Kömür madenciliği tarihine bakıldığında, ilk kömür üretiminin yer üstünde görülen ve mostra diye tabir edilen damarlardan gerçekleştirildiği bilinse de özellikle sanayi devriminin ortaya çıkışıyla birlikte daha büyük çaplı üretimler için madencilik faaliyetleri yer altına inmeye başladı. 1850’li yıllardan 1970’li yıllara kadar geçen süreçte maden ocaklarında, özellikle kömür madeni işletmelerinde meydana gelen kazalarda binlerce madenci yaralanırken binlerce madenci de hayatını kaybetti.

İkinci dünya savaşına kadar kömür, sanayileşmiş ülkelerin ekonomisi için büyük bir önem taşıdı. 1950’de bile kömür, dünya enerji kaynağının %58’ini sağlamaktaydı. 1974 yılına gelindiğinde ise bu oran petrol ve doğal gaz üretimindeki önemli artışlar yüzünden %29’a kadar geriledi. 1973’te görülen petrol fiyatlarındaki büyük artışlar ve petrol – gaz rezervlerinin sınırlı olması nedeniyle 1950’li yılların ortalarından beri kömür sanayini kısıtlama politikası gütmüş birçok ülkede kömür üretimi yeniden canlanmaya ve artış göstermeye başladı.

Geçmişten bugüne kadar teknolojik yenilikler, gelişmiş ülkelerde ekonomik olarak kalkınmanın en önemli faktörlerinden birisi olarak ortaya çıktı. Bu dönemde, farklı sektörlere ait farklı teknolojik gelişme hızları ortaya çıkarken bu hızdan en az payı alan genellikle madencilik sektörü oldu. Ancak madencilik sektörü ve özellikle kömür madenciliğinde beklenen teknolojik gelişim, yeterli hızda değilmiş gibi gözükse de küresel dünyanın getirdiği ve kullanımı mecbur kılınan bazı yeniliklerle de madencilik sektörü, teknolojik gelişimin her zaman içinde yer aldı.

İlerleyen süreç ile birlikte kömür madenciliğinde teknolojik gelişmelerin sektöre yansımaları da farklılaştı. Teknoloji, zamanla sektörde genel olarak üretimi arttırmaktan çok maliyet azaltıcı bir karakter olarak ön plana çıktı.

Kömür üretim maliyetlerinin ayarlanmasında ne kadar teknolojiden faydalanılsa da madencilik sektörü iş kazaları ve meslek hastalıklarının en fazla görüldüğü sektörlerden birisi oldu.

Cumhuriyet’in kurulması ile birlikte ülkemizde de kömür madenciliğine ilgi giderek arttı. Sanayinin gelişmesi ile birlikte artan kömür üretimi maalesef kazaları da yanında getirdi.

Ülkemizde meydana gelen önemli maden kazaları şu şekildedir:

Zonguldak – Armutçuk (1983)

7 Mart 1983 tarihinde meydana gelen olayda Zonguldak’ın Armutçuk beldesindeki taş kömürü ocağında grizu patlaması sonucu 103 madenci hayatını kaybetti.

Amasya (1990)

7 Şubat 1990 tarihinde Amasya’da, Yeni Çeltek Kömür İşletmesi’ne ait maden ocağında meydana gelen grizu patlamasında 68 madenci hayatını kaybetti.

Yazının tamamı Madencilik Türkiye Dergisi 107. sayı 114-116. sayfalardadır.

Yazının devamını buradan okuyabilirsiniz.

UYARI

Bu haber bir “Madencilik Türkiye Dergisi” haberidir. Her hakkı Mayeb Ltd.’ye ait olup izinsiz olarak kopyalanıp yayınlanması suçtur ve yasaktır. Kaynak gösterilmeden kullanılması durumunda yasal işlem başlatılacaktır. Kaynak gösterilerek kullanılmak istenmesi halinde “Bu haber/makale Madencilik Türkiye Dergisi’nden alınmıştır” ibaresi ile birlikte haberin linki verilmeli, link de web sitemize yönlendirilmelidir.

Önceki İçerikTürk Doğal Taşı Tasarımla Güç Kazanacak
Sonraki İçerikFatih Dönmez: “Eti Maden 2 Milyon 650 Bin Ton Rafine Bor Satışıyla Kendi Rekorunu Kırdı”