İnsanlık tarihinin en eski mesleklerinden biri olan madencilik, günümüz medeniyetlerinin de mihenk taşıdır. Dünyada insan var olduğu sürece hammaddeye olan ihtiyaç da devam edecek ve bilim, teknoloji ve sanayi geliştikçe yeni ihtiyaç kolları oluşacaktır. Bu bağlamda yeraltı kaynaklarımızı en doğru şekilde işleme ve ekonomiye kazandırma konusunda biz madencilere büyük bir iş düşüyor. 4 Aralık Dünya Madenciler Günü de madenciliğin önemini dile getirdiğimiz ve madenlerde çalışan cesur madencilerimizi onurlandırdığımız gündür. Toplumsal kalkınma ve gelişmeye katkı sağlayan madencilerimiz bugün, depremlerden orman yangınlarına kadar her türlü doğal afette ve zorlukta ülkemizin yanında oluyor. Madencilerimizin büyük fedakârlıklarını kutluyoruz ve teşekkür ediyoruz. İyi ki varsınız, emeğiniz hiçbir zaman unutulmayacak!

SORUMLU MADENCİLİK İLKESİYLE, ÜRETMEYE DEVAM EDECEĞİZ

Tüm Mermer Doğaltaş ve Makinaları Üreticileri Birliği olarak 24 yıldır mermer, doğaltaş ve makina üreticilerinin çatı kuruluşu olarak sektörümüzün gelişimine katkı sağlayabilmek için çalışmalar yürütüyoruz. Üretici konumundaki illerimizi ziyaret ederek toplantılar yapıyoruz ve üreticilerimizin sorunlarını dinleyip çözüm önerilerimizi ilgili mercilere ulaştırıyoruz.

120’nin üzerinde değişik renk ve desende karşımıza çıkan yerli doğaltaşlarımız çeşitliliği bakımından tüm dünyada tanınır durumda. Dünyadaki mermer-doğaltaş üretiminin yüzde 80 kadarı on ülke tarafından yapılıyor. Ülkemiz uzun yıllardır, liderliği paylaşan Çin ve Hindistan’dan sonra mermer üreticisi önemli ülkelerle üçüncülük için yarışıyor. Dünyada genel durum göz önüne alındığında, sektörel anlamda teknolojiyi kendileri üreten ülkeler o sektörde de en ön sıralarda bulunuyor. Artık yerli mermer doğaltaş makinaları üreten ülkemizin hedefi hem mermer doğaltaş üretiminde hem de makinalarının üretiminde dünya lideri konumuna gelmektir. Fakat maalesef 2024 yılı, sektörel olarak zor bir dönem geçirdiğimiz bir yıl oldu. Küresel ekonomik krizler ve sıcak savaşların etkisiyle ihracatta hedeflenen rakamlara ulaşamıyoruz. 2024 yılının ilk 10 ayını 520 milyon doları blok doğaltaş, 1.1 milyon doları işlenmiş olmak üzere 1.6 milyar dolar doğaltaş ihracatı ile geride bıraktık. Bu yıl, pandemi ile mücadele ettiğimiz 2020 yılı ile benzer rakamlara ancak ulaşabildik. Global sorunların yan etkileri tüm ülkelerde farklı sonuçlar doğuruyor fakat taş cenneti olan ülkemizde hala ithal taşların kullanılıyor olması bizim için kabul edilebilir değildir. Bu yüzden bizim ilk hedefimiz ülkemizin markalaşmış doğaltaşlarının gereken ilgi ve değeri görmesini sağlamak olmalıdır. Bunun için ülkemizde yerli doğaltaş kullanımımızı artırmaya yönelik çalışmalar yapılmalı, dünyada ise Türk taşının daha fazla tanınır olması hedeflenmelidir. Türk taşının hem ülkemizde hem dünya çapında hak ettiği değeri görmesi için umutla çalışmaya devam ediyoruz.

