UMREK’in, Uluslararası Maden Rezervleri Raporlama Standartları Komisyonu (CRIRSCO) üyeliği tanıtım toplantısı Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Berat Albayrak’ın katılımıyla İstanbul’da gerçekleştirildi. Düzenlenen programa Bakan Albayrak’ın yanı sıra UMREK Başkanı ve Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı Müsteşar Yardımcısı Mithat Cansız, Sermaye Piyasası Kurulu (SPK) Başkanı Ali Fuat Taşkesenlioğlu, Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurulu (BDDK) Başkanı Mehmet Ali Akben ve CRIRSCO Başkanı Neil Wells de katıldı.
Göreve geldikleri günden bu yana enerji sektörüne dinamik bir yapı kazandırdıklarını ifade eden Albayrak, başlattıkları dönüşüm hamlesinin güzel sonuçlarını aldıklarını söyledi. Albayrak, daha önce dile getirdikleri “madencilik önümüzdeki dönemin parlayan yıldızı olacak” hedefi kapsamında, 2016’da kurulan UMREK’in geçen ay CRIRSCO üyeliğine kabul edildiğini kaydetti.
UMREK’in CRIRSCO’nun Avrasya’daki ilk, dünyadaki 13’üncü üyesi olduğunu belirten Albayrak, söz konusu üyeliğin ne anlama geldiğini ise şu sözlerle açıkladı:
“CRIRSCO üyeliğiyle beraber, maden sahalarımızda yapılan arama ve işletme faaliyetlerine ait sondaj, analiz, test ve her türlü çalışma verisi artık uluslararası standartlarda ve tüm dünyada geçerli UMREK kodu ile raporlanacak. UMREK kodu finans kuruluşları, sektörün tüm paydaşları ve kamu için ortak ve yegane piyasa raporlama standardı olacak. Böylece raporlara ilişkin uluslararası güvenin sağlanması ve korunmasını da teminat altına alacağız. Daha önce Türkiye’de hazırlanan raporlar, uluslararası geçerliliği olmadığı için finans kuruluşları tarafından kabul edilmiyordu. Madencilerimiz finansman için yurt dışından raporlama kuruluşlarına kaynak ayırıyordu. Bu da zaman kaybına ve yurt dışına kaynak akışına neden oluyordu. Artık, firmalarımız yurt dışındaki yetkin kişilere büyük paralar ödeyerek bu hizmeti almak zorunda kalmayacak. Bu raporları artık bağımsız, yetkin kişiler hazırlayacak, UMREK sertifikalandıracak. Finansman kurumları da kredilerinde bu raporları dikkate alacak.”
UMREK sayesinde tüm raporlama işlemlerinin artık kendi yetkin mühendislerimiz tarafından yapılacağını vurgulayan Albayrak, “Böylece çok önemli, eğitimli iş gücü istihdamı sağlayacağız. Bunun için UMREK ile birlikte Yerbilimleri Maden ve Metalürji Profesyonelleri Birliği’nin (YERMAM) de kuruluşunu tamamladık. Yetkin kişi sertifikası YERMAM tarafından önerilecek, sertifikayı UMREK verecek. Çok sayıda farklı mühendislik disiplinine de büyük bir iş alanı sağlayacağız.” diye konuştu.
Albayrak, enerjinin yerlileşmesi kadar teknolojinin ve insan kaynağının yerlileşmesine de önem verdiklerinin altını çizerek, Türkiye’yi enerji teknolojilerinde üretim üssü yapmak için her projelerinde yerli istihdam ve yerli teknoloji şartı koyduklarını anlattı. Albayrak, UMREK ile yatırımcının risklerini azalttıklarını ve veri kolaylığı sağladıklarını belirterek, şöyle devam etti:
“Yatırımcı uluslararası standartlarda daha açık, daha şeffaf ve daha güvenilir bilgiye erişim imkânı yakalayacak, istediği bilgiye her an ulaşabilecek. Daha önce bürokrasinin işleri yavaşlatmak için hep arkasına sığındığı bir gerekçe vardı. Muğlak ve kişilere göre değişen devlet sırrı. Anlam vermek imkânsız. Bir devlet dairesinden aldığınız bilgiyi diğer devlet dairesi devlet sırrı diyerek sizinle paylaşmazdı. Kanunda her şey açık seçik yazmasına rağmen herkes kendi kafasına göre standart belirliyordu. İşte bugüne kadar iş yapmaktan korkan, imza atmaktan korkan, ‘aman başıma iş almayayım’ diyen bürokratlar yüzünden büyük vakit kaybettik. UMREK ile beraber madencilikte bu anlayışa artık dur diyeceğiz. Yatırımcı gelecek hangi veriye ihtiyacı varsa alacak, değerlendirecek ve kararını verecek. Bu veriler yatırımcılarla paylaşılacak ki üretime geçsin. İstihdam artsın, ekonomi büyüsün.”
