Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Fatih Dönmez, Bakanlığın 2019 yılı bütçesine ilişkin TBMM Genel Kurulu’nda yaptığı konuşmada, milli enerji ve maden politikasını üç temel ayak üzerine yerleştirdiklerini ve bunların arz güvenliği, yerlileştirme ve öngörülebilir piyasalar olduğunu belirterek “Arz güvenliği konusunda her grupta, ‘ülkenin arz güvenliği önemlidir. Kimseyi karanlıkta, soğukta bırakamayız’ mantığı var ama çözüm önerileri ve yaklaşımlar arasında bir farklılık söz konusudur. Yerlileştirme konusunda da büyük oranda bir ortak fikir geliştiğini söyleyebilirim. Yerli kaynakların, özellikle yenilenebilir kaynakların sonuna kadar kullanılması konusunda bir fikir birliği var.” diye konuştu.
Yerli kömürde şimdiye kadar yaptıkları çalışmalarda 17,5 milyar tonun üzerinde bir keşif yakaladıklarını, bunun ekonomiye kazandırılması gerektiğini dile getiren Dönmez, “Hem ısınma amaçlı hem de elektrik üretimi amaçlı bu yerli kaynağımızı sonuna kadar kullanmak durumundayız. Burada yaptığımız çalışmalarda inşallah önümüzdeki 5-6 yıl içerisinde 5000 megavat yerli kömüre dayalı termik santral kurduğumuzda önemli bir ithal açığının ithal ikamesini de sağlamış olacağız.” dedi.
Dönmez, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın söz verdiği doğrultuda Türkiye Taşkömürü Kurumuna bin 500 işçi alacaklarını da belirtti.
Yüksek nitelikli, katma değerli ürünlerin madencilik alanında hayata geçirilmesi için önemli bir çalışma daha başlattıklarını dile getiren Dönmez, “Uç ürün üretmek şartıyla maden sahalarımızı ihaleye çıkarıyoruz. Bunlardan 3 tanesinde ilana çıktık. Ocak ayı itibarıyla inşallah onları da yapmış olacağız. Katma değeri yüksek ürünleri üretmek gibi bir hedefimiz var. Ham madde olarak sattığınız bir ürün için 1 lira kazanıyorsanız bunu yarı mamul haline getirdiğinizde 7-8 kat, uç ürünü haline getirdiğinizde 25-30 kat daha fazla katma değer üretme imkanınız var.” dedi.
Milletvekillerinin konuşmalarında sık sık bor konusuna değindiğini hatırlatan Dönmez, Türkiye’nin dünyadaki bilinen bor rezervlerinin yaklaşık yüzde 66’sına sahip olduğunu, pazar payının yüzde 57 olduğunu ve rezerv kadar pazar hedefiyle hareket ettiklerini söyledi. Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Dönmez, “Geçtiğimiz yıl Eti Maden rekor kırmıştı, üretim ve satış rekoru. Bu rekoru bu sene egale ediyoruz, 2 milyon 350 bin tona çıkartacağız. Yaklaşık 1 milyar dolarlık bir satış hedefi var. Neredeyse ürettiğimizin yüzde 95’i civarında da bir ihracat kapasitesi yakalamış durumdayız. Dünyanın 1 numaralı bor üreticisi durumundayız. Boru rafine üretiyoruz. Fakat bordan başka ürünler yapma imkanı da var. Bunlarla ilgili çalışmalarımız da devam ediyor.” diye konuştu.
“Bir Enerji Bir Nefes” diyerek ağaç kampanyası başlattıklarını anımsatan Dönmez, bu sene yeni alınan her elektrik ve doğal gaz abonesi için bir ağaç dikeceklerini kaydetti. Dönmez, “Yetmez, bu sene trafiğe çıkan her lastikli araç adına bir ağaç diktireceğiz sektöre. Yetmez, her üretilen 100 ton kömür için de bir ağaç dikeceğiz. Yaklaşık 5 milyon ağacımız olacak. Böylece hem enerji alanında hem de tabii kaynaklar alanında çevreye gösterdiğimiz değeri bir kez daha göstermiş olacağız.” dedi.
Maden Tetkik ve Arama Genel Müdürlüğü (MTA) sondajlarıyla ilgili bilgi veren Dönmez, şunları kaydetti:
“2000’li yılların başında yılda sadece 30 bin metre sondaj yapabilen MTA, bugün itibarıyla 1,5 milyon metreyi aştı, tarihi bir rekordur, geçtiğimiz yıl 1 milyondu. Denizde nereyi arıyorsak karada da arayacağız, havadan da aramalarımızı başlattık. İki tane uçağımız, şu anda Türkiye’de aşağı yukarı yüzde 80 uçuşunu yaptı. Havadan jeofizik görüntüleme yapıyoruz yerin altındaki varlıkların keşfi açısından. Burada da yaptığımız değerlendirmeler var. Bunu ben daha sonra paylaşacağım. Bulduğumuz önemli keşifler var. Bulduğumuz keşiflerin yaklaşık toplam tutarı 100 milyar dolar sırf son iki yılda bu arama çalışmalarından elde ettiğimiz keşifler sonrası.”
Afşin A Santrali’nin 2000 yılından önce yapılan işletme hakkı devir sözleşmesi kapsamında yeni sahibine devredildiğini, Danıştay onayından da geçtiğini belirten Dönmez, “Ama orada hiçbir işçimiz endişe etmesin, gerek bizde gerekse taşeronda çalışsa da yine orada yeni işveren, iş vermeye devam edecek. Benim de kulağıma birtakım dedikodular geldi. İşçilerin böyle bir endişeye kapılmasına gerek yok.” değerlendirmesini yaptı.
“Termik santraller niçin tarım arazilerinde tercih ediliyor?” sorusuna cevap verirken de Dönmez, şunları kaydetti:
“Termik santraller kaynağa bağımlı santraller. Kömürü nerede bulursanız ona yakın yerde termik santrali kurmak zorundasın. Bu kömür bazen ovada, bazen de dağın altında denk geliyor. Ama şundan endişe etmeyin; bu yeni nesil termik santraller baca gazı açısından, emisyonlar açısından Avrupa Birliği standartlarını yakalamış durumda. Burada herhangi bir çevresel risk söz konusu değil.”
Kaçak maden ocaklarıyla etkin mücadele yapmaya çalıştıklarını ifade eden Dönmez, geçen yıl bu konuda ceza şartı ve hapis cezası şartının da getirildiğini anımsattı. Dönmez, “Eskiden sadece idari para cezaları söz konusuyken şimdi hapis cezası da getirildi. Bu denetimleri yerinde valilikler, kolluk güçleri yapıyor. Bize ihbar gelirse, bizim denetimlerimiz esnasında yakalarsak da kimsenin gözünün yaşına bakmıyoruz.” diye konuştu.