1. Giriş

Maden yataklarının işletilmesinin son bulması ile birlikte, çok geniş, çıplak bozuk sahalar oluşmaktadır. Madencilik faaliyetleri nedeniyle bozulan sahaların yeniden düzenlenmesi ve iyileştirilmesi 4 ana basamak halinde gerçekleştirilmektedir:

  1. Madencilik sonrası alan kullanım planlanması,
  2. Alan kullanım planlanması doğrultusunda yeniden düzenleme (kazı, döküm, su rejimi kontrolü, üst örtünün ayrı olarak kazılıp serilmesi),
  3. İyileştirme (biyolojik reklamasyon),
  4. İzleme ve bakım

Madenciliğin yarattığı kaçınılmaz çevre sorunlarını en aza indirgemek, ekoloji-ekonomi arasındaki dengenin kurulmasını sağlamak ve yöre halkının ihtiyaçları doğrultusunda yeni kullanım olanakları sunmak amacıyla açık ocak madenciliği sonrası “alan kullanım planlaması” gerekmektedir. Bu da arazi düzenleme ve iyileştirme çalışmalarının bir parçası olup tüm madencilik faaliyetlerinin planlanmasıyla başlamakta ve üretim süresince devam etmektedir. Arazi kullanımında ve doğal kaynaklarının korunmasında yapılacak yanlışların giderilmesi yıllar alabilir ve önemli boyutlarda ek maliyetler yaratabilir. Bu nedenle, tekniğine uygun olarak hazırlanmış bir alan kullanım planı olmadan o sahada madencilik faaliyetine başlanmamalıdır. Özellikle ÇED bakımından bozulan arazilerin yeniden düzenlenmesi yasal bir zorunluluk olup maden planlaması sürecinde bunun dikkate alınması gerekmektedir.

1985 yılında yürürlüğe konulan 3213 sayılı Maden Kanunu ve ilgili yönetmelikleri uyarınca maden yatırımcıları, madencilik faaliyeti nedeniyle çevreye en az zarar verecek bir çalışma yöntemi belirlemekte ve madencilik sonrası bozulan alanların tekrar eski haline getirilmesi için alınacak önlemler ortaya koymaktaydılar. Ancak söz konusu mevzuatta uzun yıllar, üretimi bitmiş açık ocak sahaların yeniden düzenlenmesi ve iyileştirilmesi konusunda herhangi bir hüküm bulunmamaktaydı. Diğer yandan 2010 yılında 5995 sayılı Kanunla Maden Kanunu’nda yapılan değişiklik sonucu maden ruhsat sahiplerinin her yıl “çevre ile uyum teminatı” (son adıyla çevre uyum bedeli) yatırması ve çevre düzenleme masraflarının da bu bedelden karşılanması öngörülmüştür8,10. İşletme projelerinde yer alan çevre ile uyum planı; arazinin faaliyet öncesi durumu ve faaliyetin bitirildikten sonra çevreye uyumlu hale getirilmesi için yapılması gerekli teknik işlemleri kapsamaktadır.

Yazının tamamı Madencilik Türkiye Dergisi 112. sayı 92-96. sayfalardadır.

Yazının devamını buradan okuyabilirsiniz.

UYARI

Bu haber bir “Madencilik Türkiye Dergisi” haberidir. Her Hakkı Mayeb Ltd.’ye ait olup izinsiz olarak kopyalanıp yayınlanması suçtur ve yasaktır. Kaynak gösterilmeden kullanılması durumunda yasal işlem başlatılacaktır. Kaynak gösterilerek kullanılmak istenmesi halinde “Bu haber/makale Madencilik Türkiye Dergisi’nden alınmıştır” ibaresi ile birlikte haberin linki verilmeli, link de web sitemize yönlendirilmelidir.

Epiroc
Önceki İçerikDijital Dönüşümde Maden Şirketleri
Sonraki İçerikMaden ve Çevre Sürdürülebilirliği
Volkan Okyay
Yazı İşleri Müdürü - Maden Mühendisi / İş Güvenliği Uzmanı / Madencilik Türkiye Dergisi / Maden Mühendisleri Mesleki Gelişim Derneği Yönetim Kurulu Üyesi