İstanbul’un uluslararası düzeyde önemli bir turizm merkezi olmasında coğrafi konumu ve tarihi geçmişi şehre büyük katkı sağlamaktadır. İstanbul konumu itibariyle Karadeniz’den Marmara ortalarına, İzmit Körfezi kıyılarından Trakya içlerine kadar uzanan ve iki yakadan oluşan büyük bir kenttir. Yerleşim alanları çoğunlukla bölgenin güneyinde olup kuzey kesiminde ormanlar ve su toplama havzaları vardır. Yoğun yerleşim, ormanlar ve su toplama havzaları sebebiyle İstanbul’da düzenli depolama tesisi için saha bulmak oldukça
zordur. Bu kapsamda maden sahalarının rehabilitasyonu büyük önem taşımaktadır. Kazılan maden alanları kullanılarak İstanbul’da oluşan katı atıkların bertarafı için gerekli düzenli
depolama sahası ihtiyacı karşılanabilir. Kazılan maden yataklarının vasfını yitirdikten sonra düzenli depolama için kullanılması durumunda, düz sahalara göre hafriyat toprağı oluşumu çok az olacaktır ve buna bağlı olarak ilk yatırım ve işletme maliyetlerinde düşüş olacaktır.

1999 yılında yaşanan Marmara depreminde verilen kayıplarda yapılaşmadaki sorunlar ortaya çıkmış fakat yeterli girişimde bulunulmamıştır. 2011 yılı Van depreminden sonra ülke çapında uygulanacak kentsel dönüşümün artık tercih değil zorunluluk olduğu anlaşılmış ve gerekli çalışmalar başlatılmıştır. 2023 yılında yaşanan Kahramanmaraş ve Hatay depremleri ise kentsel dönüşümün önemini ve çalışmalara ivedilik kazandırılması gerekliliğini bir kez daha ortaya koymuştur. İstanbul’da kentsel dönüşüm ile beraber büyüyen inşaat sektöründe önemli miktarlarda hafriyat, inşaat ve yıkıntı (moloz) atıkları oluşmaktadır. Gelecek için yapılan tahminlere dayalı hesaplamalarda ise kentsel dönüşüm süreci boyunca İstanbul’da kümülatif olarak 322,4- 392,8 milyon m3 arasında atık oluşumu beklenmektedir. İstanbul’daki bu atıkların kontrolsüz dökülmesi ve bu nedenle yaşanacak
çevre ve görüntü kirliliğini önlemek amacıyla vasfını yitirmiş ve kullanılmayan maden alanları düzenli depolama için kullanılabilir.

Bu alanlar doğal topografyaya uygun şekilde hafriyat toprağı ile doldurulduktan sonra ağaçlandırma çalışmaları ile rehabilite edilebilir ve doğal yaşama geri kazandırılabilir.

Detaylar Madencilik Türkiye Dergisi’nin 117.sayısındadır.

UYARI

Bu haber bir “Madencilik Türkiye Dergisi” haberidir. Her Hakkı Mayeb Ltd.’ye ait olup izinsiz olarak kopyalanıp yayınlanması suçtur ve yasaktır. Kaynak gösterilmeden kullanılması durumunda yasal işlem başlatılacaktır. Kaynak gösterilerek kullanılmak istenmesi halinde “Bu haber/makale Madencilik Türkiye Dergisi’nden alınmıştır” ibaresi ile birlikte haberin linki verilmeli, link de web sitemize yönlendirilmelidir.

Epiroc
Önceki İçerikMonark Kalitesi Barkom Güvencesiyle Birleşerek Müşterilerine Güç Katıyor
Sonraki İçerikBakan Alparslan Bayraktar Polyak Eynez Kömür Madenini Ziyaret Etti