Madenciliğin arama, işletmecilik ve izabe süreçlerini anlatan ilk yazılı eser olan “De Re Metallica’da” kitabının yazarı olan bilim adamı Georgius Agricola (Georg Bauer) madenciliğin onurlu ve kazançlı bir meslek olduğunu savunur. Agricola “bir madenci; felsefe, tıp, astronomi, aritmetik, mimari, çizim ve hukuk bilgisine sahip olmalıdır” der. Bu sözü söylediği zaman 16. yüzyılın ortalarıdır. Bugün için bir madencinin hangi disiplinlerle iç içe
ve hangi disiplinlere hâkim olması durumu da hayli önemli bir konudur.

Madencilik binlerce yıldır sürekli gelişti ve baş döndürücü gelişmelerle bu ilerleyişine devam ediyor. Binlerce yıl önce başta Anadolu toprakları olmak üzere dünyanın farklı yerlerinde farklı tekniklerde madencilik çalışmaları, temel ihtiyaçlar için yapıldı. Öyle ki insanoğlunun bu çalışmaları ve sonucunda çözümler üretmeleri nedeniyle, madenler çağlara dahi adını verdi. Taş devirleri olsun, Bakır – Tunç ve Demir çağları olsun, insanlar hemen her zaman madencilik faaliyetlerinde bulundular. Medeniyetlerin gelişiminde, ülkelerin yönetiminde, krallık ve imparatorlukların büyümesinde her zaman belirleyici oldu. Muhtemelen insanoğlu, ilk anlarından itibaren madencilik seviyelerine göre sorunlar yaşadılar ve çağa uygun çözümler buldular. Milattan önce III. yüzyılda yaşayan Arşimet’in, madenlerin yaşadığı yer altı sularının tahliyesi sorunu ile uğraştığı ve çözümler bulduğu anlatılır. Yine
o tarihlerde açılan madencilik tünellerinin belli aralıklarla havalandırılması için çok dar bacaların açılmasında, birilerinin bu konuda çözüm noktasında önderlik yaptığını göstermektedir. Adalar denizinde bulunan Sisam adasında, milattan önce 550-530 yıllarında Eupalinos tarafından bir tünel inşa edilmiştir. İnsanların yaşadığı bölgeye su getirme amacıyla açılmış bu tünel 1036 metre uzunluktadır. İşin fiziksel zorluğu yanında daha da etkileyici olan iki uçtan başlayan tünel 60 cm’lik bir hata payıyla birleştirilmiştir. Henüz Öklid’in Elementler kitabının yazımına iki yüzyıl var iken yapılan bu tünel o günün şartlarında ulaşılan yüksek mühendislik seviyesini göstermektedir.

Yazının devamı Madencilik Türkiye Dergisi 94. sayı 122. sayfadadır.

Yazının devamını buradan okuyabilirsiniz.

UYARI

Bu haber bir “Madencilik Türkiye Dergisi” haberidir. Her Hakkı Mayeb Ltd.’ye ait olup izinsiz olarak kopyalanıp yayınlanması suçtur ve yasaktır. Kaynak gösterilmeden kullanılması durumunda yasal işlem başlatılacaktır. Kaynak gösterilerek kullanılmak istenmesi halinde “Bu haber/makale Madencilik Türkiye Dergisi’nden alınmıştır” ibaresi ile birlikte haberin linki verilmeli, link de web sitemize yönlendirilmelidir.

Epiroc
Önceki İçerikMehmet Yılmaz: “Ülkemizde Potansiyel Altın Kaynağının Belirlenmesi Amacıyla 10 Milyar Dolar Risk Sermayesine İhtiyaç Var”
Sonraki İçerikSeequent’ın Yardımıyla Yılmaden, Yıllık Sondaj Bütçesinde 500 Bin ila 1 Milyon USD Arasında Tasarruf Ediyor