1.Giriş

Kömür, kamuoyundaki tüm olumsuz önyargılara rağmen her dönemde vazgeçilemeyen bir yakıt ve enerji kaynağı olmuştur. Sıfır emisyon hedefiyle üzerinde birçok araştırma ve teknolojik geliştirme yapılan kömür, en önemli fosil kaynaklardan biridir. Petrol ve doğalgaz rezervlerinin sınırlı ve azalmış olması, fiyat istikrarsızlığı, nükleer santrallere karşı devam eden tereddütler, su, güneş ve rüzgâr gibi enerji kaynaklarının mevsime ya da yerel şartlara göre değişkenlik göstermesi, zorlu kış şartlarında güneş ve rüzgâr santrallerinin yetersiz kalması gibi nedenlerle kömür vazgeçilemeyen bir enerji kaynağı konumundadır.

Kömürün mevcut durumu, kömürün geleceği, ülkemiz kömür politikaları ve kömürle ilgili önerileri içeren çeşitli çalışmalar uzun yıllardır farklı platformlarda yayımlanmaktadır. Ayrıca son yıllarda temiz kömür teknolojileri, kömür gazlaştırma ve iklim değişikliğinin önlenmesinde kömürün yerini tartışan ve çeşitli politika ve vizyon önerilerini içeren bir çok çalışma da yayımlanmıştır.

Bu çalışma ise, kömür gazlaştırmanın Türkiye ekonomisi açısından stratejik önemine ilişkin istatistiki ve ekonomik veriler içeren detaylı bir araştırma içermesi ve kömür gazlaştırma ürünlerinin dünya ve Türkiye özelindeki kullanım alanını kapsamlı bir Pazar analiziyle içermesi yönleriyle diğer çalışmalardan ayrışmaktadır.

2. Kömürün Mevcut Durumu ve Geleceği

Dünya birincil enerji ihtiyacının yaklaşık üçte biri kömürden sağlanmaktadır. Kömürün dünyanın farklı yerlerindeki geniş rezerv dağılımı ve düşük maliyeti sayesinde ekonomik büyümeye ve sosyal gelişmeye olan katkısının düşük bir ivmeyle de olsa kesintisiz olarak süreceği aşikârdır. İstihdam miktarı ve yan sanayilere olan çarpan etkisi nedeniyle, özellikle gelişmekte olan ülkelerde kömürün önemini büyük oranda sürdüreceği görünmektedir. Gelişmiş yakma teknolojileri (HELE: High Efficiency Low Emission), düşük emisyon değerleri ve yakalanan yüksek verimlilik oranları ile kömürün çevresel dezavantajları 2000’li yıllar öncesine göre büyük oranda azalmış olmasına rağmen, uzun vadede iklim değişikliği ve küresel ısınma bağlamında sektörü zorlu bir süreç beklemektedir.

IEA’nın düşük karbon emisyonları öngörüsüne dayalı olan iyimser “Yeni Politikalar Senaryosu”nda kömürün 2040 yılında küresel enerji arzı içerisindeki payının %21,4 düzeyinde olacağı tahmin edilmektedir.

Dünyanın en büyük kömür rezervlerine sahip olan ABD, kaya gazı devrimiyle birlikte kömür üretimini önemli oranlarda azaltmış ve karbonsuzlaştırma konusundaki çalışmalara bütçe ayırmaya devam etmiştir. Avrupa’daki ülkelerden Almanya ve Polonya hariç tamamı kömür üretiminden vazgeçme üzerine önemli adımlar atmışlardır. Almanya ve Polonya ise sırasıyla 2038 ve 2050 yılları civarında kömürden çıkacaklarını beyan etmektedirler.

Çin’in 2021-2025 yıllarını içeren 5 Yıllık Planı’nda yer alan karbon-nötr stratejisine göre ise kömür yatay seyrini korumaya devam edecektir. Endüstriyel ve ısınma amaçlı kömür kullanımını azaltmayı planlayan Çin, elektrik üretimi amaçlı kullanımı ise sürdürmeyi planlamaktadır. Küresel karbon salımının %29’unu tek başına yapan Çin’in, tüm çabalarına rağmen 2025 yılındaki karbon salınımı mevcut duruma göre 1,5 kat artacağı öngörülmektedir.

Yazının devamı Madencilik Türkiye Dergisi 97. sayı 108. sayfadadır.

Yazının devamını buradan okuyabilirsiniz.

UYARI

Bu haber bir “Madencilik Türkiye Dergisi” haberidir. Her Hakkı Mayeb Ltd.’ye ait olup izinsiz olarak kopyalanıp yayınlanması suçtur ve yasaktır. Kaynak gösterilmeden kullanılması durumunda yasal işlem başlatılacaktır. Kaynak gösterilerek kullanılmak istenmesi halinde “Bu haber/makale Madencilik Türkiye Dergisi’nden alınmıştır” ibaresi ile birlikte haberin linki verilmeli, link de web sitemize yönlendirilmelidir.

Epiroc
Önceki İçerikSANDVIK Üst Düzey Verimlilik ve Kullanıcı Konforu
Sonraki İçerikMadencilik, Akademi ve Kadın