Artan maliyetler ve enflasyon ortamı, madencilik sektöründe karlılık tahminlerini zorlaştırıyor. Holun Enerji Yönetim Kurulu Başkanı Cemaleddin Rüştü Erel sektörde yaşanan zorluklar ve çözüm önerilerini Madencilik Türkiye dergisiyle paylaştı. Erel, özellikle yerli kömür üretiminde yaşanan maliyet artışlarının sektörü derinden etkilediğinin altını çizdi.
Erel, yeni hazırlanmakta olan maden kanunu taslağında, maden zenginleştirme ve üretim tesislerinin Organize Sanayi Bölgelerindeki sanayi tesislerinin yararlandığı teşvik ve avantajlardan yararlandırılması konusunun da ele alınması gerektiğini vurguladı. “Kömür sektöründe yaşanan sorunlar sadece izin süreçlerinin zorluğundan kaynaklanmıyor. Yerli linyit kaynağından üretilen Elektrik enerjisi fiyatlarının düşük kalması, yerli kömür madencilik faaliyetlerinde önemli bir ekonomik zorluk oluşturuyor” diyen Erel, madenciliğin ekonomik ve hukuki sorunlarının da dikkate alınması gerektiğini söyledi.
Madencilik sektöründe faaliyet gösterenlerin yeterli kazancı elde ettiklerinde her türlü fedakarlığı yapmaya hazır olduklarını ifade eden Erel, bazı ihracat limanlarında ton başına 7 doları aşan liman masraflarının metalik yada endüstriyel madenlerinin ihracatında sektörü zorladığını söyledi. Bu nedenle madencilere liman teşviki verilmesinin nakliye maliyetleri kadar önemli olduğunu belirten Erel, “Bazı limanlarda artan maliyetlere paralel olarak işletmeler için düzenlemelere ihtiyaç var” dedi.
Madenciliğin en büyük sorunlarından birinin ekonomik sıkıntılar ve artan maliyetler olduğunu ifade eden Erel, maliyet düzenlemelerinin yapılmasının zorunlu olduğunu belirtti. “Yerli kömür üretiminin artırılması ve karlılığının öngörülebilir olması için yerli linyit kaynaklı elektrik enerjisi fiyatlarına acilen düzenleme getirilmesi gerekiyor. Mevcut fiyatlarla üretim yapmak oldukça zor” diyen Erel, yerli linyit santrallerinin desteklenmedikçe yerli linyit üretiminin sorun olmaya devam edeceğini söyledi.
Erel, sıklıkla paylaşılan üretim verilerine göre, en milli ve en yerli linyit kaynağımızın ne yazık ki elektrik enerjisi üretiminde en alt sıralarda yer aldığını belirterek “Bu durum, yerli üretimi destekleyecek ve yerli kömür madencilik iş kolunun sürdürülebilirliğini sağlayacak acil düzenlemelerin yapılmasını gerekli kılıyor” dedi. Erel, ekonomi yönetiminin dünyaya verdiği güvenin her geçen gün artarak yükseldiğini, yapılan düzenlemelere ve tedbirlere paralel sanayide ve üretimde orta vadede kapasite ve üretim artışının ve yabancı sermaye girişinin yüksek gelişeceğini, buna paralel elektrik enerjisi kulanımının da artacağını, şimdiden yerli linyit kaynaklı elektrik enerjisi üretimini artıracak tedbirlerin geliştirilmesinin zorunlu olduğunu belirti.
Yerli demir cevheri üretimi ve entegre demir çelik fabrikalarının yerli üreticiyi daha fazla desteklemesi gerektiğini söyleyen Erel, Avrupa’nın agrega ihtiyacının önemli bir kısmını Birleşik Arap Emirlikleri ve Norveç gibi ülkelerden karşıladığını hatırlattı. “Navlun mesafesi yönüyle Avrupa’ya en yakın olan Türkiye’nin, Avrupa’ya olan agrega ihracatı yok denecek kadar az.” diyen Erel, bu durumun geliştirilmesi Agrega sektörünün doğal taş sektörü gibi ayrı bir potansiyel ihracat kalemi olmaya aday olduğunu belirtti. Erel “Avrupa’da artan maliyetler buna paralel agreganın yapı ve diğer sektörlerde öneminin her geçen gün daha da artması, agrega zengini olan ülkemiz için önemli bir fırsat kapısı olacaktır. Bu faaliyetleri gerçekleştirirken de önceliğimiz önce insan sonra çevre sonra maden ilkesiyle hareket etmek olmalıdır.” şeklinde konuştu.
Yapılan görüşme, madencilik sektöründeki ekonomik ve hukuki sorunların çözümü için gerekli düzenlemelerin yapılmasının önemini bir kez daha ortaya koyuyor.
