Haritalar, insanlık tarihinin en eski bilimlerinden biridir ve yeryüzünün tamamını ya da belirli bir parçasını, belirli oranlarda küçültülmüş bir düzlem üzerinde gösterir. Mekânsal ve coğrafi bilgilerin düzenlenmesinde kilit rol oynayan haritalar, matematik, fizik, astronomi ve jeoloji
gibi birçok farklı bilim dalının katkılarıyla zaman içinde gelişmiştir. Modern haritacılık, dijitalleşme ve uzaktan algılama tekniklerinin de katkısıyla evrim geçirerek, coğrafi bilgi
sistemleri (CBS) ve dijital kartografik teknikler gibi araçlarla desteklenen geniş bir alanı kapsar. Ülkemizde jeodezi, fotogrametri ve geomatik gibi farklı terimlerle anılan bu disiplinler, genel olarak “haritacı” adıyla bilinir.
Haritacılar, yoğun ölçme teknikleri kullanarak mekânsal bilgileri toplar, görselleştirir ve çeşitli amaçlara yönelik haritalar üretir. Bu bilim dallarıyla harmanlanan haritalar, sadece
coğrafi bilgileri sunmakla kalmaz, aynı zamanda estetik açıdan da önem taşır. Birçok projede temel araç olarak kullanılan haritalar, proje başlangıcında ilk gereksinim duyulan
ve her zaman el altında bulundurulması gereken araçlar arasında yer alır.
Mühendislik ilkelerine bağlı madencilik faaliyetleri arttıkça, maden haritacılığı bu faaliyetlerin daha verimli ve güvenli gerçekleştirilmesi için kritik bir öneme sahip olmuştur. Yer altı ve yer üstü madencilik faaliyetlerinde, arama, planlama, hazırlık ve üretim aşamaları boyunca, maden yataklarının tespit edilmesinden cevherin çıkarılmasına kadar haritalar vazgeçilmezdir. Bu süreçte kullanılan haritalar, madencilik faaliyetlerinin her aşamasında güvenlik ve verimliliği sağlar. Arama faaliyetleriyle başlatılan, cevher üretimi ve zenginleştirme ile devam eden, kapatma ve doğaya yeniden kazandırma ile sonlandırılan maden projelerinde, faaliyetlerin güvenli, çevreye duyarlı ve sürdürülebilir yapılabilmesi, madenciliğin ilk adımı olan arama faaliyetleri ile mümkündür. Fotogrametrik haritalar, maden yataklarını gösteren haritalar ve jeolojik, jeofizik, jeokimya gibi çalışmalar arama
faaliyetlerinin temelini oluşturur. Maden haritacılığı, bu verilerin entegre edilmesiyle kapsamlı analiz ve değerlendirmeler yapılmasına olanak sağlar.
Birçok analiz ve değerlendirmeye ihtiyaç duyulan bu süreçte, kesin bilgilere ulaşmak önemlidir. Modern teknolojiler, Değiştirilmiş Analitik Hiyerarşi Süreci (mAHP) gibi yöntemlerle tematik haritalar oluşturarak, arama ve üretim sahalarına ait yükseklik, eğim, heyelan ve taşkın analizlerini kolay anlaşılır bir şekilde sunar. Ayrıca, yer altındaki cevher kütlesinin konumu, şekli ve miktarı gibi matematiksel veriler, maden projelerinin doğru
planlanmasına katkıda bulunur. Bu hesaplama ve değerlendirme sonuçları, henüz maden işletilmeye başlanmadan modellenmeli, planlar ve haritalar hazırlanmalıdır.
…
Mitto Consultancy Danışmanlık olarak, alanında uzmanlaşmış multidisipliner kadromuz ile madencilik faaliyetlerine ait üç boyutlu modellemeler, maden rezerv hesaplamaları, madencilik yöntemi belirleme, açık ocak ve yer altı galeri tasarımları, imalat ve çevre ile uyum haritalarını, gerekli kanun, yönetmelik ve standartlar doğrultusunda hazırlamaktayız.
Ayrıca Çevresel Etki Değerlendirme (ÇED) süreci, atık ve pasa yönetim planı projeleri, asit kaya yönetim planı projeleri, su yapıları projeleri, uygulama ve kapatma projeleri kapsamında, profesyonel hizmet ve sürdürülebilir madenciliği temel alan bir anlayışla, uluslararası standartlara uygun olarak hizmet vermekteyiz.
Yaptığımız her proje ve hazırladığımız her haritanın bu ülkenin kartviziti olduğunun bilincindeyiz. Sürekli öğrenme ve gelişmeye verdiğimiz önemle, hizmet kalitemizi her gün daha da artırmayı hedeflemekteyiz
Yazının Devamı Madencilik Türkiye Dergisi’nin 122.sayısındadır.