Aydınlı iş adamı Muhammet Demir, 10 yıl önce Belçikalı bir firmadan devraldığı maden işletmesini 10 kat büyüttü. Aylık üretimini bin tondan 10 bin tona çıkaran Demir, işçi sayısını da 20 kişiden 150-170 kişiye çıkardı.
Hedefinin madenden sağlanacak olan katma değeri artırarak ülkemize daha fazla döviz kazandırmak olduğunu belirten Demir, İzmir’de deniz taşımacılığı ile başladığı iş serüvenine 2013 yılında maden işine girerek maden işletmeciliği yapmaya başladı.
Aydınlık Gazetesi’nde yer alan habere göre Aydın’ın Çine ilçesinde 4 büyük firmanın maden ocağı işlettiği bölgede, Eysim Madencilik olarak kuvars ve feldspat madenini işleten Demir, işlenmiş malzemeleri seramik, mutfak tezgâhı, cam, elektronik sanayi, boya, yapı kimyasalları ve arıtma sektörüne hammadde olarak verdiklerini söyledi.
Ülkemizin doğal kaynaklarını ekonomiye kazandırarak dışa bağımlılığı azaltmak ve istihdam yaratarak işsizlik sorununu çözmeye destek sağlamayı misyon edindiklerini belirten Demir, hedeflerini şöyle özetledi: “Öncelikle yabancı bir firmayı devir alarak onu yerli ve milli yapmanın mutluluğu içindeyiz. Kapasitenin, üretimin ve işçi sayısını artırmanın mutluluğunu yaşadık. Hedefimiz işletmemizi daha da büyüterek ülkemize katkı sağlamaktır. Bu alanda katma değeri artırmanın arayışı içindeyiz. Bu hem Aydın’a hem de ülkemize daha fazla katkı sağlayacaktır. İstiyoruz ki yurt dışına madenlerimizi hammadde olarak değil, işlenmiş ve mamul olarak ihraç etmektir. Bunun da çalışmalarını yapıyoruz. Kuvars madeni birçok sektörde kullanılıyor. Başta mutfak tezgâhı, cam sektörü, kablo sanayi ve birçok alanda kullanıldığı için geleceği açık bir sektör. Daha da geliştirilmesi gereken bir ürün. Bu konuda da 9 Eylül Üniversitesi ve Muğla Sıtkı Koçman Üniversitenin maden fakülteleri ile yoğun şekilde çalışıyoruz. Katma değeri nasıl artırıp, daha değerli hale getirip, nasıl ihraç ederiz düşüncesi içindeyiz. Ayrıca ileride mutfak malzemesi ve cam sektöründe yatırım düşüncesindeyiz.”
Çevreye duyarlı olduklarını belirten Demir, bu konuda köylüler ve Orman İşletmesiyle yasalar çerçevesinde iş birliği yaptıklarını belirtti. Bu konuda da gerekli katkıları verdiklerini kaydetti. İşletmede çalışan işçilerin sağlığı konusunda da hassas davrandıklarını belirterek, “Bizim düşüncemize göre işçi ve işveren karşıt ya da ayrı gruplar değil birliktedir. Üretimin en önemli ayaklarıdır. İşçisiz ve işverensiz bir üretim olmaz. Birlikte, kardeşçe üretim sektöründe çalışarak hem evlerine bir kazanç sağlamak hem de üretimi desteklemek için birlikte çalıştıkları bir ortamdır. Bu ortamda da işçilerin mutlu ve huzurlu olması için ne gerekiyorsa yapıyoruz. Önceliğimiz onlardır. Her 1 Mayıs İşçi Bayramında bir otele giderek işçilerimizle ailece kutlarız. Ayrıcı özel günlerde çalışanlarımızla birlikteyiz. Bölgede tek sendikalı firma da biziz. İşçilerimizi ayrıca özel sigortalı yaptık. İşçilerimizin daha nasıl rahat ortamda çalışırlar onun arayışı içindeyiz. Çevreyle ilişkilerimize de önem veriyoruz. Vatandaşlarımızın bazı isteklerine cevap vermenin de mutluluğu içindeyiz. 2021 yılında meydana gelen orman yangınında bütün araçlarımızı bölgeye sevk ettik. Bunu bir görev kabul ettik. Bu konuda tüm gücümüzü de kullandık.” değerlendirmesini yaptı.
Muhammet Demir, üretim ekonomisi konusunda da şunları söyledi: “Bugüne kadar tüketime dayalı sanal bir mutluluk yaşadık. O da geçici bir mutluluktur. Hem kendi geleceğimiz hem de çocuklarımızın geleceği açısından tüketimden ziyade üretime dayalı bir ekonominin olması gerekir. Bu nedenle de üretimin güçlü bir şekilde desteklenmesi gerekiyor. Ülkemiz yer altı kaynakları ve birçok alanda zengin bir ülkedir. Maalesef bu zenginlikleri kullanmamıza engel olmaya çalışanlar da bulunmaktadır. Bizim, her ne olursa olsun bu tür zorlukları aşarak, üretim ekonomisi üzerinde çalışarak, üretimi destekleyerek, güçlendirerek büyümemiz, -sadece bugünü değil geleceğimizin de mutlu, refah ve huzurlu olması açısından- gereklidir.”