Madenlerin insan hayatındaki 12 bin 500 yıllık vazgeçilmezliğine dikkati çekmek amacıyla “Hayatımız Maden” mottosuyla Ege Maden İhracatçıları Birliği (EMİB) ev sahipliğinde düzenlenen ve madencilik sektörünün önemli isimlerini bir araya getiren Hayatımız Maden Çalıştayı’nın üçüncüsü 16 Kasım 2019 tarihinde İzmir’de gerçekleştirildi.

Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakan Yardımcısı Prof. Dr. Şeref Kalaycı, Ticaret Bakan Yardımcısı Rıza Tuna Turagay, İstanbul Maden İhracatçıları Birliği Başkanı Aydın Dinçer ve Ege Maden İhracatçıları Birliği Yönetim Kurulu Başkanı Mevlüt Kaya’nın açılış konuşmalarıyla başlayan Çalıştay’a katılım oldukça yüksek oldu.

Kaya açılış konuşmasında, madencilikte ülke olarak dışa bağımlılık konusuna değinirken “Ülkemizin gerçekleştirdiği toplam ithalatın yaklaşık yüzde 75’ini enerji, hammadde ve ara mal kalemleri oluşturuyor. İhtiyacımız olan enerji kaynaklarını ve metalleri dışarıdan satın almak için çok büyük bedel ödüyoruz. İthâl kömür, demir cevheri, altın, bakır, kurşun, çinko ve birçok maden ve metal için her yıl yaklaşık 25 milyar dolar harcıyoruz. Öz kaynaklarımız ise hala toprağın altında yatıyor. Bu yer altı kaynaklarının çıkarılıp ekonomiye kazandırılmasının milli bir görev olduğuna inanıyor, madenlerimizi işleterek milletimizin yararına sunmak istiyoruz. ‘İnadına Üretim, İnadına İhracat’ diyoruz.” ifadelerini kullandı.

2019 yılının ilk çeyreğinde madencilik sektörünün yüzde 9,2 küçüldüğünü ifade eden Kaya, 82 milyonun insanın ev sahibi olduğu madenlerin, madenciler olarak kiracıları olduklarını belirtirken 2019 yılının Ocak – Ekim (İlk 10 aylık dönemde) döneminde Türkiye’ye 3,6 milyar dolar döviz kazandırdıklarını vurguladı. Madencilik sektörünün 15 milyar dolar ihracat rakamına ulaşacak potansiyele sahip olduğunu da belirten Kaya, bu potansiyeli ortaya çıkarmak için konunun tüm taraflarını Hayatımız Maden Çalıştayı’nda buluşturduklarını ve bir yol haritası belirlediklerini de sözlerine ekledi.

Maden sahalarında devletin ilgili kurumlarınca verilen izinler dahilinde ve yine bu kurumların gözetim ve denetimi altında çalışan birçok maden işletmesi bulunduğunu belirten Kaya, “Ülkemizin maden ihtiyacını karşılayabilmek, dışa bağımlılığı azaltabilmek için sürdürülebilir bir maden üretimini gerçekleştirmek zorundayız. Bunun için çevre ile dost, insan sağlığını üretiminin merkezine oturtan ve sürdürülebilir bir üretim zincirini iyi yöneterek amacımıza ulaşabiliriz. Çalıştay’ın bu anlamda da sektöre ve ülkemize büyük fayda sağlayacağına inanıyoruz.” ifadelerini kullandı.

EMİB Başkanı Kaya’nın ardından konuşmasını gerçekleştirmek üzere kürsüye gelen İstanbul Maden İhracatçıları Birliği (İMİB) Yönetim Kurulu Başkanı Aydın Dinçer, madencilik sektörünün yaşadığı tüm sorunlara kısa ve etkili bir şekilde değinirken ülkemiz maden ihracatının 5 milyar dolar sevilerinde gerçekleştiğini ancak madencilik faaliyeti ile üretilen trona, bor gibi bazı ürünlerin kimya sektöründe gözükmesi nedeniyle maden ihracatını 5 milyar olarak duyurulduğunu, kimya sektöründe görünen ürünler de üretime katıldığında ülkemizin maden ihracatının 7 milyar dolara yükseldiğini sözlerine ekledi.

