Hepimizin bildiği gibi, “doğal taşlar” doğadan çıkarıldıktan sonra işlenip yapı taşı olarak kullanılan en eski ve en yaygın inşaat malzemeleridir. Doğal kayalar ya da doğal kayaçlar olarak da adlandırabileceğimiz doğal taşlar, yapılarda, anıtlarda estetik özellikleri, kolay işlenebilirliği ve dayanıklılığı nedeniyle kullanılmıştır. Zamanla kullanımı artan ve çeşitlenen doğal taşlar günümüzde özellikle inşaatlarda yapı elemanları (%7), iç duvar kaplama (%9), dış duvar kaplama (%8), döşeme (%35), heykelcilik – mezar taşı yapımı (%18), basamak-rıht (%3) ve özel eşya-süs eşyası (%18) yapımında kullanılmaktadır. Doğal taş sektörü, son dönemde yeni ülkelerde yeni üreticilerin de pazara girmesiyle ivme kazanan hem ülkemiz hem de dünya ticareti için önem arz eden sektörler arasındadır.

Mermer, traverten, kireç taşları (kalkerler) ve kum taşları, granit ve sert taşlar, inşaata elverişli yapı taşları gibi doğal taşlar bu grubuna girmektedir. Doğal taşlar içinde blok veren, boyutlandırılabilen ve parlatılabilen doğal taşlar genel olarak “mermer grubu” altında tanımlanırken, blok vermediği halde ebatlanarak ve/veya ebatlanmadan (olduğu gibi) kullanılan diğer taşlar da “diğer doğal taşlar grubu” olarak adlandırılmaktadır.

Kayrak, diğer doğal taş grubu içinde, blok vermeyen fakat farklı kalınlıklarda farklı büyüklüklerde doğadan olduğu gibi çıkarılan yassı taşlardır. Kayrak adı, inşaat sektöründe iç ve dış duvar kaplamalarında, yaya ve araç yolları, duvarlarda yapı malzemesi ile park ve bahçe düzenlemelerinde kullanılmakta olan farklı kalınlıklardaki doğal taşlara verilmektedir. Kayrak kelimesinin eski Türkçe’deki, dağın katmanlı ve kıvrımlı hali için kullanılan “kadrak” sözcüğünde türediği düşünülmektedir. Kayağan taşı, damtaşı, arduvaz (fr. ardoise), sleyt, yassı taş (ing. slate, flagstone, tilestone) olarak da adlandırılır.

Kayrak Jeolojisi

Genel adı ile kayraklar, jeolojik olarak düşük dereceli metamorfizma sonucu oluşan ve yapraklanma (filyosyon) özelliği gösteren fillit ve sleyt türü metamorfik kayaçlardır. Yapraklanma özelliği gösteren şist, gnays ve metakonglomera türündeki metamorfik kayaçlar da yapraklanma özelliklerinden dolayı kayrak olarak kullanılmaktadır.

Bilindiği gibi metamorfik kayaçlar, sedimanter ve volkanik kayaçların oluştukları ortamlardan farklı fiziksel ve/veya kimyasal koşullar altında dokusal ve minerolojik değişime uğraması ile oluşmaktadır. Metamorfizma aşamasında kireçtaşları; mermere, kumtaşı; kuvarsite, granit; şist ve sonra gnaysa, basalt; şist ve sonra amphibolite dönüşmektedir. Bunlar yapraklanma özelliği göstermezler. Kayraklar ise çamurtaşı, şeyl, riyolitin sleyt ve fillite dönüşmesi ile oluşmaktadır.

Konglomeraların metakonglomeraya dönüşmesi de kayrak özelliği taşıyan kayaçların oluşmasına neden olmaktadır. Bu grup ise yapraklanma özellikleri nedeni ile diğer gruptan ayrılmaktadır.

Metamorfizma koşulları, bir litosfer levhasının diğer levha ile çarpıştığı dağ oluşumları, orojenz bölgeleri kayrakların yaygın olarak bulunduğu alanlardır. Büyük fay zonları, büyük magmatik intrüzyonların sokulum yaptığı dokanaklar kayrak oluşum bölgeleri olmaktadır.

Yazının devamı Madencilik Türkiye Dergisi 98. sayı 78. sayfadadır.

Yazının devamını buradan okuyabilirsiniz.

UYARI

Bu haber bir “Madencilik Türkiye Dergisi” haberidir. Her hakkı Mayeb Ltd.’ye ait olup izinsiz olarak kopyalanıp yayınlanması suçtur ve yasaktır. Kaynak gösterilmeden kullanılması durumunda yasal işlem başlatılacaktır. Kaynak gösterilerek kullanılmak istenmesi halinde “Bu haber/makale Madencilik Türkiye Dergisi’nden alınmıştır” ibaresi ile birlikte haberin linki verilmeli, link de web sitemize yönlendirilmelidir.

Önceki İçerikGübretaş’ın Altın Madeni Projesinde ÇED Onay Süreci Tamamlandı
Sonraki İçerikMaliyet, Vergi ve İzin Bedellerindeki Artışlar Altın Madenciliğini Cazip Olmaktan Çıkarıyor!