Maden Mühendisliği 1. sınıf öğrencisi olarak sizlere, mesleği seçme süreciyle ilgili yaşadığım gözlem ve deneyimlerimi aktarmak için bu yazıyı kaleme alıyorum.
Hacettepe Üniversitesi Maden Mühendisliği Bölümü’ne kayıt yaptırdığımda çevremden hem olumlu hem de olumsuz yorumlar aldım. Motive edici olumlu yorumlar sektörde yakınları olanlar ile mesleğimizin değerini bilenlerden oluşurken, olumsuz yorum yapan ve bana üzülenler ise “Olsun belki geçiş yaparsın.” şeklinde ifadelerde bulunup, sektörden bihaber, madenleri sadece gündeme düşen kazalarla bilenlerden oluşmaktaydı.
Bu noktada benim ve meslektaşlarımın yapabileceği en iyi şeyin kamuoyuna yansıtılan yanlışlıkları düzeltmek ve gerçekliği ortaya koymak olması gerektiğini düşünüyorum.
Başımdan geçen bir olayı sizinle paylaşmak istiyorum: Hazırlık sınıfındayken SolidWorks kursuna gidiyordum ve bir gün flash belleğimi orada unuttuğum için görevli yardımıyla sınıfa girmiştim. O sırada bölümümü sordu ve “Bayanlar için epey zor meslek. Geç olmadan değiştirirsin.” söylemiyle karşılaştım. Sonrasında kendisine çalışma şartlarının cinsiyet açısından zorluk oluşturmayacağından, iyi araç kullandığımdan dağlık ya da ıssız alanlara kolaylıkla ulaşım sağlayabileceğimden bahsettim. En kötü ve gerçekleşmesi en düşük ihtimali düşünecek olursak; “yabani hayvan saldırısına ya da herhangi bir saldırıya uğrarsan ne yaparsın?” sorusuyla muhatap oldum. Almış olacağım her türlü güvenlik tedbirleriyle kendimi ve çevremdekileri iyi bir şekilde koruyabilirim cevabını verdim. Burada değinmek istediğim iki noktada da cinsiyetin değil, niteliğin önemli olduğunu vurgulamak isterim.
Yazının tamamı Madencilik Türkiye Dergisi 109. sayı 132. sayfadadır.
Yazının devamını buradan okuyabilirsiniz.
