Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB) Türkiye Madencilik Meclisi, Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Alparslan Bayraktar, TOBB Madencilik Meclisi Başkanı İbrahim Halil Kırşan, TOBB Yönetim Kurulu Üyesi Şaban Aziz Karamehmetoğlu, ETKB Strateji Başkanı Dr. Ömer Erdem, Eti Maden Genel Müdürü Yalçın Aydın, TKİ Genel Müdürü Abdullah Çiftçi, EÜAŞ Genel Müdürü Zafer Benli, TTK Genel Müdürü Muharrem Kiraz ve STK Başkanları’nın da katılımıyla toplandı. Toplantıda konuşan Bakan Bayraktar, madenciliğin çevreyle beraber bütüncül bir yaklaşımla yürütülmesi gerektiğini söyledi. TOBB Madencilik Meclisi Başkanı İbrahim Halil Kırşan da ülkede kalkınmanın sağlanması için sürdürülebilir madencilik faaliyetlerinin planlanmasının kaçınılmaz olduğunu vurgulayarak, “Madenciliğimizin büyümesi için yeni bir anlayışa ve yatırımcı dostu ortamların oluşturulmasına imkân tanıyacak yeni bir madencilik stratejisine ihtiyacı bulunmaktadır” dedi.
Toplantıda konuşan TOBB Madencilik Meclisi Başkanı İbrahim Halil Kırşan “Pandemi sonrası dünyada baş döndüren gelişmeler, meydana gelen jeopolitik riskler ve küresel iklim değişikliği bağlamında birçok sektördeki paradigma değişikliği, tedarik zincirinde yaşanan sorunlar, enerji ve emtia fiyatlarındaki yükseliş ve dalgalanmalar yerli ve milli hammaddelerimiz olan madenlerin stratejik önemini bir kez daha ortaya koymuştur. Tedarik zincirinin ilk halkası olan madenleri temin etmeden sanayide çarkların dönmesinin mümkün olmadığı içinden geçtiğimiz konjonktürde bir kez daha ortaya çıkmıştır. Öte yandan küresel iklim değişikliği bağlamında daha yaşanabilir bir dünya için temiz ve yeşil enerjiye geçişin konuşulduğu şu günlerde dünyada enerjide değişim ve dönüşüm için bazı madenlerin kritik bir rol oynayacağı ve bu madenlere daha fazla ihtiyaç duyulacağı tartışmadan uzak bir gerçekliktir” ifadelerini kullandı.
ABD ve AB ülkelerinin kritik mineralleri bir milli güvenlik meselesi olarak görmeye başladığını belirten Kırşan “Bazı ülkelerde hammadde güvenliğini sağlamak üzere kaynak milliyetçiliği yaparak bazı madenlerin satışlarına sınırlama getirmeye çalışmaktadır. Yeşil enerjiye dönüşümde ihtiyaç duyulan bakır, silis, uranyum, alüminyum, lityum, nikel, kobalt, grafit, vanadyum ve benzeri minerallere olan talebin giderek artacağı beklenmektedir” diye konuştu.
“Madencilik, sanayileşme ve kalkınma arasında birebir bir ilişki bulunmakta ve madenler olmadan çağdaş yaşam koşullarını temin etmek mümkün bulunmamaktadır” diyen Kırşan ülkede kalkınmanın sağlanması için sürdürülebilir madencilik faaliyetlerinin planlanmasının kaçınılmaz olduğunu vurgulayarak “Ülkemizin kritik mineral ve madenlerinin ekonomiye kazandırılmasında uygulanacak stratejilerin her bir maden için tek tek belirlenmesi ve uç ürüne yönelik yeni dönemin ihtiyaçlarına uygun bir üretim planlaması ile kritik ve stratejik mineral ve maden listemizin hazırlanması yeni dönemde bir zaruret haline gelmiştir. Sürdürülebilir kalkınma için sürdürülebilir bir madencilik faaliyetinin planlanması kaçınılmazdır. Madenciliğimizin büyümesi için yeni bir anlayışa ve yatırımcı dostu ortamların oluşturulmasına imkân tanıyacak yeni bir madencilik stratejisine ihtiyacı bulunmaktadır” dedi.
Türkiye’nin karmaşık jeolojik ve tektonik yapısının çok çeşitli maden yataklarının bulunmasına olanak sağladığını belirten Kırşan “Günümüzde dünyada yaklaşık 90 çeşit madenin üretimi yapılmaktayken ülkemizde 80’e yakın maden çeşidi bulunmakta ve 60 civarında maden türünde üretim yapılmaktadır. Başta endüstriyel ham maddeler olmak üzere, bazı metalik madenler, linyit ve jeotermal kaynaklar gibi enerji hammaddeleri açısından ülkemiz zengin bir konumdadır” ifadelerini kullandı.
Kırşan, madencilik sektörünün en önemli sorunlarının orman mevzuatı uygulamalarından kaynaklandığını belirterek, Tarım ve Orman Bakanlığı nezdinde madencilik girişimlerinin olumlu sonuçlandırılmasının en büyük beklentileri olduğuna değindi.
Kırşan ayrıca “Dış ticaret açığının madencilik ve enerji kalemlerinden dolayı oluşan kısmının 100 milyar dolar mertebesinde olduğu bilinmektedir. Böylesine büyük doğal kaynak potansiyeli olan ülkemizin yıllık ortalama 6-6,5 milyar dolar civarındaki ihracat rakamının rahatlıkla 15 milyar dolara, altın üretiminin de 100 tona çıkması mümkün görülmektedir. Sayın Cumhurbaşkanımızın her konuşmasında özenle vurguladığı yatırım, üretim, istihdam ve ihracat anlayışını madencilik alanında hayata geçirdiğimiz takdirde sektörümüzün önüne hedef olarak koymuş olduğunuz GSMH içinde madencilik sektörü payımızı rahatlıkla %5’e çıkarmak mümkün olacaktır” diye konuştu.