Şile bölgesindeki orman alanları Karakiraz Orman alanı ile aynı mantık ve silsilesi ile incelenerek madencilik faaliyeti yapılabilecek, atık depolanabilecek ve sonradan da daha iyi bir şekilde ağaçlandırılabilecek alanlar belirlenebilir. Bu, hem kurumuş, yan yatmış, devre dışı kalmış orman alanlarının yenilenmesi hem de madencilik faaliyetlerinin yapılabilmesi için sektörler arası uyumla, ayrıntılı çalışma yapılması gereken bir konu olup, ülke ekonomisine ve ormanlarımızın kalitesinin artırılmasına fayda sağlayacak bir işlemdir.
İstanbul, Şile Neojen Havzası, ülkemizin en önemli ve kalite ve kullanımı bakımından neredeyse tek kaliteli kil yataklarını oluşturmaktadır. Geçmişten günümüze kadar ülkemizin
değişik bölgelerinde yapılan teknik aramalar kalite ve mevcut rezerv bakımından Şile Havzası’ndaki kil yataklarının yerine kullanılabilecek bir başka havza olmadığını göstermektedir. İstanbul Şile-Beykoz-Avrupa yakasında Kemerburgaz Neojen Havzası hemen hemen tek kil yatakları sahası olup, ülkemizde sınırlı miktarlarda da Söğüt bölgesi killeri gibi çok sınırlı alanlarda kil yatakları bulunmaktadır.
Ülkemizin endüstriyel hammadde kaynakları içinde önemli bir yer tutan ve bu kaynağa dayalı ulusal sektörleri dünya çapında öncü sektörler durumuna getiren Şile havzası kil yataklarının büyük bir kısmı orman alanları altında, bir başka ifade ile orman sınırları içinde bulunmaktadır. Genelde açık işletmeler şeklinde yapılan kil ocakları (üretim ve depolama-işleme vb.), üzerindeki orman örtüsünün kaldırılması ve derine doğru sıyrılarak kil hammaddesinin alınması şeklinde yapıldığı için, orman alanlarında yapılan bu madencilik
faaliyetinin geçici süreli (rehabilitasyon yapılana kadar) kaçınılamayan bazı çevre sorunlarına yolaçıldığı da göz önünde bulundurulmaktadır. Bu cümleden olarak, Kil kum katmanlarının veya yataklarının bulunduğu yerde çıkarılması ne kadar zorunluluk içeren bir konu ise doğal bitki örtüsünün ve ormanların bu alanlarda korunması da aynı derecede zorunluluk arz etmektedir.
Bu ikilem, ancak ve ancak orman ve maden mühendisleri ile ilgili diğer mühendislikler ve kurumların en az çevre zararına yol açacak, ülkenin önemli iki doğal kaynağını kullanılır kılabilecek bir planlama ile ortadan kaldırılabilecektir. Bu kaynaklardan biri tükenebilen ve kendini yenileyemeyen doğal kaynak (madenler gibi) olduğu halde, ormanlar tükenebilen ancak yenilenebilen bir doğal kaynak olması nedeniyle devamlılık prensibi ile yönetildiklerinde nesiller boyu verdiği hizmetleri sürdürülebilirler.
Detaylar Madencilik Türkiye Dergisi’nin 117.sayısındadır.