Türkiye Kömür İşletmeleri 4 Aralık Dünya Madenciler Günü kapsamında bir etkinlik gerçekleştirdi. Madencilik Türkiye dergisinin de davetlisi olduğu etkinliğe Türkiye Kömür İşletmeleri Genel Müdür Dr. Hasan Hüseyin Erdoğan ve Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakan Yardımcısı Prof. Dr. Şeref Kalaycı katılım gösterdi.

Açılış konuşmasında söz alan TKİ Genel Müdürü Hasan Hüseyin Erdoğan ülkemizin kalkınması için çok büyük önem arz eden ve dünyanın en meşakkatli mesleklerinden biri olan madenciliğin en kadim sektörlerden biri olduğunu belirterek sözlerine başladı. Ülkelerin bugünkü teknoloji seviyelerine ulaşmalarında madenciliğin çok önemli bir payı olduğunu hatırlatan Erdoğan madencilik ürünlerinin tüm sanayi dallarında doğrudan ya da dolaylı olarak vazgeçilmez olduğunu vurguladı. Erdoğan sözlerine şu şekilde devam etti: “Toprağın bağrından çıkartılarak işlenen ve nihai ürüne evirilen madenlerimiz hayatımızı kolaylaştıracak teknolojik ürünlere dönüştükçe ülkemizin refah düzeyinin yükselmesi hız kazanacaktır. Bu kapsamda dün olduğu gibi bugün de madencilik sektörü ve alın teri ile hayatımızın her alanına katkılar sunan, kutsal bir mesleği icra eden madencilerimiz vazgeçilmez bir konuma sahiptirler. Yeraltı kaynaklarımızı bir sanatkâr gibi ince ince işleyerek çıkaran madencilerimize toplum olarak bir vefa borcumuz olduğu yadsınamaz bir gerçektir. Yerin metrelerce altında ülkemize hizmet etmek ve gelecek nesillere daha iyi bir Türkiye bırakmak için üretim yapan madencilerimizin gönüllerimizdeki yeri her zaman bir başka olacaktır.”

Dünyanın en zor ve anlamlı mesleklerinden birini yaparak yer altındaki cevheri gün ışığı ile buluşturan, insanlığın ve ülkemizin istifadesine sunan ve yarınlarımızı aydınlatan madencilerimizin 4 Aralık Dünya Madenciler Gününü kutlayan Erdoğan aynı zamanda etkinliğin düzenlendiği 3 Aralık tarihinin Dünya engelliler Günü olması vesilesi ile bu özel günü kutlayarak farkındalığımızın arttığı engelsiz bir dünya temennisinde bulundu.

Daha sonrasında söz alan Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakan Yardımcısı Prof. Dr. Şeref Kalaycı 4 Aralık Dünya Madenciler Gününü kutlayarak sözlerine başladı. Birçok sanayi kolunda gerekli olan hammaddelerin tedarik edilmesini sağlayan madencilik sektörünün aynı zamanda kömür üretimi ile küresel elektrik üretiminin yüzde 25’ini sağladığını hatırlatan Kalaycı dünyada son dönemlerde artan çevresel kaygıların madencilik sektöründe temiz teknolojilerin kullanılmasını zorunluluk haline getirdiğini vurguladı. Dünya Çevre Ajansı (IEA) verilerine göre kömürün küresel enerji arzında yüzde 26, küresel elektrik üretiminde ise yüzde 36 payı olduğunun altını çizen Kalaycı kömürün yerli kaynaklarımız arasında çok önemli bir yeri olduğunu belirtti. Kalaycı, yerlilik anlayışı ile gerçekleştirilen arama çalışmaları ile linyit rezervlerimizin 19,5 milyar tona, taş kömürü dahil toplam kömür rezervimizin ise 21 milyar tona ulaştığının bilgisini paylaştı.  Ülkemizin her geçen sene artan enerji ihtiyacına dikkat çekerek enerji kaynaklı çevre sorunlarının gündem oluşturmakta olduğuna dikkat çeken Kalaycı şu ifadeleri kullandı: “En önemli yerli kaynaklarımızdan birisi olan kömürün aranması, işletilmesi artık bazı teknolojik araştırmaların yeterli ve sağlıklı bir şekilde yapılması ile çağın dinamiklerine uygun olmaktadır. Bu bağlamda kömürün aranması ve işletilmesi sırasındaki çevresel düzenlemelerin santrallerdeki yakıt verimliliği ile emisyon kontrolündeki teknolojik gelişmelerin uygulanması kömürü daha güvenilir bir yakıt haline getirecek ve çevreyi kirletmeyecek bir şekilde değerlendirilmesini sağlayacaktır.”