ÇALIŞMALARIMIZDA KAMU YARARINI GÖZETİRKEN DOĞAYI DA KORUYORUZ

Sektörün gelişimine katkı sağlamak amacıyla Kanun ve Yönetmeliklerimizde madenciliği olumsuz etkileyen hükümler hakkında mevzuat çalışmalarımıza, kamu-özel sektör arasında köprü vazifesi görmeye devam ediyoruz. Hem Maden Kanunu hem Orman Kanunu ve bağlantılı yönetmelikleri ile ilgili çalışmalarımız var. Bununla beraber; 2022-2025 yılları Orta Vadeli Programı (OVP)’nda ve 12. Kalkınma Planı’nda yer alan, tabii kaynakların tek bir mercide toplanmasına yönelik mekanizma oluşturulması ve ruhsat güvencesinin sağlanması maddeleri sektörümüzü umutlandırmıştı. Ancak geçtiğimiz eylül ayında yürürlüğe giren Orman Kanununun 16’ncı Maddesinin Uygulanması Hakkında Yönetmelik ile madenciliğe yapılacak yatırımların önü kapatılmaya çalışılıyor. İlgili yönetmelik; madencilik faaliyetine özgü kanunların verdiği yetkileri aşan ek sınırlandırmalar ve düzenlemeler içerdiğinden dolayı Yönetmelik hükümlerinin uygulanması esnasında madencilik faaliyetleri sekteye uğrayacaktır. Buna istinaden öncelikle yürütmenin durdurulması ve devamında iptali hususunda yargı sürecini başlattık.  İlgili Yönetmelikte yer alan kısıtlamalara olan itirazımız “madenciler tüm ormanların madenciliğe açılmasını istiyor” şeklinde algılanmamalı, zira bizim çalışmalarımız geçici faaliyetlerden oluşuyor ve önce iş güvenliğini ve çevreyi korumayı ilke edinerek sorumlu madencilik disiplini içerisinde üretmek için çaba sarf ediyoruz. Madenciler olarak kamu yararını gözetirken aynı zamanda doğayı koruduğumuz bir üretim anlayışıyla hareket ediyoruz, elbette noksanlıklarımız var ve bizler bunların da düzeltilmesi gerektiği yönünde fikirlerimizi dile getiriyoruz.  Mevzuat çalışmalarımız neticesinde sunduğumuz kanun ve yönetmelik taslakları madenciliğin dinamiğini göz ardı etmeden gerek devletimizin haklarını gerekse çevreyi ve doğayı koruyan öneriler içeriyor. Ülkesi için her koşulda fedakârlık ederek üretmeye devam eden madenciler olarak sesimizin duyulacağına inanıyoruz.

Gündemimizin diğer maddesi olan Maden Yönetmeliğinde Değişiklik Yapılmasına Dair Yönetmelik Taslak çalışmalarını da yakından takip ediyoruz. Sektörümüzü endişelendiren maddeleri ilgili mercilere sunduk. Sektör olarak bürokratik süreçleri aşmak üzere çalışmalarımıza devam edeceğiz.

MARBLE İZMİR’İMİZ 30. KEZ KAPILARINI AÇACAK

TÜMMER olarak partneri olduğumuz, mermer ve doğaltaş sektörümüzün gözbebeği MARBLE İzmir Uluslararası Doğaltaş ve Teknolojileri Fuarı, 9- 12 Nisan 2025 tarihlerinde 30. kez kapılarını açacak. Bu yıl gerçekleşen Marble İzmir 2024 Fuarı’na; mermer, doğaltaş, makine ve sarf malzeme üreticisi olan 1000’in üzerinde firma katılım sağladı. Fuarı, 107 ülkeden 8 binden fazlası yabancı katılımcı olmak üzere 70 bine yakın katılımcı ziyaret etti. Dünyanın en büyük üç doğaltaş fuarından biri olan MARBLE İzmir Fuarı doğaltaş cenneti olan ülkemiz için çok önemli bir fırsat. TÜMMER Yönetim Kurulu olarak gerek doğaltaşlarımız gerekse makinalarımızın alım heyetleri başta olmak üzere oluşturduğumuz komitemiz, fuar katılımcısı olan firmalarımızdan gelen önerileri görüşmek üzere İZFAŞ ile hız kesmeden toplantılar yürütüyor. Dünyada bir marka haline gelmiş olan Türk taşlarımızın, her geçem gün teknolojisini geliştiren makinalarımızın sunulduğu, 2025’te 30. kez düzenlenecek olan fuarımıza tüm sektörümüzü davet ediyor, bereketli bir yıl diliyoruz.

UYARI

Bu haber bir “Madencilik Türkiye Dergisi” haberidir. Her hakkı Mayeb Ltd.’ye ait olup izinsiz olarak kopyalanıp yayınlanması suçtur ve yasaktır. Kaynak gösterilmeden kullanılması durumunda yasal işlem başlatılacaktır. Kaynak gösterilerek kullanılmak istenmesi halinde “Bu haber/makale Madencilik Türkiye Dergisi’nden alınmıştır” ibaresi ile birlikte haberin linki verilmeli, link de web sitemize yönlendirilmelidir.

Önceki İçerikEskişehir Bor Platformu’ndan 4 Aralık Dünya Madenciler Günü Kutlaması
Sonraki İçerikDassault Systèmes Sürdürülebilir Bir Gelecek İçin Madenciliği Dönüştürüyor