Türkiye Madenciler Derneği (TMD), madenciliğin gelişimi için insan, çevre ve madencilik konularını önceleyen inisiyatif için çalışmalarını hızlandırdı.

Türkiye Madenciler Derneği Yönetim Kurulu Başkanı Ali Emiroğlu, AA muhabirine yaptığı açıklamada, Almanya’da madenciliğin gayri safi milli hasılaya oranının yüzde 4, ABD’de yüzde 4,5, Kanada’da 7,5, Avustralya’da 8,7, Çin’de yüzde 13, Rusya’da yüzde 14 ve Hindistan’da yüzde 15 seviyesinde olduğunu söyledi.

Ülkelerin refah seviyesi ile kendi madenlerini kullanması ve işletebilme kabiliyeti arasında doğrudan bir ilişki olduğunu vurgulayan Emiroğlu, “Türkiye’de madencilik sektörünün kazalarla ya da felaketlerle anılması bizim gelişmemizi engelleyen unsurlardan biri ama madenciliğin önemini doğru anlatmak zorundayız. Son dönemde dernek olarak özellikle bu konuda çalışmalar yapıyoruz. Madencilik yapılan diğer ülkeleri gözlemleyip, değerlendiriyoruz.” diye konuştu.

Emiroğlu, yeni tip koronavirüs (Kovid-19) salgını sürecinde üretim hatlarında yavaşlama, aksaklık, sanayiler için hayati öneme sahip madenlerin lojistiğinde sıkıntılar yaşandığını, bu dönemde kendi kendine yeten ülkelerin sanayilerinin krizden daha az etkilendiğini aktardı.

Türkiye’nin bulunduğu coğrafya içinde özellikle metalik madenler açısından zengin konumda olduğuna işaret eden Emiroğlu, sözlerini şöyle sürdürdü: “Türkiye’de tüm madenlerin rezerv çalışmaları olumlu. Özellikle çok ciddi bir altın potansiyeli var ancak yeterince üretime geçmedi. Şu an yaklaşık 6 bin 500 tona yakın bilinen potansiyel var. Geçen yıl Türkiye Cumhuriyeti tarihinde 40 ton altın üretilerek rekor kırıldı. Çok kısa sürede 100 tona ulaştırma potansiyeli de mevcut. Ancak tüm madencilik sürecinde değişim gerekiyor. Biz TMD olarak bir çalışma yürütüyoruz. Dünyada bilinen 90 çeşit madenden 80’i Türkiye’de bulunuyor. Türkiye bir maden ülkesi. Bu potansiyeli daha insani, çevreci ve verimli kullanmak adına dernek olarak bir inisiyatif üzerinde çalışıyoruz. Amacımız madenciliğin kalitesini artırıp, Türkiye’nin gayri safi milli hasılası içindeki payını yüzde 1’den yüzde 4’e çıkarmak. Madenciliğin Türkiye’de, ham madde verdiğimiz sanayi üretimi ile beraber ekonomiye katkısı 40 milyar dolar seviyesinde bulunuyor.”

Emiroğlu, Türkiye’de yanlış uygulamaların yapıldığı madenciliğe karşı insan, çevre ve madencilik konularını önceleyecek inisiyatif hakkında bilgi verdi.

Başta iş sağlığı güvenliği uygulamalarının artırılması ve bu uygulamaların tüm madencilikte bir kültür halinde dönüşmesi için çalıştıklarını ifade eden Emiroğlu, şunları kaydetti: “Üretim yaptığınız yerlerde çevreye, doğaya zarar vermemeyi amaçlama, yer altı su kaynaklarının yerine yer üstü kaynaklarını az ve verimli kullanma, madenciliğin yapıldığı bölgedeki insanlara uzun dönemli fayda ve kısa dönemli değişimlerden bahsetme, madencilik faaliyetinin bittiği bölgelerde rehabilitasyon çalışmaları gibi amaçlarla bilinci artırmak istiyoruz. Ayrıca üretimde karbon ayak izinin düşürülmesi için gerekli dönüşümleri ortaya çıkarmayı amaçlıyoruz.”

Emiroğlu, söz konusu inisiyatif için üye şirketlere bilgi aktarımı yanında tecrübe paylaşımı yapılacağını belirterek, ülkelerin ekonomilerinde stratejik yere sahip olan madenciliğin Türkiye’de gelişmesine yardımcı olmak için çalıştıklarını sözlerine ekledi.

UYARI

Bu haber bir “Madencilik Türkiye Dergisi” haberidir. Her Hakkı Mayeb Ltd.’ye ait olup izinsiz olarak kopyalanıp yayınlanması suçtur ve yasaktır. Kaynak gösterilmeden kullanılması durumunda yasal işlem başlatılacaktır. Kaynak gösterilerek kullanılmak istenmesi halinde “Bu haber/makale Madencilik Türkiye Dergisi’nden alınmıştır” ibaresi ile birlikte haberin linki verilmeli, link de web sitemize yönlendirilmelidir.

Epiroc
Önceki İçerikYerbilimleri Veri ve Karot Bilgi Bankası’nın (TÜVEK) İnşaatında Sona Geliniyor
Sonraki İçerikMaden Sektörünün En Doğru Adresi Maden Türkiye 2021, 9-12 Aralık 2021 Tarihinde Madencileri Tek Çatı Altında Toplayacak