Meslek Dallarında Öğrenilen En Temel Bilgi Öncelikle insan.
Dünyada milattan önceki dönemlere dayanan bir geçmişe sahip üretimin içerisinde, dünyanın oluşumundan bu yana evrimleşmiş, yorumlanmış ve hala yorumlanmaya açık olan bir bilim dalında yorumcu olmak ve her an yeni önemli teoriler, bilgiler üzerine ilave ederek
devam etmek meslekten ziyade çoğumuz gibi benim için de bir yaşam biçimi haline gelmiştir.
Özellikle bir bilim insanının özüne inecek olursak, insan olarak var oluşumuzdan itibaren çevremizdeki her şeyi sorgulama isteğimiz başlar ve bu istek hayatımız sonlanana kadar devam eder.
İnsanı, doğayı, hayvanları, ruh halimizi sorguladığımız ve merak ettiğimiz her konu keşfe dönüşmüş ve bir bilim dalı haline gelmiştir. Jeologlar olarak her ne kadar sorguladığımız, yorumladığımız ve keşif yaptığımız olgu yer kabuğu olsa da kökünde yine insan vardır.
Bu sebeple küçük yaşlarda başlamış olduğum halen devam etmekte olan birçok alanda kendimi geliştirmeme yardımcı olan meslek dallarından öğrendiğim ve öğrenmeye devam ettiğim en temel bilgi “insan” olmuştur.
Bir bakıma sorguladığınız veya yorum yaptığınız bir konuyu paylaşamadıktan sonra o bilgi hayatınızdaki yerini korumamaktadır. Jeoloji bilimi de diğer bilim dalları gibi yüzyıllarca
bu şekilde aktarılarak evrilmiştir. İnsanlığın tarihi ile eş değer kabul edilen madencilik ise dünyada ilk sorgulama, yorumlama, keşif ve üretim zincirinin olduğu alanlardan biridir.
Ne mutlu ki bu zincirin bir parçası olarak bu mesleği bir görev kabul etmekten ziyade hayatımın bir parçasını ekibimle beraber büyüterek keyifli sonuçlar aldığımız bir hayat biçimine çeviriyorum. Bu meslekte geçirdiğim süre içerisinde iş yaşamımdaki ekip çalışmaları, iletişim, yeniliklere açıklık ve ne olursa olsun bir kadın olarak erkek çalışanların çoğunlukta olduğu bir sektörde erkek destekçilerin olması paha biçilemez bir şans oldu.
Bunu şans olarak görmemin sebebi ise öğrenim hayatım boyunca bir kadın olarak okurken, öte yandan çalışıp okuduğum mesleği yapamayacağımı düşünen ve dile getiren, “erkek işi”
olduğunu belirten birçok kişi ile karşılaşmam olmuştur. Bu sebeple okuluma ara verip başka bir sektöre yöneldim. Ve anladım ki nereye giderseniz gidin, hangi sektörde olursanız olun
bu bakış açılarıyla hep karşılaşıyorsunuz. Üniversite hayatımda bana inanan ve beni bu işi yapabileceğime inandıran kıymetli hocalarım sayesinde yine hayran olduğum mesleğe geri dönüş yaparak okulumun kalan kısmını heyecanla iyi bir şekilde bitirip ardından yüksek lisans eğitimime başladım. Kısa bir süre sonra, Tümad Madencilik Sanayi ve Ticaret AŞ’de “Veri Tabanı Jeoloğu” olarak hem yeni bir işe hem de hiç bilmediğim ve hiç kimseyi tanımadığım bir şehirde yeni bir hayata başladım. Ve bu düşünülenin aksine benim için çok zor olmadı. Çünkü 10 yılı aşkın süredir bir kadın olarak yine bilmediğim ve kimsemin olmadığı bir şehirde hem okudum, hem çalıştım ve kendimi buralara taşıdım. Bu konuda ailem bana her daim güvenip inanarak en büyük destekçim ve güç kaynağım oldular.
Yazının devamı Madencilik Türkiye Dergisi 98. sayı 124. sayfadadır.
Yazının devamını buradan okuyabilirsiniz.