Albayrak, madencilik sektörünün Türkiye için hayati ve kritik bir önem taşıdığını ve ham maddede bir çarpansa, yarı mamulde sekiz, tam mamule döndüğünde 24 çarpana kadar çıkabilecek katma değer üreten bir sektör olduğunu anlattı.
Gelişmiş ülkelerde madenciliğin gayri safi yurt içi hasılaya oranına dikkati çeken Albayrak, “Gelişmiş ülkelerde madenciliğin gayri safi yurt içi hasılaya oranı yüzde 5’ler, 6’lar, 7’ler düzeyinde. Türkiye’de bu oran yüzde 1’ler düzeyinde. Yetmez, burada 5 kat, 6 kat, 7 kat büyüyecek devasa bir potansiyel var. Bunu değerlendirmek zorundayız.” ifadelerini kullandı.
Albayrak, maden rezervi noktasında Türkiye’nin dünyanın hatırı sayılır ülkeleri arasında yer aldığını belirterek, “Ancak önemli olan ne kadar fazla rezerve sahip olduğumuz değil, bu rezervleri işleyecek, bunları değere dönüştürecek sürdürülebilir bir sisteme sahip olmaktır. Bugün maden ithalatımız 11 milyar dolar civarında. Türkiye’yi artık hammadde üretip satan değil, ileri teknolojiyle dünya pazarlarına katma değerli yüksek ürünler sunan bir ülke konumuna getirmek durumundayız.” diye konuştu.
Albayrak, enerjinin diğer alanlarında olduğu gibi madencilikte de yerli üretimi destekleyerek bu alanda ciddi bir pazar hareketliliği oluşturacaklarını söyledi.
Kamunun üzerine düşen her gerekliliği yerine getirerek özel sektöre vereceği desteğin ve sektörün de güven ve cesaret ile elini taşın altına koymasının önemine değinen Albayrak, “Bizler sektörün yanındayız. Bugüne kadar sizinle güçlü iletişimde olduk. Sorunlarınızı en hızlı şekilde çözecek mekanizmaları kurduk. Artık hazırlık dönemi bitti. Şimdi madenlerde ‘Türkiye vakti’ diyoruz. Türkiye’de yatırım yapan hiçbir yatırımcı kaybetmedi, istiyoruz ki madencilik alanında da yatırımcılar girsin, kazansın.” dedi.
Bakan Albayrak, madenlerin artık Türkiye’de zenginleştirileceğini belirterek, şunları kaydetti:
“Maden sahalarımızı artık katma değeri yüksek uç ürün üretecek fabrikaların kurulması şartıyla ihaleye açacağız. Yerli üretimi, Ar-Ge ve inovasyonu destekleyecek bir sistemle madencilik sektöründe arzuladığımız teknolojik dönüşümü de hayata geçirmiş olacağız. Diğer yandan cari açığın azaltılmasına da önemli bir katkı sunacağız. Dünya ile rekabet edecek güçte sektör oyuncularını çıkarmak, uluslararası alanda güvenlik, denetim ve iş güvenliği kriterlerini koyarak örnek bir sektör oluşturmak istiyoruz. Bir kere daha şu hususun altını çizmek istiyorum, iş ve işçi güvenliğinde kesinlikle ve kesinlikle sıfır tolerans uygulayacağız. Bütün gayretimiz, bir taraftan yatırımcının yatırımının karşılığını alabildiği, diğer taraftan da her anlamda itibar sahibi bir sektörü el birliği ile sağlamak.”