Çevresel ve sosyal etmenlerin madencilik projelerine olan etkileri nedeniyle yurt dışında madencilik projelerine yatırım yapan finansman kuruluşlarının büyük çoğunluğu, projelerde Ekvator İlkelerine uyulup uyulmadığına bakarak projelere kredi desteği sağlamaktadır.

Madencilik şirketlerimizin yurtiçi ve yurtdışı projelerine uluslararası finansman kurumlarından yatırım desteği ararken, bu ilkeleri yakından bilmesi ve burada geçen ölçütlere uyum sağlaması, projeye nakit kredi akışının gerçekleşmesinde önemli bir rol oynayacaktır. Özellikle uluslararası CRIRSCO standartlarına (JORC, PERC, SAMREC, CIM, SEM gibi) uygun olarak hazırlanmış Bankalara Uygun Fizibilite Çalışmalarının önemli bir parçası olan sosyal ve çevre konulu başlıklar Ekvator İlkelerinin de temelini oluşturmaktadır.

Peki bu “Ekvator İlkeleri” nelerdir, nasıl çıkmıştır ve ne amaçla kullanılmaktadır?

Ekvator İlkeleri, proje finansmanında çevresel ve sosyal riskin belirlenmesi, değerlendirilmesi ve yönetilmesi için kuzey ve güney yarımkürede yer alan finans kurumları tarafından benimsenen bir risk yönetimi uygulamasıdır. İki yarımkürede denge oluşturmak için “Ekvator” adı benimsenmiş ve öncelikli olarak, risk içeren kararları verme sürecinde sorumluluk bilinci içinde verilecek kararları desteklemek ve gerekli özeni gösterme amacıyla asgari bir standart sağlaması niyeti güdülmüştür. Bunun temel nedeniyse geçmişteki çok büyük ölçekli bazı projelerde toplumsal ve çevresel anlamda yaşanan olumsuz gelişmeler nedeniyle sivil toplum kuruluşlarından gelen baskıların, finans çevrelerinde de hissedilir olması ve buna karşılık finans kurumlarının da gönüllü katılım temeline bağlı olarak risk yönetimiyle ilgili bir çerçeve hazırlamasıdır.

4 Haziran 2003 tarihinde Amerika, Washington’da resmen başlatılan Ekvator İlkeleri, Uluslararası Finans Kurumu (IFC) tarafından oluşturulan o günlerde var olan çevresel ve sosyal politika çerçevelerine dayanmaktaydı. Dünya Bankası Grubu’nun bir üyesi olan ve bir dizi borç ve öz sermaye finansmanı hizmetleri sunan Uluslararası Finans Kurumu (IFC), özellikle az gelişmiş ülkelerde özel sektör gelişimini teşvik etmek için yatırım, danışmanlık ve varlık yönetimi hizmetleri sunan ve şirketlerin yönetim kapasitesine katılmaksızın hangi risklere maruz kalabileceklerini açıklamada yardımcı olmayı hedefleyen uluslararası bir finans kuruluşudur. IFC ayrıca şirketlere karar verme, çevre ve toplum üzerindeki etkilerini değerlendirme ve kurumsal sorumluluk konularında da tavsiyelerde bulunur. Hükümetlere, özel sektör gelişimini daha fazla desteklemek için altyapı ve ortaklıklar kurma konusunda da tavsiyelerde bulunarak yardımcı olur.

Yazının devamı Madencilik Türkiye Dergisi 99. sayı 50. sayfadadır.

Yazının devamını buradan okuyabilirsiniz.

Yazıyı interaktif dergiden okumak için tıklayın.

UYARI

Bu haber bir “Madencilik Türkiye Dergisi” haberidir. Her Hakkı Mayeb Ltd.’ye ait olup izinsiz olarak kopyalanıp yayınlanması suçtur ve yasaktır. Kaynak gösterilmeden kullanılması durumunda yasal işlem başlatılacaktır. Kaynak gösterilerek kullanılmak istenmesi halinde “Bu haber/makale Madencilik Türkiye Dergisi’nden alınmıştır” ibaresi ile birlikte haberin linki verilmeli, link de web sitemize yönlendirilmelidir.

Epiroc
Önceki İçerikBorusan Cat Türkiye Genel Müdürü Özer Şahin Oldu
Sonraki İçerikTeck Madencilik, “Minik Madenci” Dergisi Eşliğinde Yusufeli’nde Okulları Ziyaret Etti