Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Fatih Dönmez Karadeniz’de bulunan hidrokarbon, petrol, doğalgaz ve kömür rezervi araması yapan MTA Oruç Reis sismik arama gemisini ziyaret ederek, incelemelerde bulundu ve yapılan çalışmalar hakkında bilgi aldı.
Gemideki incelemelerinin ardından gazetecilere açıklamada bulunan Dönmez, milli enerji ve maden politikası kapsamında hem enerji hem maden tarafında yerlileştirme ve yerli kaynak kullanımını arttırmak için ciddi bir hazırlık içerisinde olduklarını söyledi.
“Bunun için de keşif etmek gerekiyor. Keşif için de hem karada hem denizde hem de havada tüm gelişmiş yeni teknolojik ürünleri, teçhizatı kullanarak çalışmaları yürütüyoruz.” diyen Bakan Dönmez, şöyle devam etti: “İçerisinde bulunduğumuz Oruç Reis Gemisi’ni, geçtiğimiz yıl eski Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanımız Berat Albayrak ile birlikte hizmete almıştık. Bu süre içerisinde hem gemi sefer güvenliği açısından hem de bunun üzerinde donatılmış modern elektronik cihazların sismik cihazlar açısından testleri ve denemeleri yapıldı. Sonuçta bu testlerden de başarı ile geçti. Artık resmi görevine de başlamış oldu. Bu gemi diğer benzerlerinden daha nitelikli, donanımlı. Her şeyden önce 2 ve 3 boyutlu sismik çalışma yapabiliyor. Yaklaşık bin 500 metrelik gemiye monte edilmiş özel bir kol yardımıyla deniz tabanındaki bir yeri toplayabiliyor. Hatta deniz tabanından yaklaşık 18 metre derinliğe inmek suretiyle örnek alabiliyor. Su içerisinden örnek alınabiliyor. Görüntüleme yapılabiliyor. Bunlar sayesinde kendi ekonomik kullanımımız altındaki sularımızda bu çalışmaları kendi milli gemimizde yapabiliyoruz.”
Dönmez, geminin yaklaşık yüzde 90’ının yerli malzeme kullanılarak yapıldığına ve içerisindeki personelin tamamının da yerli personel olduğuna işaret ederek, şunları kaydetti: “Çalışmalarımız daha önce burada Barbaros Hayrettin Paşa, Türkiye Petrolleri’nin diğer gemisi ile yapılmaktaydı. Şimdi Barbaros Hayrettin Paşa, Akdeniz’de aramalarına devam ediyor. Oruç Reis, onun kardeşi olarak burada. Onun bırakmış olduğu işleri tamamlamış olacak. İki boyutlu sismik çalışmalarının tamamı yapılmış durumda Karadeniz’de. Üç boyutlu sismik çalışmaların da şu an yüzde 20’sindeyiz. İki boyutlu sismik veriler incelendikten sonra bizim hidrokarbon rezervi keşfi tahmininde bulunacağımız alanlarda 3 boyutlu çalışmalar yapacak. Belki akabinde de sondaj çalışmaları yapacağız ama ilk sondajımız inşallah önümüzdeki 1-2 ay içerisinde Akdeniz’de olacak. İlk sondaj kuyumuzu başlatmış olacağız. O da yine millileştirdiğimiz bir gemi. Geçtiğimiz yıl satın aldığımız bu gemi ile artık Karadeniz, Akdeniz’de o sondajları o gemiyle yapacağız. Bir başka çalışmamız da Karadeniz için ikinci bir gemi alma çalışmalarımız var. Onlar da yürüyor. Hem Karadeniz’de hem Akdeniz’de petrol ve doğalgaz rezerviyle ilgili çalışmalarımız devam edecek. Bakanlık olarak bir sloganımız var, ‘Varsa bulacağız’ diyoruz. İnşallah var, ümitliyiz. Biz bilimsel olarak yapılması gereken her türlü çalışmayı yapıyoruz.”
MTA Oruç Reis Gemisi’nin hidrokarbon rezervi denilen petrol, doğalgaz keşifleri için aramalar yaptığına dikkati çeken Dönmez, deniz tabanındaki teknik çalışmaları yapabildiğini, deniz suyuyla ilgili bir de sığ olmak şartıyla karayla ilintili maden formasyonlarını da keşfedebildiğini belirtti.
Bir gazetecinin, maden politikası çerçevesinde yeni kömür rezervlerinin işletilmesine yönelik çalışmayı sorması üzerine Bakan Dönmez, “İki yıl öncesine kadar Türkiye’deki kömür rezervimiz bilinen 15 milyar tondu. İki yılda yaptığımız çalışmalarla bunun üstüne biz 3-3,5 milyar ton daha ekledik ve 18,5 milyar tona ulaştı.” dedi.
Dönmez, üretimlerin yeterli olmadığını vurgulayarak, “Kabaca 90 milyon ton civarında üretimimiz var. Taş kömürü üretimimiz de yıllık 1 milyon ton civarında. Sırf bu havzadaki taş kömürü rezervi 1,5 milyar ton. Bu hızla gidersek bin 500 yılda tüketemeyiz. Hızımızı artırmamız gerekiyor. Sadece kamu kaynağı ile kamu gücüyle bu hızı arttırma imkânı yok. Özel sektörü de bu işin içerisine almak gerekliydi. O yönde geçtiğimiz yıl yasalarda ve yönetmeliklerde değişiklik yaptık. Türkiye Taşkömürü Kurumu (TTK) mevcut yerleri ve havzaları işletmeye devam edecek. Hatta iş gücünü arttırarak, modernize ederek bunları yapacak. Dolayısıyla da verimliliği arttırmış olacağız. TTK’nın işletemediği sahaları da ruhsat devri ihaleleri yapıldı. Şu anda 3 ihale yapıldı. Bunlar da özel sektör eliyle yapılmış olacak.” değerlendirmesini yaptı.
Dönmez, “Özel sektörün yıllık üretim öngörüsü var mı?” sorusuna da şu yanıtı verdi: “Kamu ve özel dediğimiz aslında TTK’nın rödovansçıları var. Onlarla birlikte biz şu anda yaklaşık 1 milyon ton civarında üretiyoruz. Hedefimiz 5 yıl içerisinde 7,5 ila 10 milyon ton yıla çıkartmak üretimi. TTK’nın 8 bin 500, özel sektör ile birlikte 11 bin kişinin istihdamı söz konusu. Burada da istihdamı iki katına çıkarmış olacağız. İstihdam iki katına çıkacak ama üretimi 7-8 kat arttırmak istiyoruz. Bu nasıl olacak? Modernize edeceğiz. İş güvenliğinden taviz vermeden, sıfır tolerans… İş güvenliğiyle birlikte bu modern madenciliği, madencilikte gelişmiş kalkınmış ülkeler nasıl yapıyorsa biz de bunları yapacağız. Bunun için de düzenlemelerimiz hazır.”
Akdeniz’de yapılacak sondajla ilgili soru üzerine ise Dönmez, “Şu anda Türkiye Petrolleri o gemiyle ilgili son testlerini, hazırlıklarını yapıyor. Onlar bittikten sonra amacımız 1-2 ay içerisinde kış girmeden orada ilk sondaja başlamak istiyoruz. Kendi ekonomik bölgemiz içerisinde yer alacak. Antalya açıklarında planlanıyor. Ümitliyiz ama bunu biraz zaman gösterecek, ne kadar isabetli olduğumuzu.” diye konuştu.