Ülkemizin 2020 yılında 89 milyon ton olarak gerçekleşen yerli kömür üretimi ile 7 milyar TL’lik katkı ve 120.000 kişiye doğrudan ve dolaylı olarak istihdam sağladığı bilgisini veren Kalaycı ülkemizin Milli Enerji Politikasına uygun olarak ülkemizde bugüne kadar gerçekleştirilen ve devam etmekte olan madencilik faaliyetlerinin son hız ile sürdürüldüğünü belirtti. Bu faaliyetlerin ülkemize birçok farklı açıdan katkı sağladığını vurgulayan Kalaycı dünyanın Covid-19 salgınından etkilendiğini hatırlatarak salgının madencilik sektörü üzerindeki etkilerini ise şu cümleler ile ifade etti: “ Covid-19 salgını neticesinde yaşanan talep artışı, arzda yaşanan aksaklıklar, navlun maliyeti başta olmak üzere tedarik zincirindeki sıkıntılar ve dünya ekonomilerinin pozitif büyümeye geçmeleri gibi nedenlerle dünya genelinde petrol, doğal gaz, kömür, elektrik gibi enerji ve emtia fiyatlarında önemli artışlar yaşanmaktadır. 2020 yıllarının başlarında ortalama 50 dolar olan ithal kömürün tonu 270 dolarlar seviyesine yükselerek rekor kırmıştır. Aynı şekilde doğal gaz ve petrol fiyatlarında da çok önemli artışlar yaşanmıştır. “

Gerçekleştirilen alt yapı çalışmaları ile değişen şartlara karşı ülke olarak çok güçlü bir konumda olduğumuzu belirten Kalaycı önce insan sağlığı ve iş güvenliği mottosu ile sürdürülebilir ve güvenli madencilik çalışmalarının Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı tarafından son derece önem verilen bir konu olduğuna dikkat çekti.

Kalaycı madencilik ve çevre konusuna verdikleri önemi ise şu ifadelerle aktardı: “Sahip olduğumuz doğal kaynakları ekonomiye kazandırırken madenciliğin çevreye rağmen değil çevreyle birlikte yürütülmesi ilkesi doğrultusunda hareket ettiğimizi özellikle belirtmek isterim. Ayrıca temiz kömür teknolojilerindeki gelişmeleri de dikkate alarak sahip olduğumuz yerli kömür kaynaklarının çevreyle uyumlu, sürdürülebilirlik ilkesi doğrultusunda ekonomimize kazandırılması cari açık üzerindeki enerji yükünü hafifletmesi bakımından fevkalade önemlidir. “

UYARI

Bu haber bir “Madencilik Türkiye Dergisi” haberidir. Her Hakkı Mayeb Ltd.’ye ait olup izinsiz olarak kopyalanıp yayınlanması suçtur ve yasaktır. Kaynak gösterilmeden kullanılması durumunda yasal işlem başlatılacaktır. Kaynak gösterilerek kullanılmak istenmesi halinde “Bu haber/makale Madencilik Türkiye Dergisi’nden alınmıştır” ibaresi ile birlikte haberin linki verilmeli, link de web sitemize yönlendirilmelidir.

Epiroc
Önceki İçerikCevdet Yılmaz: “Madenler Aranmalı ve Ekonomiye Katılmalı.”
Sonraki İçerikİbrahim Alimoğlu: “Bizler Arada Olduğumuz Sürece Madencilik Sektörünün ve Dolayısıyla İnsanlığın Geleceği Güvendedir.”