Mimar ve Mühendisler Grubu (MMG) tarafından organize edilen Sürdürülebilir Madencilik ve Çevre Çalıştayı Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakan Yardımcısı Prof. Dr. Şeref Kalaycı’nın katılımı ile Ankara’da gerçekleştirildi.
MMG Başkanı Bülent Şen etkinliğin madencilik sektörünün ihtiyaçlarını belirlemek ve geliştirilebilecek konuları fikir birliği ile tespit etmek olduğunu kaydetti. Şen ayrıca etkinlikte elde edilen görüşlerin derlenerek kamu ve özel sektöre bildirileceğinin bilgisini verdi.
Açılış konuşmasında söz alan Prof. Dr. Şeref Kalaycı insanoğlunun çağdaş yaşamın tüm araç ve gereçlerini madencilere borçlu olduğunu hatırlatarak geçmiş çağlarda madencilik ürünlerinin kılıç kalkan gibi ürünlerde kullanıldığını gümüzde ise tank gibi daha gelişmiş savunma sanayi ürünlerinin üretiminde kullanıldığını kaydetti. Tüm bu ürünlerin ortak paydasının madenden üretilen cevherlerin ara ve uç ürüne dönüştürülmesi olduğunu hatırlatan Kalaycı, çatal kaşıktan cep telefonuna, otomobillerden yaşadığımız evlere kadar hayatımızın her aşamasında madenlerden elde edilen ürünlerden elde edildiğini belirtti. Kalaycı hayatımız için çok önemli olan madenlerin ve madenciliğe muhalefet aracı olarak değil siyaset üstü olarak yaklaşılması gerektiğini vurguladı.
Madencilik konusunda halkı bilgilendirmenin öneminden bahseden Kalaycı şu ifadeleri kullandı:“Görevimiz kamuyu bilinçlendirmek olmalıdır. Yılmadan doğru bilgilendirmeler yaparak kamuoyunu aydınlatacağız. Madencilik sanayi ve tarım gibi vazgeçilmez öneme sahip endüstriler girdi sağlamaktadır. Üretim ve ihracat odaklı büyüme modeline geçtiğimiz bu günlerde her cevher daha çok istihdam daha çok ihracat ve daha az cari açık demek demektir.”
Madencilik tarihinde temel parametreler olduğunu hatırlatan Kalaycı, başlangıçta bu parametrelerin rezervin tespit edilmesi olduğunu sonrasında ise bu parametreler arasına sürdürülebilirlik ve çevre hassasiyeti, sosyal onay ve enerji dönüşümü gibi yeni parametrelerin girdiğini kaydetti.
Sürdürülebilirlik ve çevre hassasiyeti konusuna büyük önem verdiklerinin altını çizen Kalaycı, Bakanlık olarak “Önce insan, sonra çevre, sonra madencilik” sloganı ile faaliyetlerine devam ettiklerini aktardı.
İkinci önemli konunun ise sosyal onay olduğunu belirten Kalaycı, madencilerin halkı bilgilendirmesinin önemine dikkat çekerek şu ifadeleri kullandı: “Madenci ben izinleri aldım dolayısı ile halkın bilgilendirilmesi benim işim değil dememelidir. Korkunun temelinde bilgisizlik yatar. Madenci halkla ilişkiler faaliyetlerini ihmal etmemelidir.”
Diğer bir önemli konunun ise enerji dönüşümü olduğunu hatırlatan Kalaycı, iklim dönüşümü ile ilgili kaygıların madencilikte önemli etkiler oluşturacağını vurguladı. Madenciliğin toplam karbon emisyonunun yirmide birini oluşturduğunu belirten Kalaycı, Paris İklim Anlaşması’nın karbondan arındırılmış faaliyetleri öncelediğini ve bu oranın azaltılması gerekeceğini aktardı.
Karbon salınımının azaltılmasının etkileri konusunda İsveçli bir çelik üreticisinin sıfır karbon salınımı ile üretilen çelik kabul ettiğini gösteren Kalaycı, bunun yanında enerji dönüşümü için bakır, kobalt, grafit, NTE gibi bir çok madene ihtiyaç olacağını kaydetti.
Etkinlik programına aşağıdan ulaşabilirsiniz.