TMMOB Maden Mühendisleri Odası tarafından elli yılı aşkın bir süredir düzenlenmekte olan Uluslararası Madencilik Kongre ve Sergisi’nin (IMCET) 27.’si 22-25 Mart 2022 tarihleri arasında Antalya’da gerçekleştirilecek.
TMMOB Maden Mühendisleri Odası tarafından her iki yılda bir düzenlenen IMCET, Covid-19 kapanmaları nedeniyle 2021 yılında ertelenmek zorunda kalmış, erteleme sürecinde Kongre Yürütme Kurulunca çalışmalara ara verilmeden devam edilmişti. Sektördeki bilim insanları, sektörde iş yapan firmalar, imalatçılar, hizmet sağlayıcılar, temsilciler, Kongre Yürütme Kurulu tarafından gelişmeler hakkında düzenli olarak bilgilendirilirken salgının bir ölçüde hafiflemesiyle de birlikte, 22-25 Mart 2022 tarihlerinde Antalya Granada Otel’de yapılmak üzere kongrenin tüm hazırlıkları tamamlandı.
Kongre Yürütme Kurulu, önceliğinin etkinliğin tümüyle yüz yüze gerçekleştirmesi olduğunu belirtirken bununla birlikte, salgın koşulları dikkate alınarak, kongrede çevrimiçi sunum ve iletişim imkanları sağlanacağını da duyurdu. Yürütme Kurulu, böylelikle seyahat kısıtlamaları nedeniyle Antalya’ya gelme olanağı bulamayacak bilim insanlarının ya da sektör temsilcilerinin, ülkemiz madencilik sektörüyle en azından çevrimiçi olarak bir araya gelebilmesini sağlamış olacak.
Kongredeki bir diğer önceliğin ise salgına karşı alınan tedbirler olacağını aktaran Yürütme Kurulu, etkinliğin bütünüyle sağlıklı koşullarda yapılabilmesi için alınabilecek tedbirlerin tümünün kongrenin yapılacağı mekanlarda titizlikle planlandığını da ziyaretçilerine duyurdu.
Konuyla ilgili bilgiler veren Kongre Başkanı Yusuf Aydın, “IMCET 2022, Maden Mühendisleri Odası’nca 1969 yılından beri her iki yılda bir düzenlenen Uluslararası Madencilik Kongre ve Sergilerinin yirmi yedincisi olacaktır. Böylesine uzun bir geçmişe sahip olan bu organizasyonda yıllar içerisinde edinilen tecrübeler, giderek artan katılımcı sayısı ve bilimsel içerik, kongreyi gerek ulusal gerekse uluslararası düzeyde son derece üst bir konuma taşımaktadır.” şeklinde konuştu.
Kongre süresince tüm dünyadan bilim insanlarının hazırladığı ve hakem değerlendirmelerinden geçmiş bildirilerin sunumlarının yapılacağını aktaran Aydın, “Ancak sunumlar hakemli bildirilerle sınırlı değildir, kongreye katılanlar, uzmanlıklarını uluslararası alanda kanıtlamış bilim insanlarının hazırlayacakları çağrılı bildirileri izleme ve bu sayede dünyada madencilikteki son gelişmeleri uzmanlarından dinleme ve tartışma olanağını da bulmuş olacaklardır.” dedi.
Kongre’de ayrıca, uzmanların yer alacağı ve madencilik sektörüne ilişkin güncel konuların tartışılacağı paneller, yerli ve uluslararası firmaların katıldığı geniş ölçekli bir sergi de yer alacak. Sektörün tüm bileşenleri, dört gün boyunca hem madencilik alanındaki pek çok gelişmeden ve yenilikten haberdar olurken hem de dünyanın pek çok yerinden 1000 civarındaki kongre delegesiyle yakın iletişim kurma fırsatı bulacak.
Kongre ile birlikte düzenlenen sergi alanının yaklaşık 2500 metrekare büyüklüğünde oluğunu belirten Kongre Başkanı Aydın, “200’den fazla yerli ve yabancı firma bu sergiye katılacaktır. Söz konusu sergide, kongre katılımcılarının dört gün boyunca firmalarla iletişim kurabilmeleri, ürün tanıtımlarını, ticari sunumları izleyebilmeleri mümkündür.” şeklinde detaylar paylaştı.
Yaşanmakta olan salgın ve ülkemizin içinde bulunduğu ekonomik sorunların sektörü etkilediğini söyleyen Aydın, “Dünya ölçeğindeki bu krizin ülkemizi ve madencilik sektörünü derinden etkilemesi kaçınılmazdır. Madencilik sektörü, salgının en çok hissedildiği enerji, inşaat, hammadde temini, navlun ve benzeri konularla bire bir ilişki içindedir ve dolayısıyla en çok etkilenen sektörlerden biri olmuştur. Bununla birlikte, ülkemiz madencilik sektörü, salgının yarattığı tüm engellere rağmen üretime devam edebilmiş ve ihracatta çok yüksek artışlar sağlayabilmiştir. Söz konusu artış, içinde bulunduğumuz ekonomik kriz dikkate alındığında son derece önemlidir.” şeklinde konuştu.
Salgın ve son ekonomik sorunların, tüm dünyada olduğu gibi ülkemizde de enerji üretiminin ne kadar yaşamsal bir öneme sahip olduğunu bir kez daha gösterdiğini dile getiren Aydın, elektrik üretimimizin yüzde 50’den fazlasının ithal kaynaklara bağımlı olduğuna dikkat çekti. Aydın sözlerini şöyle sürdürdü: “Özellikle doğalgaz ve kömür fiyatlarındaki astronomik artışlar, tüm ekonomimiz üzerinde oldukça olumsuz etkiler yaratmaktadır. Bu etkiler, yalnızca elektrik fiyatlarına gelen aşırı zamlarla sınırlı kalmayacak, petrol ve kömüre gelen fiyat artışlarıyla da dalga dalga devam edecektir. Enerji hammaddelerinin uluslararası fiyatlarındaki artışların yanında bunlara ödediğimiz dövizin Türk Lirası karşısındaki değer artışı da içine girdiğimiz ekonomik krizi daha da derinleştirmektedir.
Kongrede, bu krizlerden çıkma yolları araştırılıp tartışılırken yerli kaynaklarımızın nasıl değerlendirilebileceği de tüm ayrıntıları ile ortaya konulacaktır. Yine bu çerçevede, enerji dönüşüm sürecinin yükselen mineralleri gerek Türkiye’deki potansiyelleri gerekse ARGE çalışmalarının önemi ve geliştirilmesi ile bu konularda izlenmesi gereken yol ve yöntemler kongrede tüm yönleri ile irdelenecektir. Yaşanmakta olan ve her gün derinleşen kriz ortamında, kongremizin getireceği çözüm önerilerinin ülkemiz için son derece önemli olacağını düşünüyorum.”
