Enerjinin olmazsa olmazı, dünyanın kullanmaktan vazgeçemediği ve gelecekte de vazgeçemeyeceği “kara elmas” kömürün geleceğini, ülkemiz kömür üreticilerinin çalışmalarını ve gelecekteki beklentilerini, Türkiye Kömür Üreticileri Derneği (KÖMÜRDER) Yönetim Kurulu Başkanı Muzaffer Polat ile gerçekleştirdiğimiz söyleşide dinleme fırsatı bulduk. Polat sorularımıza samimi cevaplar verirken, kömür madenciliğinin nasıl büyük emeklerle sürdürüldüğünü bizlere tekrardan hatırlatmış oldu.

Rusya-Ukrayna savaşının ardından yaşanan enerji krizi ile birlikte kömürün öne çıkmasını nasıl değerlendiriyorsunuz?

Dünyada her sektörel emtiada olduğu gibi kömür de netice olarak tüm dünyada karşılığı olan bir emtiadır. Her emtianın kendisine yer bulduğu bir borsası vardır. Örneğin altın, Londra Borsası’nda kendine yer bulurken kömür Rotterdam borsasında fiyatlandırılır. Geçmişte dünya kömür pazarının kendisine göre bir hareketi vardı ancak pandemi sürecinde yaşananlardan sonra bu hareketlilik farklılaştı.

Rusya-Ukrayna savaşından sonra kömür pazarı da değişiklik gösterdi. Avrupa Birliği Rus kömürünü almayacağını söyleyerek ambargo uygularken bu ambargonun üzerine Rusya da daha önce de yaptığı gibi Çin, Hindistan ve Türkiye gibi ülkelere kömür satmaya devam etti. Bu süreçte Rusya; Çin, Hindistan ve Türkiye’ye uygun fiyattan kömür verirken Avrupa ve ABD gibi ambargoya uyan ülkelerde kömür fiyatları 3-5 katına çıktı.

Ukrayna krizinden sonra enerji krizinde de Avrupa 400 dolara kömür tedarik ederken, Rusya Türkiye pazarını elde tutmak için bize 150 dolara kömür satıyordu. Örneğin, enerji krizi döneminde Avrupa Rusya’dan, tonu 400 dolardan 50 milyon ton ilave kömür aldı. O dönem Avrupa, yüksek fiyatla tekrar kömüre dönüşüm sağlarken kömür ile elektrik üretmeye yeniden başladı.

Şimdi Rusya-Ukrayna savaşı dışında bir de Filistin-İsrail savaşı var. Ülkeler artık kendi hammaddelerine yönelerek hammadde milliyetçiliğine başladılar. Artık herkes kendi ürününü uç ürüne dönüştürüp, ondan sonra dünyaya satmaya ve değerlendirmeye çalışıyor. Ayrıca silah olarak kullanıyor. Onun için de hangi madenimiz olursa olsun iyi değerlendirmemiz lazım. Madenciliğin çok hızlı bir şekilde önünün açılması lazım. Sadece kömür demiyorum. Yaşanan bu süreçte bütün madenlerin önünün çok hızlı bir şekilde açılması gerekiyor.

Karbon emisyonlarını azaltmaya yönelik çalışmalar küresel gündemde ilk sıralarda yer alıyor. Bu konunun hem dünyada hem ülkemizde ne gibi etkileri olacağını düşünüyorsunuz?

Geçmişte kömürü iyi yakmak için deneyler/araştırmalar yapılıyordu. Temiz kömür teknolojileri için şartlar zorlanıyordu fakat doğalgaz ortaya çıkıp bir anda elektrik üretim maliyetleri düşünce, bu araştırmaları yapmayı ötelediler ya da vazgeçtiler. Doğalgazdan elektrik üretmek daha kolay ve daha ucuz olduğu için herkes doğal gaz çevrim santrallerine yatırım yaptı. Temiz kömür teknolojileri araştırmaları, kömürü daha iyi yakalım düşüncesi, mücadelesi büyük oranda rafa kalktı. Ancak Ukrayna-Rusya savaşından sonra dünyanın geldiği noktada tüm Avrupa şu anda kömürü daha iyi nasıl yakarım, daha az nasıl partikül salarım çabası içine girdi.

Kömür yakma konusunda şimdi yeni sistemler mevcut. Bunlardan bazıları: Ön yanmalı sistem, çift yanmalı sistem, yoğuşmalı filtre sistemleri, elektrikle filtre sistemleri vb. Yapılan araştırmalar neticesinde yapılan yeni buluşlarla havaya doğalgazdan daha az partikül salarak kömürleri yakabilecekler. Bu teknolojiler Avrupa’da şu anda gündemdeler.

Peki bunlar maliyetli mi diye sorabilirsiniz. Yatırımcı için mutlaka ilk maliyetleri var. Şu anda Avrupa kömürden hidrojene gitmeye çalışıyor. Almanya’da bu konuyla ilgili çok ciddi bir çalışma var. Çok maliyetli olduğu için şu an gündeme gelmiyor ama ileri ki zamanlarda kömürden hidrojenle gidilerek üretim yapılacak.

Eskiden yaptığımız gibi kömürü konutlarda ve santrallerde eski usul yakmayacağız. Kömür en iyi şekilde, havaya en az partikül salarak yakmaya çalışacağız. Temiz kömür yakma teknolojileri uygulandığı zaman da kömür tekrar itibarlı hale gelecektir. Avrupa çalışmalara zaten başladı ve birkaç sene içinde kömürü yakmanın teknolojilerini ve filtre sistemlerini iyileştirecekler. “Bakın, kömüre tekrardan döndük!” diyecekler!

Detaylar Madencilik Türkiye Dergisi’nin 115.sayısındadır.

UYARI

Bu haber bir “Madencilik Türkiye Dergisi” haberidir. Her Hakkı Mayeb Ltd.’ye ait olup izinsiz olarak kopyalanıp yayınlanması suçtur ve yasaktır. Kaynak gösterilmeden kullanılması durumunda yasal işlem başlatılacaktır. Kaynak gösterilerek kullanılmak istenmesi halinde “Bu haber/makale Madencilik Türkiye Dergisi’nden alınmıştır” ibaresi ile birlikte haberin linki verilmeli, link de web sitemize yönlendirilmelidir.

Epiroc
Önceki İçerikÇayeli Bakır, Dünya Madenciler Gününde Satranç Turnuvası Düzenledi
Sonraki İçerikProf. Dr. Celal Şengör’den Maden-Çevre İlişkisi Hakkında Açıklama