madencilik faaliyetlerinin çevre üzerindeki etkilerini azaltmak için daha yeşil teknolojiler ve işleme metotları geliştirilmesi gerekmektedir. Bu uygulamalar, sektörün
çevresel sorumluluklarını yerine getirirken aynı zamanda ekonomik hedeflerine ulaşmasına imkân tanımaktadır. Türkiye’nin iklim değişikliği ile mücadeledeki taahhütleri çerçevesinde, karbon emisyonlarını azaltma hedefleri yenilenebilir enerjiye geçişi zorunlu kılmaktadır. Madencilik sektöründe çevreci teknolojilerin ve yöntemlerin benimsenmesi, bu hedeflere ulaşmada önemli bir rol oynamaktadır.
Bu teknolojik gelişmeler ve yenilikler sayesinde, madencilik sektörü, enerji dönüşümüne uyum sağlanabilir ve operasyonel verimliliği arttırılarak hem karbon ayak izini azaltır hem de enerji maliyetlerini düşürür. Bu nedenle MİTTO olarak, yenilenebilir enerji teknolojilerinin ve çevreci madencilik uygulamalarının benimsenmesi, madencilik sektörünün sürdürülebilirliği ve rekabet gücü için süreçlerin uygulama çalışmalarını yürütmekteyiz. Sektördeki uzman ekibimiz ile birlikte madencilik operasyonlarımızın çevre üzerindeki etkilerini en aza indirecek stratejiler geliştirerek, madencilik faaliyetlerinde yenilenebilir enerji kaynaklarına geçiş için sürdürülebilir gelişim çabalarına liderlik için multidisipliner kadromuzla çözüm ortaklarımızın yanındayız.
Detaylar Madencilik Türkiye Dergisi’nin 119.sayısındadır.