Dijitalleşme, geleceğin konsepti olarak önemli bir yere sahip olacağı düşüncesi ve günümüzde madencilikte etkili, hızlı ve verimli bir biçimde yararlanma gayesi, maden ocaklarında yaşanan teknolojik değişimleri yakından takibini, esnek ve duyarlı bir alt yapıya sahip olmayı zorunlu kılmaktadır. Madenlerde ve yan hizmet binalarında gerçekleştirilen bu bilgi sistemlerini entegre etmek, dijitalleşme ile mümkün olmaktadır. Bundan dolayıdır ki madenciliğin geliştirilmesi, geleceğin teknolojilerini kullanarak maden ocaklarında verim ve performans artışlarını hedeflemektedir.
Maden sektörünün her alanında, laboratuvarlardan üretime kadar dijital bir devrimin eşiğinde olduğumuzu belirtmek isterim. Günlük numune işlemlerinin ve kayıtların neredeyse sadece bilgisayarlarla gerçekleştirildiği ve sürdürüldüğü madenlerde, ideal bir dijital madencilik kavramı vurgulanmaktadır.
Maden ocaklarında bilişim hizmetlerindeki iyileşme ile ortaya çıkan dijital madencilik, binlerce alt işlemden oluşan, yüzlerce iş süreciyle hepsi birbirine bağımlı çeşitli ve farklı uygulamalara, cihazlara ve teknolojilere sahip karmaşık ekosistemlerdir.
Söz konusu olan; küreselleşme ve madenlerde teknolojik gelişimlere uyum sağlamak olduğunda; artan popülaritesi sebebiyle dikkat çeken husus, tüm maden teknolojik yönetim metotlarını bünyesinde toplayan bir yöntem olan dijital maden sistemlerine ihtiyaç duyulmasıdır.
Dijital madenciliğin başlangıç noktası arama numunelerinin analiz edildiği laboratuvarlardır. Buradan çıkan sonuçlara göre maden ocaklarının yatırım kararları belirlenirken, ekonomiklik ve katma değeri yüksek ürünlerin üretilmesi gibi birçok sonuç ortaya çıkmaktadır.
Sonuçların hatasız olması ve insan faktörlerinden kaynaklı yanlış raporlamaların önüne geçmek için laboratuvarların dijitalleşmesi hayati önem taşımaktadır.
Yazının tamamı Madencilik Türkiye Dergisi 108. sayı 54-60. sayfalardadır.
Yazının devamını buradan okuyabilirsiniz.
