Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı ve Kömür Üreticileri Derneği (Kömürder) himayelerinde gerçekleştirilen “Madenlerde Sürdürülebilirlik, İş Sağlığı ve Güvenliği Vizyon Organizasyonu” Ankara’da gerçekleştirildi.

Kömürder Başkanı Muzaffer Polat’ın açılış konuşmalarıyla başlayan etkinlik, öğleden sonra yapılan oturumlarla devam etti.

Organizasyonda söz alan Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Alparslan Bayraktar, bakanlık olarak madenlere yönelik yaptıkları denetimleri artırdıklarını kaydederek “Bu yıl, 15 Nisan itibariyle 3 bin 225 maden ruhsat sahasının denetimi gerçekleştirildi. Çalışanlarını öncelemeyen hiçbir işletmeyi bizim desteklememiz söz konusu olamaz. İnanıyorum ki, Türkiye ekonomisi, yer altı zenginliklerini en kısa sürede ekonomisine katarak yoluna çok daha güçlü bir şekilde devam edecek.” dedi.

Bakan Bayraktar burada yaptığı konuşmada, ithal edilen enerjinin ciddi bir cari açık problemini ortaya koyduğunu belirterek “Ülkemizi enerjide ve madende mutlaka bağımsız kılmamız gerekiyor. 2017 yılında hayata geçirdiğimiz Milli Enerji ve Maden Politikamızı kararlılıkla sürdürüyoruz. Yerli kömürden altına, nadir toprak elementlerinden bor madenine kadar her alanda yatırımı, üretimi, istihdam ve ihracatı sürekli artırmayı hedefliyoruz. Bu sayede Türkiye, çok daha güçlü, daha müreffeh ve çok daha büyük bir ülke haline gelecek.” dedi.

Türkiye’nin elektrik üretiminin yüzde 36’sını, birincil enerji arzının ise yüzde 26’sını kömürden sağladığını söyleyen Bayraktar, 2022 yılında 39 milyon ton, 2023’te ise 41 milyon ton kömür ithalatı yapıldığını aktardı. Dünyanın birçok gelişmiş ekonomisinin çok yoğun bir şekilde kömürü kullandığına dikkat çeken Bayraktar, “‘Kömürden çıkıyoruz’ diyen Avrupa ülkelerinin tüketimlerinin nasıl arttığını görüyoruz. Biz diyoruz ki kömürün belli bir süre daha ekonomide mutlaka olmaya devam etmesi lazım. Tabii ki üretiminde ve kullanımında en güvenli ve çevre dostu yöntemleri takip ederek.” diye konuştu.

Bayraktar, 2022 yılında 6,5 milyar dolarlık maden ihracatıyla cumhuriyet tarihinin rekorunun kırıldığını hatırlatarak “Geçtiğimiz yıl bir miktar düşüş olsa da bu yıl maden ihracatımız yeniden artış trendine girdi. Yılın ilk çeyreğinde yüzde 5 civarında bir büyüme sağladık. Nihai hedefimiz madende de ülkemizi net ihracatçı konuma getirmek. GSYH’deki madenciliğin payı 2002’de binde 6 seviyesindeydi. Geride bıraktığımız 21 yılda bu oranı yüzde 1,4 seviyesine ulaştırdık. Hedefimiz bu payı ilk olarak 2028 yılında yüzde 2’ye ilerleyen dönemde ise yüzde 5’e çıkarmak.” değerlendirmesini yaptı.

Bayraktar, son 22 yılda maden emekçilerinin çalışma koşullarında önemli iyileştirmeler yaptıklarını belirterek “Maaşları asgari ücretin en az 2 katı olacak şekilde düzenledik. Haftada 45 saat olan çalışma süresini 37,5 saat ile sınırladık. İşletmelere istihdam ettikleri personel için sigorta poliçesi yaptırma zorunluğu getirdik. İmkanlarımız elverdiği ölçüde yeni düzenlemeler yaparak alın teriyle ekmeğini kazanan işçilerimizin çalışma şartlarını daha da iyileştirecek adımları atacağız.” dedi.

İş sağlığı ve güvenliğinin çok önemli ve hassas bir konu olduğuna değinen Bayraktar, “Alın teri ile rızkını helal yoldan kazanan madencilerimizin haklarını korumak, onların en güvenli şartlarda çalışmalarını sağlamayı en temel görevlerimizden bir tanesi olarak görüyoruz. Madencilerimize verdiğimiz değerin, üretimi, istihdamı artıracağını biliyoruz. İş sağlığı ve güvenliğinden hiçbir şekilde taviz vermeden yeraltı kaynaklarımızı ekonomiye kazandırmamız gerekiyor.” ifadelerini kullandı.

Bakan Bayraktar, madenlere yönelik yapılan denetimleri arttırdıklarına vurgu yaparak “MAPEG, 2023’te maden ruhsat sahalarına ilişkin 8 bin 828 denetim yaptı. İncelemeler sonucunda 1 milyar 260 milyon liralık idari para cezası uygulandı. Tespit edilen uygunsuzluklar nedeniyle toplam 2 bin 421 faaliyet durdurma işlemi kararı verdi. Bu yıl ise 15 Nisan itibariyle 3 bin 225 maden ruhsat sahasının denetimi gerçekleştirildi.” dedi.

İş sağlığı ve güvenliği konusunda en önemli görevin maden işletmecilerine düştüğünü söyleyen Bayraktar, “Bu alandan kesinlikle taviz vermeden, tek bir çalışanımızı riske etmeden işletmelerinizi çalıştırmanız gerekiyor. ‘Önce insan, sonra çevre, daha sonra katma değeli madencilik.’ diyoruz. Dolayısıyla çalışanlarını öncelemeyen hiçbir işletmeyi bizim desteklememiz söz konusu olamaz.” diye konuştu.

13 Şubat’ta Erzincan’ın İliç ilçesindeki maden ocağında meydana gelen toprak kaymasına ilişkin konuşan Bayraktar, “İlk dakikadan itibaren devletimiz bütün imkanlarıyla oradaydı, hala da orada. Bizler de aralıksız 20 günümüzü orada geçirdik. Bayram öncesi bir kardeşimizin cansız bedenine ulaştık. Toprak altında kalan 8 kardeşimizi aramak için çalışmalarımız devam ediyor. Bunun yanı sıra bu yaşanan üzücü olayda ihmali, kusuru olan varsa bunun da hesabını devlet olarak soracağız.” dedi.

Bakan Bayraktar şöyle devam etti: “13 Şubat’taki hadise bizim motivasyonumuza, enerjimize darbe vurmuş gibi gözükse de hala ilk günkü inanç ve motivasyon içerisinde inanıyorum ki, Türkiye ekonomisi, yeraltı zenginliklerini en kısa sürede ekonomisine katarak yoluna çok daha güçlü bir şekilde devam edecek.”

UYARI

Bu haber bir “Madencilik Türkiye Dergisi” haberidir. Her hakkı Mayeb Ltd.’ye ait olup izinsiz olarak kopyalanıp yayınlanması suçtur ve yasaktır. Kaynak gösterilmeden kullanılması durumunda yasal işlem başlatılacaktır. Kaynak gösterilerek kullanılmak istenmesi halinde “Bu haber/makale Madencilik Türkiye Dergisi’nden alınmıştır” ibaresi ile birlikte haberin linki verilmeli, link de web sitemize yönlendirilmelidir.

Önceki İçerikMaden Kanunu’nda Yer Alan Ruhsat İptali Yaptırımları
Sonraki İçerikAtlas Copco X-Air+ 750-25: Daha Küçük Boyutta, Daha Büyük Performans