Truva Bakır, Halilağa Bakır Madeni projesi ile Çanakkale ekonomisine önemli bir değer katmaya hazırlanıyor. Bu yeni yatırım ile bölgedeki istihdama doğrudan katkı sağlanırken, yıllık 6 milyon ton cevher üretimi ile Türkiye’nin bakır ithalatını azaltmada önemli bir rol üstlenilecek.

Her geçen gün daha fazla kullanım alanı bulan bakır, geleceğin stratejik madenleri listesinde öne çıkıyor. Ulaşım, otomotiv, enerji, sanayi, inşaat, teknoloji gibi birçok sektörde kilit bir rol oynayan bakır, iletkenlik özelliği sayesinde yenilenebilir enerji üretiminde de hayati bir öneme sahip.

Ülkemizde bakır madenciliği alanında 50 yılı aşkın bilgi birikimine sahip olan ve cevherden katot bakır üretimi yapan tek tesisin de sahibi Eti Bakır’ın kardeş şirketi Truva Bakır, Bayramiç’teki bakır madeni yatırımına odaklandı. Bu yeni tesisi ile Türkiye’nin bakır üretim kapasitesine önemli bir katkı sağlayacak olan şirket, ithalatın yerine yerli üretimi teşvik ederek ülkenin ekonomisine olumlu bir katkıda bulunmayı hedefliyor. Aynı zamanda, bu yatırım bölge halkı için yeni istihdam olanakları yaratacak ve böylece yerel ekonomiyi canlandırmaya da yardımcı olacak.

Bir basın buluşması gerçekleştirerek proje hakkında bilgiler paylaşan Truva Bakır İşletme Müdürü Ünsal Arkadaş projeyi Çanakkalelilere ilk ağızdan anlatacaklarını belirterek; “Sadece yasal izinleri alarak değil, işin başlangıcında da paydaşlarla, çevremizde yaşayan insanlarla projemizi tartışmayı, değerlendirmeyi ve sorunları  bilinçli çözerek hedeflemekteyiz. Özellikle ülkemizde Madencilikle ilgili oluşan bazı algılar mevcuttur. Bu algıların önüne geçmek, doğru bilgileri paylaşmak yararlı olacak. Bilinçli ve Örgütçü toplumlarda yanlış yapılan projelere karşı çıkmak ve  bunları tartışılır hale getirmek  oldukça önemlidir. Bunlar aynı zamanda o toplumun gelişmesi ile de alakalıdır diye düşünüyorum. Türkiye’de de bu projelerin tartışılması özellikle daha doğru madencilik projelerinin yapılmasına da  vesile olmaktadır. Süreç ilerledikçe Türkiye’de de Maden sektörünün oldukça geliştiğini, iyi projeler yapıldığını görüyoruz. Şu anda Dünya çapında modernlikte, gelişmişlikte  proje yapacak  özel sektörün bu işin içinde olduğunu söyleyebilirim.  Firmamız da sadece yurt içinde değil, yurt dışında da  bir takım madencilik projeleri yürütmektedir. Kırgızistan, Kazakistan, Azerbaycan, Romanya gibi bir çok ülkede Balkır madeni projesi yürütmektedir” dedi.

Ülke Ekonomisine Önemli Katkı

Madenciliğin modern toplum üzerindeki etkisine değinen Arkadaş “İnsanlığın avcılık ve toplayıcılık döneminden sonra tarım yapmaya başlaması  ve bugünkü modern toplumların oluşmasını sağlayan  ana unsurun madencilik olduğunu hepimiz biliyoruz.  Yani kısacası madencilik hayatımızın en büyük gerçeği.   Önemli olan zorunlu olduğumuz madencilik faaliyetlerin  çevre ile insanlarla uyumlu  halde yürütmek ve iyi madencilik faaliyetleri yürütmek.  Bizler de bu amaçla yürüttüğümüz projelerden  anlaşılacağı üzere  başarılı ve doğru işler yapmak niyetindeyiz.  Madencilik bir ülkenin  bağımsızlığı ile de alakalıdır.  Bir ülke yer altı ve yer üstü kaynaklarının yöneterek yeterli gelişmişliğe  ulaşması, o ülkenin  bağımsızlığını ve özgürlüğünü de aynı zamanda  temin etmektedir.  Bugün dünyada olup bitenlere baktığımız zaman bir ülkenin ekonomisinin ve sanayisinin gelişmiş olmasının ne kadar önemli olduğunu anlıyoruz” şeklinde konuştu.

Konuşmasının devamında yapılacak projenin istihdam sağlayacağını dile getiren Truva Bakır İşletme Müdürü Ünsal Arkadaş, “Halilağa Bakır Projesi ile hedeflenen belli maden  miktarı var  yaklaşık 90 bin ton civarından bir maden çıkartılacak. Burada çıkartılan madenin değeri yaklaşık 2,5 milyar doların üzerindedir. Yani ülke ekonomisine sağlayacağı fayda bu. Bu projeyi yürürlüğe koyduğumuzda belli bir istihdam söz konusu olacak. Proje aşamasında 2 bin kişiye istihdam sağlarken işletme döneminde de minimum  bin 200 kişilik bir istihdam söz konusu olacak. Bu büyük oranda yerel olması için de gayret içerisinde olacağız. Diğer işletmelerdeki tecrübelerimizle gördüğümüz kadarıyla vasıflı ve eğitimli insanları bulmakta zorlandığımız için ilk etapta personelin eğitimlendirilmesi, sertifikalandırılması  dolayısı ile bu süreç çok hızlı ilerlemiyor ama biz bu sürecin mümkün olan en kısa zaman olmasını sağlayarak maksimum faydayı üretmek istiyoruz” dedi.

