SSR Mining Kıdemli Başkan Yardımcısı Cengiz Demirci, Gazeteci Muharrem Sarıkaya’nın sorularını yanıtlarken, Erzincan’daki yatırımlardan altın süreçlerine, kazadan iş güvenliği anlayışlarına kadar birçok konu hakkında bilgiler paylaştı.

Anagold olarak bugüne kadar Türkiye’de 3 milyar dolarlık bir yatırım yaptıklarını ifade eden Demirci, ilk günden bugüne toplam 94 ton altın çıkardıklarını, bunların tamamının kanunda belirtildiği gibi T.C. Merkez Bankası’na satıldığını belirtti.

Muharrem Sarıkaya’nın “Altınlar Kanada’ya veya Amerika’ya götürülüyor mu?” sorusu üzerine Demirci, “Öyle bir mekanizma yok. Üretim yaptığınızda zaten saf elde etmiyorsunuz. Bu ürünü önce İstanbul Altın Rafinerisi’ne satıyorsunuz, daha sonra saf altın olarak T.C. Merkez Bankası’na satılıyor. Merkez Bankası TL olarak satın alıyor.” dedi.

Şirket olarak bugüne kadar Türkiye’de 4,6 Milyar dolarlık üretim yaptıklarını aktaran Demirci, “Bu 4,6 milyar sonunda biz 438 milyon dolar kazandık. Devlete ödediğimiz vergiler ise 505 milyon dolar seviyesinde. Bunun dışında ise yaklaşık 4 milyar dolar da işletme giderleri olarak ülke ekonomisine katkı sağlandı.” sözlerini sarfetti. Demirci ayrıca, Şirket olarak önümüzdeki 10 yılda ülkemizin potansiyeline inandıklarını, 3-5 yıl aralığında 1,5 milyar dolar, önümüzdeki 15 yılda ise 7 milyar dolar yatırım planladıklarını söyledi.

Sarıkaya’nın bölgedeki maden faaliyeti ne zaman hayata geçirilebilir? Süreç hangi aşamada? sorusu üzerine Demirci, “Bu süreçte en üst düzeyde iş güvenliğini yeni bir bakış açısıyla çalışmalarımıza yansıtmaya çalışıyoruz. Kamu kuruluşları ve bağımsız denetçilerin bu süreçte kayda aldığı toprak ve su numuneleri gibi numuneler var. Bugüne kadar kirlilik ile ilgili herhangi bir durumla karşı karşıya kalmadık. Tesislerimizde bazı açıklar olabilir mi diye kendimizi kontrol ediyoruz. Bu değerlendirmeleri tamamlamak üzereyiz. Sabırlı Vadisi’ni temizleme çalışmalarımız sona erince tamamıyla açılabilecek durumda olacağız. Kamu Kurumlarının ve Bakanlıkların vereceği karara göre hareket edeceğiz.” dedi.

Üniversitelerin kaza raporları hakkında da konuşan Demirci sözlerini şöyle sürdürdü: “Yıldız Teknik Üniversitesi’nin hazırladığı rapor teknik dizayn hatası üzerine. Ankara Üniversitesi’nin raporu ise Fırat’ın kirlenmesi ile ilgili başlıkları kapsıyor. 1000’in üzerinde numune alındı. Bu numune incelemelerinde toprak, yer altı ve yer üstü suyu numunelerinde ve toz ölçümlerinde bölgede herhangi bir kirlilik olmadığını ortaya koyuyor raporlar.”

Siyanür konusunda toplumun haklı bir hassasiyeti olduğunu dile getiren Demirci, Türkiye’deki siyanürün sadece %4’ünün madencilikte kullanıldığını %96’sının ise diğer alanlarda kullanıldığını belirtti. Türkiye madencilik endüstrisi, siyanür kullanımı konusunda çok hassas. Uluslararası Siyanür Kodu ile tanımlanan sistem üzerinde çok ciddi çalışmalar yapan bir sektörümüz var dedi.

UYARI

Bu haber bir “Madencilik Türkiye Dergisi” haberidir. Her Hakkı Mayeb Ltd.’ye ait olup izinsiz olarak kopyalanıp yayınlanması suçtur ve yasaktır. Kaynak gösterilmeden kullanılması durumunda yasal işlem başlatılacaktır. Kaynak gösterilerek kullanılmak istenmesi halinde “Bu haber/makale Madencilik Türkiye Dergisi’nden alınmıştır” ibaresi ile birlikte haberin linki verilmeli, link de web sitemize yönlendirilmelidir.

Epiroc
Önceki İçerikUmut Rallas: “Turmet Madencilik Olarak 2026 Yılına Kadar Yeşil Dönüşüm ve Dijitalleşme Süreçlerini Tamamlamayı Hedefliyoruz”
Sonraki İçerikMehmet Yılmaz: “Devlet Bağımsız Denetim Kuruluşları İçin Bir Fon Oluşturmalı”