Karadeniz Teknik Üniversitesi (KTÜ) Maden Mühendisliği Bölümü Hydromet-B&Pm Araştırma Grubu, Avrupa Birliği (AB) Proje Desteği ile Atık Lityum İyon Pillerden Kritik Metallerin Geri Dönüşümünü gerçekleştirecek projenin desteklenmesine hak kazandıklarını duyurdu.
Avrupa Birliği (AB) Ufuk 2020 Araştırma ve İnovasyon Programı kapsamında fonlanan ERA-MIN2, ERA-NET Cofund “İklim Değişikliği, Çevre, Kaynak Verimliliği ve Hammaddeler (Climate Action, Environment, Resource Efficiency and Raw Materials)” alt alanında desteklenen bir proje olarak ön plana çıkarken ERA-MIN2, Avrupa’da endüstriyel rekabet edilebilirliği güçlendirmeyi ve döngüsel ekonomiye geçmek için “hammaddeler” ile ilgili Ar-Ge ve inovasyon faaliyetlerinin koordinasyonunu sağlamayı hedefliyor.
ERA-MIN2 2019 çağrısı doğal kaynakların (cevherlerin) arama/bulma faaliyetleri, madencilik, hammadde verimliliğin artırılması ve atık piller gibi ikincil kaynaklardan metallerin geri kazanımı/dönüşümü konularını kapsarken Karadeniz Teknik Üniversitesi (KTÜ), Maden Mühendisliği Bölümü, Cevher-Kömür Hazırlama ve Değerlendirme Anabilim Dalı öğretim üyelerinden Doç. Dr. Ersin Yener Yazıcı (yürütücü), Prof. Dr. Hacı Deveci (araştırmacı) ve Doç. Dr. Oktay Celep (araştırmacı)’in yer aldığı “End-of-life Li-ion battery management integration and technology evaluation (Atık Li-iyon pil yönetimi entegrasyonu ve teknolojilerin değerlendirilmesi)” başlıklı proje ERA-MIN2 2019 çağrısı kapsamında desteklenmeye hak kazandı.
Projenin Türk tarafında KTÜ ile birlikte Türkiye’nin önde gelen geri dönüşüm firmalarından EXITCOM RECYCLING de yer alırken proje, Güney Afrika (konsorsiyum lideri), Türkiye ve İsveç olmak üzere üç ülkeden toplam 5 kuruluşun (3 üniversite, 1 enstitü ve 1 KOBİ) katkılarıyla yürütülecek. Projenin toplam bütçesinin yaklaşık 650.000 Avro olması beklenirken 36 ayda tamamlanması planlanıyor.
Proje yürütücüsü KTÜ Maden Mühendisliği Bölümü öğretim üyesi Doç. Dr. Ersin Yener Yazıcı, yürüttükleri Ar-Ge faaliyetleri ve yeni projeleri hakkında açıklamalarda bulunurken şu ifadeleri kullandı: “Dünyadaki hammadde kaynaklarının giderek tükenmesi, özellikle ileri teknoloji ürünlerde kullanımı zorunlu olan bazı hammaddelerin temininde yaşanan zorluklar atık piller gibi ikincil kaynaklardan hammaddelerin geri dönüşümünü zorunlu hale getiriyor. Bu amaca ulaşmak için geliştirilen ‘Döngüsel Ekonomi’ yaklaşımı ile hammadde kaynaklarının daha verimli bir şekilde kullanılması ve üretimde sürdürülebilirliğin sağlanması hedeflenmektedir. Maden/cevher hazırlama mühendisleri olarak bizlerin temel çalışma alanları arasında ‘Kentsel Madencilik’ olarak adlandırılan, atık piller ve elektronik cihazlar gibi günlük hayatta kullandığımız ekipman ve malzemelerin atıklarından/hurdalarından metallerin geri kazanımı/dönüşümü süreçleri de önemli bir yere sahiptir.
KTÜ Maden Mühendisliği Bölümü’nde faaliyet gösteren Hydromet-B&PM Araştırma Grubu olarak birincil/doğal kaynaklar (cevherler) ve ikincil kaynaklardan (atık piller, elektronik atık (e-atık), atık kesici uçlar, metalürjik atıklar, cevher zenginleştirme atıkları vd.) ekonomik değeri yüksek metallerin kazanımına (veya geri dönüşümüne) yönelik uzun yıllardır Ar-Ge faaliyetleri yürütüyoruz.
Avrupa Birliği (AB) tarafından fonlanan ERA-MIN2 programı kapsamında kabul edilen, ortağı olduğumuz projede, cep telefonları dâhil birçok elektronik cihazda kullanılan ve özellikle son yıllarda dünyada elektrik araç üretiminin de yaygınlaşması ile daha da önemli hale gelen lityum (Li) ve kobalt (Co) metallerinin hidrometalurjik yöntemlerle geri dönüşümü için teknik, ekonomik ve çevresel açıdan uygun yenilikçi proseslerin geliştirilmesine yönelik Ar-Ge çalışmalarını üniversitemizin laboratuvarlarında yürüteceğiz. Elde ettiğimiz sonuçlar ışığında daha büyük ölçekli hidrometalurjik testleri, proje ortağımız EXITCOM RECYCLING firmasının tesislerinde gerçekleştirerek çalışmalarımızı daha yüksek Teknoloji Hazırlık Seviyesinde (THS) uygulamayı planlıyoruz. Proje çıktılarının, ülkemizin de ihtiyacı olan bu kritik hammaddelerin atık pillerden teminine yönelik değerli katkılar sunacağını öngörüyoruz.”