Kamu bütçesiyle yapılan büyük projeler son yıllarda çok konuşulurken bu projelerin yapımında görev alan kamu mühendisleri sürece paralel olarak yaşadığı sorunları gündeme getirmeye çalışsa da bunda başarılı olamadılar. Bu durumdan rahatsız olan kamu mühendisleri geçtiğimiz altı ay içerisinde sendikalaşma sürecine girerlerken, Enerji-Sanayi ve Madencilik, Ulaştırma, Tarım-Orman, Büro-Banka ve Sigortacılık, Yerel Yönetimler, Bayındırlık, İnşaat ve Köy Hizmetleri, Sağlık ve Sosyal Hizmetler olmak üzere Mühendis Tek-Sen üst adı ile 7 farklı sendika kuruldu. Mühendis Tek-Sen adıyla ilk sendika enerji hizmet kolunda kurulurken, bizler de Mühendis Tek-Sen Enerji Sendikası Genel Başkanı Mümin Güler ile sendikalaşma sürecini ve kamu mühendislerinin sorunlarını konuştuk.
Öncelikle bize Mühendis Tek-Sen fikri nereden çıktı ve süreç nasıl gelişti anlatır mısınız?
Bu gerçekten detaylı anlatılması gereken bir konu. Ama ben kısaca anlatacak olursam; teknik hizmet çalışanları sendika kurmaya mecbur bırakıldı. Kamuda memur sendikacılığı; maalesef yeterince işlevli olmayan, belli dengeleri gözeten bir yapılanma. Bu yapılanma; teknik hizmet çalışanlarını yıllarca görmezden geldi. Sorunlarımızı çözüm makamlarına
anlatamadı ya da anlatmak istemedi. Bu durum süregelen bir mağduriyet yarattı. Bu mağduriyeti çözmek ve kurumsal bir yapı oluşturmak için sendika kurmak zorunda kaldık. Neticesinde “kurulamaz, kurulsa bile üye toplayamaz” denilen sendikamızı kurduk. Delege seçimimizi ve genel kurulumuzu yaptık. Şimdi kurum ve il örgütlenmelerini yapıyoruz. Bir
taraftan büyümeye devam ederken bir taraftan da hedeflerimizi yerine getirmeye çalışıyoruz.
Sadece mevcut sendikaların size göre etkisiz kalmasından dolayı mı kuruldu bu sendikalar?
Ana sebep bu olmakla birlikte tek sebep bu değil. Mühendislik mesleği ve teknik hizmetler, yıllar içerisinde çok fazla itibar kaybetti. Bunun çeşitli dinamikleri vardı. Bunları plansızca açılan teknik fakülteler ile mezun sayısının artması, çeşitli mesleklerin maddi manevi itibarı korunurken mühendisliğin görmezden gelinmesi ve maalesef meslek odalarımızın meslek itibarının korunmasında etkisiz kalması gibi farklı başlıklar altında sıralayabiliriz.
Peki Sendika bu kadar fazla sorunu çözmek için yeterli olacak mı?
Sendikamız 7 kişinin birbirine inanmasıyla kuruldu ve 6 ayda 1500 tane üyemiz oldu. Bu sendikacılık tarihinde bir rekor. Bizi güçlendiren; birbirimize ve mesleğimize olan inancımız.
Mühendislik; analitik düşünebilme felsefesi üzerine inşa edilmiş bir meslektir. Sorunların ne olduğunu biliyoruz ve kısa, orta ve uzun vadeli planlarımız ile aşama aşama çözeceğiz.
Sendika olarak gerçekçi hareket ediyoruz. Sorunun ne kadar büyük ve detaylı olduğunun farkındayız. İlk aşamada meslektaşlarımızı sendika tüzel kişiliği altında toparlamaya çalışıyoruz ve iyi gidiyoruz. Bunu platform ve dernek altında denedik ve dağıldık. Dağıldık çünkü; kurumsal kimlik ve resmi örgütlenme olmadan bu girişimler istenilen sonucu vermiyor. Yapılanma ve birliktelik sağlandıktan sonra sorunlarımızı hep bir ağızdan ve aynı anda haykıracağız. Ülkemiz için bu kadar katma değer üreten, riskli projelere imza atan
teknik hizmetler sınıfının ortak sesine yetkililer de kayıtsız kalamayacaktır.
Detaylar Madencilik Türkiye Dergisi’nin 118.sayısındadır.
