Madencilik sektörü, sanayi devriminden bu yana, küresel ekonomik kalkınmanın temel
taşlarından biri olmuştur. Doğal kaynakların çıkarılması ve işlenmesi, özellikle gelişmekte olan ülkelerde ekonomik büyümeyi desteklemiş ve bu ülkelerin küresel ticarette yer
almalarına olanak tanımıştır. Ancak madencilik faaliyetlerinin çevresel etkileri, toplumsal yapılar üzerindeki baskısı ve ekonomik sürdürülebilirlik üzerindeki uzun vadeli etkileri,
bu sektörün ele alınması gereken karmaşık bir konu olmasına yol açmıştır.

1987 yılında Brundtland Komisyonu tarafından ortaya konan sürdürülebilir kalkınma kavramı, madencilik gibi kaynak odaklı endüstrilerin, yalnızca ekonomik verimliliği değil, aynı zamanda çevresel ve sosyal sorumlulukları da göz önünde bulundurması gerektiğini vurgulamıştır (World Commission on Environment and Development, 1987).

Bu makalede, madencilikte sürdürülebilirlik kavramı çevresel, sosyal ve ekonomik boyutlarıyla ele alınacak; Türkiye ve dünyadaki uygulamalar karşılaştırılacak ve madencilik
faaliyetlerinin karbon ayak izi tartışılacaktır. Bu bağlamda, madencilik faaliyetlerinin ekosistemler, yerel topluluklar ve ekonomi üzerindeki etkileri değerlendirilerek, sürdürülebilir bir madencilik modelinin nasıl geliştirilebileceği üzerine odaklanılacaktır.

Bu çalışma, madencilik sektöründe sürdürülebilirlik üzerine yapılan çeşitli akademik araştırmalar, sektörel raporlar ve çevrimiçi veri tabanları üzerinden elde edilen veriler
kullanılarak hazırlanmıştır. Literatür taraması yöntemiyle, madencilik sektöründe çevresel, sosyal ve ekonomik sürdürülebilirlik ile ilgili mevcut durum ve uygulamalar değerlendirilmiştir. Ayrıca Türkiye’deki madencilik uygulamaları, dünya genelindeki diğer uygulamalarla karşılaştırılarak analiz edilmiştir.

Yöntem olarak, öncelikle ilgili akademik makaleler ve sektörel raporlar üzerinden detaylı bir literatür taraması yapılmıştır. Bu tarama sürecinde, özellikle çevresel etkiler, sosyal sorumluluk uygulamaları, ekonomik sürdürülebilirlik ve karbon ayak izi konularına odaklanılmıştır. Ardından, Türkiye’deki madencilik uygulamaları dünya genelindeki
diğer uygulamalarla karşılaştırılarak, bu bağlamda sürdürülebilirlik yaklaşımlarının benzerlikleri ve farklılıkları analiz edilmiştir. Karşılaştırma ve tartışma bölümü, bu analizlerin
sonuçlarını ve sürdürülebilir madencilik uygulamalarının nasıl geliştirilebileceğine dair önerileri içermektedir.

Yazının Devamı Madencilik Türkiye Dergisi’nin 123.sayısındadır.

UYARI

Bu haber bir “Madencilik Türkiye Dergisi” haberidir. Her hakkı Mayeb Ltd.’ye ait olup izinsiz olarak kopyalanıp yayınlanması suçtur ve yasaktır. Kaynak gösterilmeden kullanılması durumunda yasal işlem başlatılacaktır. Kaynak gösterilerek kullanılmak istenmesi halinde “Bu haber/makale Madencilik Türkiye Dergisi’nden alınmıştır” ibaresi ile birlikte haberin linki verilmeli, link de web sitemize yönlendirilmelidir.

Önceki İçerikPutzmeister Tarihinde Bir Dönüm Noktası: NEOM Projesi İçin Büyük Sipariş
Sonraki İçerikİbrahim Alimoğlu: “2025 Yılı Sektör için Çok Zor Geçecek”