Konveyör güvenliği, hükümet düzenlemeleri tarafından getirilen bir trend değildir. İlk konveyör tasarımı kadar eski, sağduyulu bir fikirdir. Modern çağda güvenlik, çalışanların korunmasında, düşük sigorta oranlarında ve daha düşük toplam işletme maliyetinde kilit bir faktördür.
Güvenlik ekipmanlarının kurulumunda çeşitli engeller vardır, Bunların en büyüğü, ‘’Düşük Teklif’’ sürecinin neredeyse evrensel kullanımıdır.
Şirketler fiyata göre satın aldıklarında (Düşük Teklif), faydalar kısa sürelidir ve maliyetler genellikle zamanla artar. Buna karşılık, satın almalar en düşük uzun vadeli maliyete (Yaşam Döngüsü Maliyeti) dayalı olarak yapıldığında, genellikle faydalar artmaya devam eder ve maliyetler düşer. Bu da zaman içinde net tasarruf sağlar (Şekil 1).
Güvenliği benimseyen kuruluşlar, rekabette önemli performans avantajları gösterir. Kanıt, sektör ortalamasının üzerinde finansal getiriler ve daha yüksek hisse fiyatları ile birlikte azaltılmış yaralanmalar ve daha yüksek üretkenlik olarak yansıtılmaktadır.
Güvenlik yatırımlarının gerekçelendirilmesi, çoğu finans yöneticisinin “maddi olmayan maliyetler” olarak adlandırdığı, yani yaralanmalar, iş gücü kaybı, sigorta, moral, yasal ödemeler ve benzer durumları kapsar. Ancak yöneticiler ve finansçılar, yatırımları gerekçelendirmek için doğrudan maliyetlerden tasarruf etmeyi düşünmek üzere odaklanmışlardır.
Konveyörler verimli çalışmadığında plansız duruşlar yaşar. Büyük miktarlarda kaçak malzeme döküntüsü oluşur ve daha fazla bakım gerektirir. Acil durum arızaları, aşırı döküntünün temizlenmesi ve reaktif bakım (herhangi bir arıza durumunda) gibi tüm bu etkenler güvensiz çalışma ortamına katkıda bulunur.
Güvenlik Ödemeleri
Güvenlik ve üretkenlik arasındaki olumlu ilişkileri ortaya koyan çok sayıda vaka incelemesi, kazalar ve olaylar hakkında küresel istatistikler toplayan kuruluşlar tarafından desteklenmektedir. Yatırım geri dönüşü için basit formül, güvenlik yatırımlarından elde edilebilecek potansiyel tasarrufları kapsamaz. Çeşitli kuruluşlar, kazaların maliyetine ilişkin ayrıntılı ve bölgesel istatistikler sağlar (Şekil 2).
Belirli tarihsel verilerden yoksun olan yöneticiler, somut ve soyut gelecekteki maliyetleri tahmin etmek için kullanılabilecek olayların olasılığını sağlayan çok sayıda güvenilir kaynağa başvurabilirler (Şekil 3).
Seçenekleri karşılaştırmak için kullanılan finansal tekniğe “net bugünkü değer” (NPV) analizi denir. NPV, zaman içinde değişen maliyetler ve tasarruflar (nakit akışları) ile farklı yatırım seçeneklerini karşılaştırır ve bunları şirketin para maliyetine göre iskonto eder. Örneğin, dahili bir risk analizi, bir tesiste konveyör tehlikelerine maruz kalan 30 işçi olduğunu gösteriyor. Farklı kaza sınıflarının (ölümcül, kayıp zamanlı ve ilk yardımlı) tahmini olasılığı, kaza oranını yarıya indirmek için nelerin yatırılabileceğini ortaya çıkarmak için bu kazaların maliyeti ile çarpılır (Şekil 4).
Konveyörün ömrünün 20 yıl olduğunu ve nakdi maliyetinin (iskonto oranının) %5 olduğunu varsayarsak, güvenlikte %50’lik bir iyileşme sağlamak için tasarım süresinde mevcut ek yatırım yaklaşık 750.000 $ daha olacaktır. Minimum güvenlik gereksinimlerini karşılamak için en düşük fiyatlı teklifi seçmek, 20 yıllık yaşam döngüsü boyunca gerçekleşecek kısa vadeli harcamaları önemli ölçüde daha pahalı hale gelir (Şekil 5).
Minimum güvenlik ve tasarım gerekliliklerini aşmak ve kaza oranlarını %50 azaltmak için 750.000 $ daha harcamak, yıllık tahmini kaza maliyetini 140.813 $’dan 70.407 $’a düşürür.
Bugünün dolar cinsinden ölçüldüğünde 750.000 $’lık ek yatırım dahil 20 yıllık vadede %5 olarak öngörülen tasarruf, daha fazla peşin yatırım yaparak yaklaşık 1,2 milyon $’dır. Daha fazla analizden sonra, kaza maliyetlerinde yalnızca %25’lik bir azalma varsa bile, ön yatırım uzun vadede hala avatajlıdır. Veri toplamak ve finansal analiz yapmak biraz daha fazla çaba gerektirse de sonunda bugünkü değer analizi NPV, güvenliğin gerçekten işe yaradığını tutarlı bir şekilde kanıtlamaktadır.