Ülkemizde yer altı kaynaklarının öneminin global ekonomik-ekolojik sorunların gündemde
olduğu bu dönemde 06.09.2023 tarihli Resmi Gazete’de yayımlanan 2024-2026 yılları Orta Vadeli Program (“OVP”) Ödemeler Dengesi’ne İlişkin Politika ve Tedbirler başlığı altında, madencilik sektöründe, esaslı iyileşmeler yapılacağı yönünde bir kısım düzenlemelere yer verildiğini görmekteyiz.
Öncelikli reform alanları arasında belirlenen madencilik sektörüne ilişkin olarak 2024 yılı 3. çeyreğe kadar yeni kanun ve düzenleyici işlemlerle son derece önemli ve temel değişiklikler yapılması (gerçekleştirilmesi) beklenmektedir.
Bu düzenlemeler;
1) Arama ve üretimde sürdürülebilir madencilik politikalarının yaygınlaştırılması,
2) Stratejik ve kritik mineralleri arama, üretme ve zenginleştirme çalışmalarının arttırılması,
3) Tüm tabii kaynak yönetim sistemlerinin birbirleriyle uyumlaştırılması ve tek elden yönetilmesi,
4) Maden arama faaliyetlerinin kamu yararına faaliyet olarak tanımlanması,
5) İşletme aşamasındaki madenlerin türlerine göre yatırım güvencesinin arttırılması olarak ön plana çıkmaktadır.
Ülkemizde yer altı kaynakları hukuki ve idari olarak “Kamu Düzeni”1 adı altında korunmaktadır. Kamu düzeni ile kamu menfaatinin gözetilmesinin yanında, ülke ekonomisinin de eş değer biçimde geliştirilmesi amaçlanmaktadır. Nitekim, OVP’de kamu yararı ve tabii kaynakların yönetilmesi değerlendirilmek üzere düzenlenmiştir.
Doğal kaynaklarını etkin bir biçimde kullanan gelişmiş ülkeler, var olan ekonomik güçlerini büyük anlamda bu dengeye borçludur. Ancak ülkemizde maalesef bu denge yüksek katma değer ve istihdam yaratma kapasitesine sahip olan madencilik sektörü için mümkün kılınamamıştır.
Ruhsat Hukukunun temel hak olduğu madencilik faaliyetlerinde, kanuni koruma altında olan kazanılmış haklar ve buna bağlı tüm yatırımlar, ne yazık ki, kimi zaman yasal düzenlemelerle kimi zaman da İdare tarafından tesis edilen bir kısım idari işlemlerle bertaraf edilmektedir.
OVP öncesi gündemde olan 6831 sayılı Orman Kanunu’nun 16. maddesine, 05.04.2023 tarihinde yayımlanarak yürürlüğe giren 7442 sayılı Orman Kanunu ve Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun ile eklenen “verimli orman alanları” ibaresi bu yasal düzenlemelerin en tipik örneğidir.
Madencilik faaliyetlerinde “Verimli Orman Alanları”nın korunması gereken nadir ve kıymetli orman alanları olduğu tartışmasızdır. Tanımı, anlamı ve kanuni düzenlemelerdeki yeri açısından değerlendirme yapıldığında, ormanların çeşitli sınıflandırmaya tabi tutulduğu görülecektir. Nitekim teknik detayların; madenciliğin işleyişine, yürütülmesine yansıması ve karşılığı, işte tam da bu noktada önem arz etmektedir.
İşte bu noktada Orman Kanunu’na “verimli orman alanı” ibaresinin eklenmesine yönelik değişikliğin doğal bir sonucu olarak Kanunun 16. maddesinin yürütülme esaslarını düzenleyen mevcut 18.04.2014 tarihli,28976 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren ORMAN KANUNUNUN 16’NCI MADDESİNİN UYGULAMA YÖNETMELİĞİ’nde düzenleme yapılması kaçınılmazdır ve madencilik faaliyetlerini yakından ilgilendiren bu değişiklikler sektörün de gündemindedir.
Değerlendirmenin detayları Madencilik Türkiye Dergisi’nin 114.sayısındadır.