Cumhuriyet ilan edildikten sonra eğitim hakkına, hukuki statüsüne ve sosyal hayattaki rolüne kavuşan Türk kadını, tarih boyunca çetin mücadeleler göstermiş ve mesleki ayrımcılığa rağmen çeşitli roller üstlenmiştir. Cinsiyetçiliğin temelini oluşturduğu bu mesleki ayrımcılığa karşı, sadece Türk kadınları değil, dünyanın farklı ülkelerinde bulunan ve farklı dilleri konuşan kadınlar da aynı mücadeleci ruhla bir araya gelmişlerdir. Ben, Gülin Akçay. Orta Doğu Teknik Üniversitesi’nde Jeoloji Mühendisliği, 4. sınıf öğrencisiyim. Ben de benden önceki kadınların mücadelesinden ilham alarak, aynı ruhu paylaşıyorum; bu sayede benden sonraki nesillere daha da gelişmiş bir dünya bırakabilmeyi hedefliyorum. Peki, kararlı kadınların, genellikle erkek ağırlıklı meslek dalı olarak bilinen Jeoloji biliminde aktif rolleri neler olmuştur? Bu sorunun cevabını sizlere hem kendi ülkemizde hem de dünya çapında büyük başarılar elde eden kadınlardan iki isim vererek açıklamak istiyorum.

Cumhuriyetin ilk kadın jeologu ve deprem uzmanı olan Prof. Dr. Nuriye Pınar Erdem’i tanıtmak istiyorum. 1914 yılında İstanbul’da dünyaya gelen Nuriye Pınar, mezun olduğu Erenköy Kız Lisesi’nden sonra, dönemin Millî Eğitim Bakanlığı’nın açtığı sınavı kazanarak, Fransa’da bulunan Bordeaux Üniversitesi’nde Doğa Bilimleri lisans eğitimini tamamlamıştır.

Daha sonra İstanbul Üniversitesi’ne asistan olarak atanan Nuriye, yabancı öğretim üyeleri tarafından verilen derslerde tercümanlık yapmış ve Paréjas’ın, Türkiye’nin Arzani Tektoniği adlı kitabının çevirisini de tamamlayarak, jeolojik terimlerin çoğunun Türkçe’ye kazandırılmasında rol oynamıştır. Doktorasını sürdürürken, Marmara Deniz’inde meydana gelen depremlerle ilgilenen Nuriye Pınar, ilk defa Kuzey Anadolu Fay (KAF) hattını Marmara Denizi ile ilişkilendiren jeolog olmuştur. Aynı zamanda, İstanbul Üniversitesi’nde, paleontoloji dersleri de veren Nuriye Pınar, üç yeni tür keşfetmiştir ve ilişkili makaleleri uluslararası, Bulletin of Geological Society of France ve Bulletin of Museum National History dergileri olmak üzere yayınlanmıştır. 1906 yılında yaşanan San Francisco (ABD) depreminin 50. Yıl dönümü anısına ilk defa düzenlenen Dünya Deprem Mühendisleri konferansına Türkiye’den katılan tek jeolog olmuştur ve Amerikan Senatosu’na “Dünya’daki tek kadın deprem uzmanı jeolog” olarak tanıtılmıştır. Uzun yıllar depremle ilgilenen Nuriye, kentsel yerleşim ve depreme dayanıklı projelere ilişkin önemli katkılarda bulunmuştur. 2006 yılında İstanbul’da vefat eden Nuriye’nin hazırladığı, Türkiye’nin İzahlı Kataloğu yıllarca tek kaynak olarak kullanılmıştır.

Dünya çapında, jeoloji biliminde öncü olan kadınlardan bir diğeri de Florance Bascom’dur. 1862 doğumlu olan Bascom’ın, çocukluktan itibaren doğaya olan ilgisi, onu Wisconsin Üniversitesi’nde jeoloji dalında yüksek lisans yapmaya yöneltmiştir. Bascom, kariyeri boyunca sadece jeoloji biliminde değil, aynı zamanda bilimin tüm dallarında da kadınların rollerini güçlendirmeye yönelik gösterdiği çabalarıyla dikkat çeken isimlerinden olmuştur. Özellikle kadınların eğitim alanında ilerleyemediği dönemde, Johns Hopkins Üniversitesi’nin onu erkek öğrencilerin dikkatini dağıtmaması için arka planda bırakan tutumuna rağmen, Florance Bascom, doktorasını tamamlayarak ilk kadın jeolog unvanını kazanmıştır. Aynı zamada Bryan Mawr Koleji’nde mineraloji ve petrografi dalında profesör olarak eğitim vermeye de devam ederek, öğrencilerin kadın öğretmenleriyle de güçlü bir bağ kurmasını sağlamıştır. Bascom’un bu hareketliliği, eğitim alanında o dönemler kısıtlanan kadınları cesaretlendirmiş ve içlerindeki okuma arzusunu desteklemiştir. Bilim dünyasının başarılı kadın isimleriyle hayatı boyunca iş birlikleri yapan Bascom’un göz ardı edilemeyen bu çabası ve parlak bir neslin ilk tohumlarını ekerek, geleceğin kadın jeologlarını yetiştirme kararlılığı, ilim dünyasındaki cinsiyet eşitsizliğini gözle görülebilir derecede zayıflatmıştır.

Bu mücadele ve başarı dolu hikayeleri yazan kadınlarımızın direnişleri günümüzde biz kadınlara ışık olmaya ve kadınlarımızın başarılarına öncü olmaya devam ediyor. Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün inkılapları sayesinde, devrimcilik ruhuyla buluşan kadınlar, istikrarlı mücadeleleriyle toplumdaki konumlarını güçlendiriyor. Prof. Dr. Nuriye Pınar Erdem ve Florance Bascom gibi cesur kadınlar, jeoloji biliminde önemli roller üstlenerek mücadelelerine devam ettiler. Onların özverisi, onlardan sonra gelen kadınları da bir adım daha ileriye gitmeleri için teşvik etti. Bugün, Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün temelini attığı çağdaş zemin ile birleşen cesur kadınların mücadelesi sayesinde, kadınlarımız bilimden sanata geniş bir yelpazede etkin roller üstlenebiliyor. Biz kadın jeologlar olarak, bilimin her dalında Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün temsilcisi olarak ilerlemeye ve üretmeye devam edeceğiz.

Detaylar Madencilik Türkiye Dergisi’nin 115.sayısındadır.

UYARI

Bu haber bir “Madencilik Türkiye Dergisi” haberidir. Her hakkı Mayeb Ltd.’ye ait olup izinsiz olarak kopyalanıp yayınlanması suçtur ve yasaktır. Kaynak gösterilmeden kullanılması durumunda yasal işlem başlatılacaktır. Kaynak gösterilerek kullanılmak istenmesi halinde “Bu haber/makale Madencilik Türkiye Dergisi’nden alınmıştır” ibaresi ile birlikte haberin linki verilmeli, link de web sitemize yönlendirilmelidir.

Önceki İçerikFosil Yakıt ‘’Kara Elmas Kömür’’ün Öyküsü
Sonraki İçerikAlçıtaşı Açık Ocak İşletmelerinde Karstlaşmaya Bağlı Sorunlar ve Çözümler