Ülkemizin Devrim otomobillerini örnek gösterebileceğimiz 60 yıllık yerli otomobil üretim isteği, Türkiye’nin Otomobili Girişim Grubu (TOGG)’nun kurulması ve ilgili yatırımlara başlanmasıyla isteğin ötesinde, gerçekleşmeye yakın bir hedefe dönüştü ve bu hedef kapsamında Türkiye’nin otomobilinin yeni teknolojileri de içeren elektrikli araç olması gibi önemli bir karar alındı.
Bu vizyon projesinin, başarılı bir şekilde hayata geçmesi, sadece iç piyasada değil Dünya piyasalarında da pazar payı elde etmesi, Türkiye ekonomisine çok ciddi katkılar sağlayacak ve hatta ekonomik olarak Türkiye’nin bir üst lige çıkmasına bile vesile olabilecektir. Bunun belki de en iyi örneğini elektrikli otomobil denince akla gelen Tesla otomobillerine baktığımızda görebiliriz. Tesla geçmişinde ciddi sıkıntılar yaşamış, birkaç defa iflasın eşiğine gelmiş bir firma olmasına rağmen 700 milyar dolar pazar değerine ulaşmış ve bunu 2020 yılında sade 500 bin araç satarak başarabilmiştir.
Ülkemizin 2020 Gayri Safi Yurtiçi Hasılasının 720 milyar dolarlar civarında olduğu düşünülecek olursa TOGG’da bir Tesla başarısı ortaya konabildiğinde sağlanabilecek fayda, ülkemizi ekonomik büyüklük olarak iki katına çıkarabilecek bir potansiyeldedir.
TOGG gibi elektrikli araçların geleneksel araçlardan temelde 3 farkı vardır;
- İçten yanmalı motor yerine elektrikli motor,
- Yakıt yerine elektrik kullanması ve bu elektriğin depolandığı pil,
- Bu pillerin ve sistemin kontrol ve yönetilmesini sağlayan özel
yazılımlar.
Yazılımlar dışında, elektrik motor ve pillerin üretilmesinde birçoğu kritik ya da stratejik olarak da adlandırılan teknoloji hammaddeleri kullanılır. Bu aşamada bu teknoloji hammaddelerinin bulunması, çıkarılması ve üretilmesinde madencilik devreye girer.
TOGG’un dünya çapında bir başarıya ulaşabilmesi için madencilik sektörü gerekli teknoloji hammaddelerinin yerli kaynaklardan karşılanmasını sağlayarak ciddi bir rol üstlenebilir. Yerli kaynakların geliştirilmesi temelde iki açıdan büyük önem taşır. Bunlardan en önemlisi ve birincisi arz güvenliğinin sağlanmasıdır.
Yazının devamı Madencilik Türkiye Dergisi 95. sayı 94. sayfadadır.
Yazının devamını buradan okuyabilirsiniz.