Söz Konusu 320 Milyon Dolarlık Bir Yatırım

Yapılacak projede kullanılacak su konusunda da bilgiler veren Ünsal Arkadaş, “Çanakkale Madencilik Şehri, başka madenlerin de olduğunu biliyorsunuz.  Burada bazı sorular var ve zaman zaman medyada da duyduğumuz özellikle su konusu meydana geliyor. Suyu nasıl kullanacağımız soruluyor. Biz işletmede kullanmak üzere su kaynağından regülatör yardımı ile Kocabaş çayından su nakletmek üzere fabrikanın su ihtiyacını oradan temin edeceğiz. Burada şöyle bir yol izleyeceğiz. Bölgede Devlet Su İşlerinin daha önce yaptığı bir sulama projesi vardı. Biz bu projeyi geliştirerek, aynı zamanda kendi ihtiyacımızı da karşılayacak suyu üretmeyi hedefledik ve projeyi buna göre geliştirdik. Yer altı sularını korumak için Devlet Su İşleri (DSİ) Müdürlüğü’yle dirsek dirseğe çalışacağız. 3 milyon metreküp kapasiteli iki adet gölet projesinin yapımına başladık. Bu göletler sayesinde 3,3 milyon metrekarelik tarım arazisinin sulanması da sağlanacak. Hedeflenen sulama alanları 3 milyon metreküp daha arttırarak yöreye olan faydamızı da arttırıp, DSİ’nin yaptığı projenin maliyetini de üstlenerek su ihtiyacımızı gidereceğiz. Kritik nokta ise alacağımız su, tarım sezonunun tamamen dışında kalan 7 aylık dönemdeki suyu alacağız. Çünkü bu suyun saniyede 2,5 metreküp olduğunu biliyoruz. Bunun sadece %5’lik bölümünü bu yağışların bol olduğu dönemde alıp barajda depolayacağız. Dolayısı ile denize giden suyun sadece %5’lik kısmını alıp depolayacağız. Böylece Yeraltı Su kaynakların yok olması da korunmuş hale geliyor.  Dolayısı ile tarımda ve içme suyunda kullanılan değil de kullanılmayan suyu da değerlendirmiş oluyoruz.  Sadece bu iş için bile yaklaşık 25 milyar dolarlık bir yatırım yapmamız gerekiyor. Projenin toplam maliyet yatırımına baktığımız zaman ise 320 Milyon dolarlık gibi bir yatırım söz konusu” şeklinde açıklamalarda bulundu.

Proje Sonrasında Sahada 300 bin Ağaç Dikilecek

Madencilikte sorun teşkil eden, çevresel etkiler konusunda bilgilere de değinen Arkadaş, çevreye zarar vermeden hassasiyetle üretim yapılacağını belirterek; “Bölgenin ve bölge halkının ihtiyaçları doğrultusunda hem ekolojik dengeyi hem de ekosistemi korumayı hedefleyen çalışmalar yürütüyoruz. Madenleri doğaya en az zararla çıkarmak, sonrasında rehabilitasyon çalışmalarını en iyi şekilde yapmak bizim görevimiz. Çevresel etkiler konusunda maksimum duyarlılıkla inşa edilecek projemiz; insan, çevre ve sürdürülebilirlik hassasiyetiyle üretim yapacak. Halilağa Bakır Madeni, bu bölgede yer altı suyu kullanmayan belki de tek sanayi şirketi olacak. Öte yandan rehabilitasyon çalışmalarımızla ekonomik faydanın yanında çevresel fayda sağlayacağız. Projenin yapım aşamasında ve sonrasında 300 bin ağaç dikerek; doğamıza sahip çıkmaya devam edeceğiz” diye konuştu.

UYARI

Bu haber bir “Madencilik Türkiye Dergisi” haberidir. Her Hakkı Mayeb Ltd.’ye ait olup izinsiz olarak kopyalanıp yayınlanması suçtur ve yasaktır. Kaynak gösterilmeden kullanılması durumunda yasal işlem başlatılacaktır. Kaynak gösterilerek kullanılmak istenmesi halinde “Bu haber/makale Madencilik Türkiye Dergisi’nden alınmıştır” ibaresi ile birlikte haberin linki verilmeli, link de web sitemize yönlendirilmelidir.

Epiroc
Önceki İçerikAGL Bursa’da, Karbonil Zenginleştirme Yöntemi ile Nano Boyutlarda Metal Tozu Üretim Tesisi Kuruyor
Sonraki İçerik351 Adet Maden Sahası İhaleye Çıkıyor
Volkan Okyay
Yazı İşleri Müdürü - Maden Mühendisi / İş Güvenliği Uzmanı / Madencilik Türkiye Dergisi / Maden Mühendisleri Mesleki Gelişim Derneği Yönetim Kurulu Üyesi