Nadir Toprak Elementleri (NTE) ve Atıklardan Geri Kazanımı Çalıştayı İstanbul Teknik Üniversitesi ve MEM-TEK iş birliği ile gerçekleştirildi. Çalıştay’a İTÜ Rektörü Prof. DR. İsmail Koyuncu, NATEN Başkanı Belma Soydaş Sözer, Eti Maden Genel Müdür Yardımcısı Özgür Saç’ın yanı sıra konu ile ilgili birçok akademik personel ve sektör profesyoneli katılım gösterdi. Üö oturum halinde gerçekleştirilen çalıştayda Doç. Dr. Börte Köse Mutlu, Doç. Dr. Mustafa Evren Erşahin ve Prof. Dr. Mustafa Kumral oturum başkanları olarak görev alırken Yüksek Mühendis Haşim Ağrılı, Prof. Dr. Şule Itır Satoğlu, Yüksek Mühendis Lütfi Tozar, Öğretim Görevlisi Ayşe Yüksekdağ, Prof. Dr. İlgin Kurşun Ünver, Doç. Dr. Fırat Burat, Arş. Gör. Esra Baştürkçü, Berk Gülörten, Doç. Dr. Okay Çimen, Dr. Öğr. Üyesi Yakup Say gerçekleştirdikleri sunumlarla katılımcılar ile bilgilerini paylaştı.
Çalıştay, İsmail Koyuncu’nun açılış konuşması ile başladı. NTE’lerin çok çeşitli kullanım alanları ve bu alanlar konusunda gerçekleştirilen çalışmalar ile ilgili bilgi vererek sözlerine başlayan Koyuncu, bu alanda birçok proje hayata geçirildiğini ve aynı zamanda eğitim alanında da birçok insan yetiştirildiğini not etti. Teknoloji geliştirmenin bir süreç olduğunu vurgulayan Koyuncu, sıfırdan ticari bir ürün geliştirmenin farklı alanlarda değişiklik göstermekle birlikte 5 -10 yılı kapsayan uzun vadeli bir süreç olduğunu kaydederken bu çalışmaların orta ve uzun vadeli şekilde planlanması ve çalışmaların buna göre yönlendirilmesi gerektiğini belirtti. Bir diğer önemli misyonlarının proses geliştirmek olduğunu ifade eden koyuncu, su ve kimyasal geri kazanımına yönelik çalışmaların önemine dikkat çekerek özellikle kimyasal geri kazanımın NTE alanında çok kritik olduğunu kaydetti.
NATEN’in kuruluş amaçları, faaliyet kapsamları ve kurum yapısı hakkında bilgiler paylaşarak sözlerine başlayan Belma Soydaş Sözer, gittikçe artan talebi ile NTE’lerin kritik hammadde olarak sınıflandırıldığına dikkat çekti. Kritik hammadde tanımlamasının hem ekonomik değerin yüksekliği hem de tedarik riskinin yüksekliğini ifade ettiğini belirten Sözer, ileri teknoloji ürünlerin tamamında NTE’lerin yer aldığını hatırlattı. Bu nedenle NTE’lerin talebinin gittikçe artmakta olduğunu belirten Sözer, sözlerine şu şekilde devam etti: “2018- 2019 yıllarında küresel NTE talebi 170.000 – 190.000 ton civarında iken özellikle savunma sanayi ve temiz enerjiye olan yatırımların artması ile bu talebin 2025 yılında 220.000 tona 2035 yılında ise 400 bin tona ulaşması bekleniyor.” NTE tedarikinin neden riski olduğu konusunda ise Sözer şu ifadeleri kullandı: “Dünyadaki rezervlerin yüzde 40’ı, üretimin ise nerdeyse yüzde 95’i Çin’in elinde bulunuyor. Dünyada bilinen 124 milyon ton NTE rezervi varsa bunun 44 milyon tonu Çin’in tekelindedir.“ 2010 yılına gelene kadar Çin’in tekelinin diğer ülkeleri çok da rahatsız etmediğini belirten Sözer, 2010 yılında Çin’in NTE’lere ve NTE içeren malzemelerin ithalatına kota koyması ile dünyada bir sıkıntı oluştuğunu kaydetti. Bu tarihten sonra birçok ülkenin NTE’ler konusunda çalışmalara başladığını örneklerle açıklayan Sözer, ülkemizin ortaya koyduğu 11. Kalkınma Planı, Cumhurbaşkanlığı İzleme Programları, Ekonomi Programları, Sanayide Teknoloji ve Strateji Belgeleri gibi oluşumların çoğunda NTE’ler ve kritik hammaddeler özelinde hedefler yer aldığını kaydetti. Ülkemizde de bu hedefler doğrultusunda vizyoner çalışmalar yürütüldüğünü kaydeden Sözer, NATEN olarak kendilerinin de bu alanda çalışmalara katkı koyduklarını belirtti.
Açılış konuşmaları kapsamında son olarak söz alan Özgür Saç, Eti Maden işletmeleri’nin faaliyetleri hakkında bilgi verdi. Saç, günümüzde özellikle bor alanında gerçekleştirdiği önemli çalışmalar ile bilinen Eti Maden’in Kurumun kuruluşundan günümüze kadar ortaya koyduğu faaliyetleri özetleyerek dinleyiciler ile paylaştı.