İhracatta bu yıl görülen gerilemenin telafi edilebilmesi için İMİB olarak 20 ülkede bire bir görüşmeler gerçekleştirdiklerini söyleyen Dinçer, enerji maliyetleri üzerindeki ÖTV’nin, madencilik sektöründe de denizcilik sektöründe olduğu gibi muaf tutulmasının önemli bir nokta olduğunu vurguladı. Madencilik sektöründe daha fazla katma değer yaratmak adına çalışmalar yapılmasının önemine değinen Dinçer, enerji maliyetlerinin sektörün önündeki en büyük engellerden birisi olduğunu belirtti ve “Madenlerimizi Türkiye’de işlemekten bahsederken ÖTV’nin enerji maliyetinden kaldırılması bizi uç ürün hedefine daha kolay ulaştıracaktır. Bununla ilgili olarak da gerekli mercilere sunulması adına uluslararası denetim ve mali danışmanlık firmalarından bir rapor hazırlamalarını talep ettik.” diye konuştu.

Çalıştay’ın üçüncü konuşmacısı Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakan Yardımcısı Prof. Dr. Şeref Kalaycı oldu. Kalaycı konuşmasında, madenlerin insan ve toplum yaşamının önemli bir parçası olduğunu belirtirken toplumların refahı ve ekonomik kalkınması için şart olduğunu ve gelişmiş ekonomilerin bugün geldikleri noktada madencilik faaliyetlerinin büyük rol oynadığını söyledi. Yaşamı fonksiyonel hale getiren araç ve gereçlerin tümüne yakınının madenciliğin sonucu olduğunu da belirten Kalaycı, “Ülkemizde çok çeşitli madenler var ancak karmaşık jeolojik yapımız maden aramayı zorlaştırıyor. Dünyada yer altı kaynakları sıralamasında 132 ülke arasında üretim değerimizle 28., maden çeşitliliği bakımından da 10. sırada yer alıyoruz. Ülkemiz metalik madenler, enerji hammaddeleri ve jeotermal kaynaklar açısından zengin. Yerli kaynakların ekonomiye kazandırılması ve değer zincirinin oluşturulması bakanlığımızın temel hedefidir. Madencilikte temel amacımız yerli sanayinin geliştirilmesi ve bu kaynakların istihdama ve uç ürünlere yönelik değerlendirilmesidir. Bu bağlamda yeni ortaklık ve yeni finansman alternatifleri geliştirmek zorundayız. Ayrıca yeni maden kanunu çalışmalarımız da devam ediyor. Bu kanunu madencilik sektörüyle beraber çalışarak, el ele çıkaracağız.” ifadelerini kullandı.

Özel sektörün yurt dışı faaliyetlerini bildiklerini ve Bakanlık olarak yakından takip ettiklerini de belirten Kalaycı, “Biz de Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı olarak yurt dışında maden işletmeciliği yapmak üzere şirketimizi kurduk, yurt dışında maden sahaları satın aldık. Yurt dışında faaliyet gösterecek şirketimizin genel müdürü bu hafta Özbekistan’da satın aldığımız sahalarda sondaj öncesi ön incelemeleri yapıyor. Başka ülkelerde de maden sahaları satın aldık ve bunları genişletmek istiyoruz.” dedi.

Sektörün yaşadığı sorunları sektör temsilcilerinden dinlediklerini, bunlar için çalışmalar yürüttüklerini de sözlerine ekleyen Kalaycı, “Gelecek yıl dördüncüsü yapılacak olan Hayatımız Maden Çalıştayı’nda artık sorunları konuşmayacağız” sözleriyle konuşmasını sonlandırırken sektöre de büyük bir müjde vermiş oldu.

Çalıştay’ın açılışında söz alan Ticaret Bakan Yardımcısı Rıza Tuna Turagay ise madenciliğin sanayiye ve ticarete katkısını ortaya koyarken Bakanlık olarak madencilik sektörüne çok önem verdiklerini vurguladı.

Türkiye olarak madencilikte 4,7 milyar dolara ulaşan bir ihracatımız olduğunu vurgulayan Turagay, “4,7 milyar doların detayına baktığımızda 2,7 madenden geri kalan 1,9 milyar dolarlık kısmının da mermerden oluştuğunu görüyoruz. Türkiye’nin mermer rezervi 5,1 milyar metreküp, dünyanın ise 15 milyar metreküp, dolayısıyla bizim dünya rezervlerindeki payımız yüzde 33’ler de. İhracatta değer bazındaki payımız ise yüzde 11’ler de miktar bazında ise yüzde 20’lere kadar çıkıyoruz. Bu da bize katma değerli ürünü satmakta sıkıntımız olduğunu gösteriyor” diye konuştu.

