Dr. İlker ŞENGÜLER
YILMADEN Holding

Antalya Kemer’den yaklaşık 35 km uzaklıkta, Çıralı ve Olimpos dağlarının tepelerinde, 230 metre yükseklikte yüzlerce yıldır sönmeyen aleve sahip Yanartaş, turistlerin ilgisini çeken tatil beldelerinden birisidir. Burada taşların arasından çıkan ve yüzyıllardır sönmeyen bu alevler özellikle gece çok hoş görüntülere yol açar. Olimpos’un ateşi olarak bilinen bu alevler, ünlü şair Homeros’un meşhur İlyada destanında geçen ve ateşler saçan canavarın ilham kaynağı olmuştur. Evliya Çelebi gibi çok sayıda yazarın eserlerinde de yer alan bu alevleri, eski çağlarda denizciler yön bulmakta kullandıklarından oldukça ün kazanmıştır.

Geçmişten günümüze; yarı keçi, yarı yılan, yarı aslan görünümlü Kimera (Chimaera) isimli bir canavarın nefesi olduğu söylenen alev kaynağının, yeryüzünün derinliklerinden sızan gaz olduğu artık bilinmektedir. Ancak bu gaz, fosil yakıtlar gibi bitkilerin, alglerin ve/veya hayvanların çürümesinden kaynaklanmayıp, kayaların içindeki kimyasal bir reaksiyon sonucu meydana gelmektedir. Deep Carbon Observatory grubunun bilim insanları tarafından yapılan çalışmalar, bu gaz kaynağının gezegenimizde önceden bilinenden çok daha yaygın olduğunu göstermiştir.

Yüzlerce yıldır doğalgaz sızıntıları dinsel ve kültürel uygulamaların bir parçası olagelmiş ve Antalya Olimpos’taki Yanartaş (Kimera) gibi efsanelerin ortaya çıkmasına neden olmuştur. 2014 yılında Kimera (Chimaera) alevlerinin nedenini araştıran grubun üyesi Giuseppe Etiope, bunun nadir rastlanan bir olay olmadığını, benzer özelliklere sahip Endonezya’dan İrana, İtalya’dan Azerbaycan’a kadar birçok bölgede gözlendiğini belirtmiştir. İtalyan Milli Jeofizik ve Yanardağ Bilim Enstitüsü’nden Guiseppe Etiope, modern jeologların ve doğal gaz araştırmacıları tarafından, antik dünyaya ait bu jeomitolojik hikayeler incelendiğinde çok şey öğrenebileceğini söyleyerek, mitolojide jeolojik olaylara yapılan atıfları inceleyen bir dal olan “jeomitoloji”nin gelişmesine katkı sağlamıştır (1).

Son on yılda, yoğun araştırmalar yapan bilim adamları topluluğu, 20’den fazla ülkede ve denizin dibinde Kimera alevlerine benzeyen yüzlerce gaz çıkışı bulmuş ve bu gaz çıkışlarının daha önce düşünülenden çok daha karmaşık bir yapıya sahip olduğunu ifade etmiştir. Paris’teki Institut de Physique du Globe’de jeomikrobiyolog Bénédicte Menez, biyolojik rejimin bildiklerimiz dışında farklı şekillerde cereyan ettiğini ve araştırmaların devam edeceğini belirtmiştir.

Yazının devamını buradan okuyabilirsiniz.

UYARI

Bu haber bir “Madencilik Türkiye Dergisi” haberidir. Her Hakkı Mayeb Ltd.’ye ait olup izinsiz olarak kopyalanıp yayınlanması suçtur ve yasaktır. Kaynak gösterilmeden kullanılması durumunda yasal işlem başlatılacaktır. Kaynak gösterilerek kullanılmak istenmesi halinde “Bu haber/makale Madencilik Türkiye Dergisi’nden alınmıştır” ibaresi ile birlikte haberin linki verilmeli, link de web sitemize yönlendirilmelidir.

Epiroc
Önceki İçerikİTÜ ile ETİ Maden Arasında İşbirliği Protokolü
Sonraki İçerikTürkiye’den Çin’e Gidecek Olan İlk Bor Yüklü ihracat Treni Yola Çıktı