Eti Maden İşletmeleri Genel Müdürü Serkan Keleşer, TBMM’de “İlk defa, 2022’nin sonunda bu değer zincirinin tamamı Türkiye’de olacak. Artık Türkiye’nin ‘bor’usu ötecek” dedi. Borun tarım ürünlerinde yüzde 25 verim artışı sağladığını, bir dönüme bir kaşığın yeterli olduğunu belirten Keleşer, bordan zırh üretimine ağırlık verdiklerini asker ve polisin 20 değil artık 7-8 kiloyla zırhlandırıldığını, bir tankın ise artık 10 tonla değil, 3 tonla zırhlandırılarak daha dayanıklı ve daha çok hareket kabiliyeti sağladığını belirtti.
Milliyet Gazetesi’nde yer alana habere göre Keleşer, Türkiye’nin dünyadaki 4,5 milyar ton bor rezervinin 3,3 milyar tonuna sahip olduğunu, bor pazarının yıllık 2 milyar dolarlık parasal piyasa değeri bulunduğunu söyledi.
Keleşer, boru 31 tesiste 22 ürüne çevirdiklerini, daha önce cevher halini ton başına 100 dolara satarken, bugün borik asitin tonunu 800 dolara, bor karbür tozunu 40 bin dolara, tank zırhının tonunu ise 400 bin dolara sattıklarını kaydetti. Bor üretim ve ürün değer zincirinin tamamının ilk defa Türkiye’de gerçekleştirileceğini açıklayan Keleşer, “İlk defa 2022’nin sonunda bu değer zincirinin tamamı bu ülkede olacak. Cevher bizim, borik asit bizim, bor karbür tozu bizim, zırh bizim olacak. Bor karbür tozunu Eti Maden’in Bandırma İşletmelerinde, zırhı Ankara ve Kayseri’de yapacağız.” diye konuştu.
Keleşer, Çin’den tedarik edilen elektrikli motorlar, rüzgar türbinleri ve otomotiv sektöründe kullanılan ferroborun yeni bir projeyle Bandırma’da üretileceğini ve tonunun 8 bin doları bulduğunu bildirdi.
Önemli projelerinden birinin de füze ve uydularda kullanılan “nadir toprak elementi” olduğunu ve Eskişehir’de kurulan pilot tesisin yıl sonunda çalışmaya başlayacağına değinen Keleşer, şöyle devam etti: “Nadir toprak elementi dediğimiz oksitler, günümüz dünyasında savaş sebebi. O yüzden, bu projemizin üzerine titriyoruz. Pilot tesisimizi yıl sonu bitiriyoruz. Orada bariti, floriti ilk etapta elde ediyoruz. Sonra NTE konsantrasyonunu, neodyumu, seryumu, lantanı, prasedmiyum, bunları çalışacağız. Sonra da endüstriyel boyuta geçeceğiz ve dünyada nadir toprak konusunda söz sahibi olan bir ülke olacak Türkiye.”