Çevre İzni kavramı sıklıkla Çevresel Etki Değerlendirme (ÇED) süreçleri ile karıştırılmaktadır. Kamuoyu açısından ÇED sürecinin tamamlanması ile çevresel süreçlerin
tamamlandığı algısı olup aslında Çevre İzin süreçleri başlamaktadır. 29 Nisan 2009 tarihinde yayımlanan “Çevre Kanununca Alınması Gereken İzin ve Lisanslar Hakkında Yönetmelik” ile hayatımıza giren Çevre İzni ve Lisansı, yönetmelikte; “Mevzuat gereğince verilmekte olan emisyon, deşarj, gürültü kontrol, derin deniz deşarjı ve stabilize arıtma çamuru kullanım izinlerin ifade eder.” şeklinde tanımlanmıştır. Yönetmelik 2014 yılında Çevre İzin ve Lisans Yönetmeliği olarak yayımlanmış ve Çevre Kanununca Alınması Gereken İzin ve Lisanslar Hakkında Yönetmelik yürürlükten kaldırılmıştır.
Mevcut durumda Çevre İzin ve Lisans Yönetmeliği 2872 sayılı Çevre Kanunu uyarınca alınması gereken çevre izin ve lisansı sürecindeki usul ve esasları düzenlemektir. Yönetmelik kapsamında çevre iznine veya çevre izin ve lisansına tabi işletmeler, çevresel etkilerine göre Ek-1 ve Ek-2 listelerinde sınıflandırılmıştır. Listedeki faaliyetler doğrultusunda işletmelerin faaliyete geçebilmeleri için Çevre İzin süreçlerinin başlatılması gerekmektedir. ÇED süreçleri tamamlanmış (ÇED Gerekli Değildir Kararı, ÇED Olumlu Kararı ve ÇED Kapsam dışı Kararı alınmış faaliyetler) olan işletmeler; Çevre İzin süreçlerine, İl Müdürlüğü Uygunluk Yazısı başvurusu yapılarak başlanır. Ardından Geçici Faaliyet Belgesi Başvurusu yapılması gerekir. Çevre İzin ve Lisans Yönetmeliği EK-1 veya Ek-2 Listelerinde yer alan faaliyetler bu başvuru sürecinde Çevre ve Şehircilik İl Müdürlükleri tarafından uygunluk denetimine tabi tutulmakta ve tabi olduğu izin ve lisans konularında izin alması gerektiği belirlenmektedir. Yönetmelik kapsamında hava emisyonu, çevresel gürültü, atık su deşarjı ve derin deniz deşarjı gibi çevre izin konuları bulunmaktadır. Diğer bir ifade ile hava ve gürültü kirliliği yaratma potansiyeli olan, atık su deşarjı veya deniz deşarj yapması gereken faaliyetler için Çevre İzin Belgesi alarak 5 yıl boyunca Çevre ve Şehircilik Bakanlığı kontrolünde faaliyetlerini sürdürmektedirler.
Yazının devamı Madencilik Türkiye Dergisi 98. sayı 42. sayfadadır.
Yazının devamını buradan okuyabilirsiniz.