Dünyadaki ticaret savaşlarının asıl nedeninin ticaret değil teknoloji olduğunu belirten Turagay, “Bu fırsatları da beraberinde getiriyor. Çin bugün önemli ihracatçı ülkelerden bir tanesi. Çin’in ABD pazarındaki rekabet gücünü kaybetmesi bizim için önemli kapılar açıyor. Onun için katma değerli ihracata yönelmek durumundayız” ifadelerini kullandı.

Açılış konuşmalarının ardında üç oturumun gerçekleştiği Çalıştay’da ilk oturum “Ülkemiz Madenciliğinde Başarı Öyküleri” başlığıyla düzenlendi. Moderatörlüğünü Ege Maden İhracatçıları Birliği TİM Delegesi Prof. Dr. Faruk Çalapkulu’nun yaptığıı oturumda, Çalıştay’ın Onur Konuğu Maden Bilimcilerinin Duayeni Dr. Sadrettin Alpan’ın mesajı katılımcılara izlettirildi. Atay Holding İcra Kurulu Başkanı Av. H. Sadun Oğan “Sürdürülebilir Madencilik”, Çayeli Bakır İşletmeleri Dış İlişkiler Müdürü Dr. Ercan Balcı “Paydaşlarla İlişkiler ve Toplumsal Kabul: Çayeli Bakır Örneği”, Tüprag Metal Madencilik İş Sağlığı İş Güvenliği ve Çevre Müdürü Göksel Alpaslan “Madencilikte İş Güvenliği ve Sosyal Sorumluluk” başlıklı konuşmalarını gerçekleştirdi.

Günün ikinci oturumu, Bloomberg HT Haber Koordinatörü Ali Çağatay’ın moderatörlüğünde gerçekleştirildi. “Yaşamın Temeli Maden” başlıklı ikinci oturumda 17. ve 18. dönem milletvekili, TÜMMER kurucu üyesi, maden mühendisi Metin Balıbey, “Geçmişten Geleceğe Doğaltaş Kullanımı ve Kültürü” başlıklı konuşmasını gerçekleştirirken Balıbey’in ardından, ESAN Eczacıbaşı Endüstriyel Hammaddeler Genel Müdürü Serpil Demirel “Endüstriyel Minerallerin Geleceği”, Demir Export CEO’su Ramazan Yön “Türkiye’de Metal Madenciliği”, Türkiye Kömür İşletmeleri Genel Müdür Yardımcısı Mehmet Uygun “Niçin Kömür?”, Agrega Üreticileri Birliği Çevre – İSG Komite Başkanı Sevgi Üçkan “Sürdürülebilir Çimento ve Agrega Üretimi” başlıklı konuşmalarını gerçekleştirdi.

“Sürdürülebilir Madencilik İçin Yasal Düzenlemeler ve Mevzuat” başlıklı üçüncü oturumun moderatörlüğünü ise Yurt Madenciliğini Geliştirme Vakfı Yönetim Kurulu Başkanı Prof. Dr. Güven Önal üstlendi. Son oturumda Maden ve Petrol İşleri Genel Müdürlüğü (MAPEG) Genel Müdür Cevat Genç “Maden Mevzuatı”, Özyeğin Üniversitesi Hukuk Fakültesi Bölüm Başkanı Prof. Dr. Mustafa Topaloğlu “Maden Mevzuatının Yatırımları Etkisi”, Maden Mühendisi M. Oğuz Güner “Madencilik ve Çevre”, Türkiye Madenciler Derneği Yönetim Kurulu Üyesi B. Barış Ünver ise “Madencilikte Orman İzinleri” başlıklı konuşma ve sunumlarını katılımcılarla paylaştı.

Gerçekleştirilen oturumların ardından teşekkür ve kapanış konuşmalarıyla son bulan Çalıştay, madencilik sektöründeki tüm paydaşları bir araya getirirken sektörde faaliyet gösteren 15 STK’yı da aynı çatı altında buluşturmuş oldu.

UYARI

Bu haber bir “Madencilik Türkiye Dergisi” haberidir. Her hakkı Mayeb Ltd.’ye ait olup izinsiz olarak kopyalanıp yayınlanması suçtur ve yasaktır. Kaynak gösterilmeden kullanılması durumunda yasal işlem başlatılacaktır. Kaynak gösterilerek kullanılmak istenmesi halinde “Bu haber/makale Madencilik Türkiye Dergisi’nden alınmıştır” ibaresi ile birlikte haberin linki verilmeli, link de web sitemize yönlendirilmelidir.

Önceki İçerikBakan Varank: “Ülkemizi Altın Sektöründe Öncü Ülkelerden Biri Yapmak İstiyoruz”
Sonraki İçerik320 Adet Ruhsat MAPEG Tarafından İhaleye Açılıyor