Dergimizin geçmiş sayılarında da duyurduğumuz üzere Maden Jeologları Derneği (MJD) bünyesinde Kadın Komisyonu kurulmuştu. Komisyon bünyesinde görev alan kadın jeologlar gerek yurtiçinde gerekse yurtdışında görevlerini icra ederken, dünyadaki benzerleri gibi ülkemizde de yerbilimleri alanında çalışan kadınları bir araya getirmeyi hedefliyor. Türk Maden Endüstrisi’nin gelişmesine katkı koymak adına desteklediğimiz bu oluşumla birlikte “Türk Maden Endüstrisinde Kadın” etiketi ile her sayımızda bir kadın yerbilimciye yer vermeye çalışacağız.”

Öncelikle ülkemiz ve dünyadaki madencilik faaliyetleri ile ilgili gelişmeleri derleyen, sektör haberlerini paylaşan, sektörü tanıtan, okuyucuları bilgilendiren aynı anda sektörün birden fazla alanına hitap eden Madencilik Türkiye dergisine sektörde çalışan kadın mühendislere dergide ayrıca yer verdiği için çok teşekkür ederim.

Dokuz Eylül Üniversitesi, Jeoloji Mühendisliği Bölümü mezunuyum ve yaklaşık 14 yıldır madencilik sektörü içerisindeyim. Madencilik denildiğinde akla ilk olarak maden ocakları, üretim alanları ve arazi şartları gelir ve öyle bakıldığında bir kadının zorlanabileceği bir iş alanı olarak algılanır. Fakat günümüz madencilik faaliyetlerinde kadın, sektörün hemen hemen tüm alanlarında çalışma imkanına sahiptir.

Dünya geneline baktığımızda yer altı çalışmalarında ve özellikle arazide arama jeologu olarak çalışan kadın sayısı daha fazla iken ülkemizde yer altı ve saha çalışmalarında kadın sayısı çok azdır. Öncelikle ülke olarak ve aynı zamanda bu sektörde yer alan tüm şirketler tarafından gerekli iş güvenliği önlemlerinin alınması ve eşit şartlar sağlanması durumunda bu alandaki çalışan kadın sayısının da artacağı kanısındayım.

Kadın ve erkek ayrımı yapmaksızın, çalışana insan olarak bakılan ve değerlendirilen bir ortamda saygı ve hoşgörü çerçevesinde, bilginin gücü kullanılarak, çalışanın kendisi, işveren ve ülke adına her alanda verimli çalışmalar gerçekleştirilebilir. Bu anlamda herkesin bir iç görü ve buna bağlı olarak dış görü yapması gerekmektedir. Örneğin, işe uygun özelliklere ve yeteneklere sahip, nitelikli kişiler istihdam edilmeli ve aynı zamanda potansiyel görülen kişiler de yetiştirilerek değerlendirilmelidir. Burada işverene önemli bir görev düşmektedir. İşveren, işe alım süreçlerinde, değerlendirme yapan kişilerin buna uygun vizyon ve yeteneklere sahip olması büyük önem arz etmektedir.

Aynı zamanda 2012 yılında Rio de Janeiro kentinde gerçekleştirilmiş olan Sürdürülebilir Kalkınma Konferansında toplanan Birleşmiş Milletler, Sürdürülebilir Kalkınma Hedeflerini belirlemişlerdir. Bu hedeflerden bir tanesi de Toplumsal Cinsiyet Eşitliği’dir. Bu sebeple ülkelerin Sürdürülebilir Kalkınma Hedefleri’ni gerçekleştirebilmeleri için sektörde çalışan, yönetici, mühendis ve işçi tüm kadrolardaki kadın sayılarının artırılması gerekmektedir.

Yazının devamını buradan okuyabilirsiniz.

UYARI

Bu haber bir “Madencilik Türkiye Dergisi” haberidir. Her Hakkı Mayeb Ltd.’ye ait olup izinsiz olarak kopyalanıp yayınlanması suçtur ve yasaktır. Kaynak gösterilmeden kullanılması durumunda yasal işlem başlatılacaktır. Kaynak gösterilerek kullanılmak istenmesi halinde “Bu haber/makale Madencilik Türkiye Dergisi’nden alınmıştır” ibaresi ile birlikte haberin linki verilmeli, link de web sitemize yönlendirilmelidir.

Epiroc
Önceki İçerik“Barkom Ar-Ge” Yenilik ve Teknoloji Tasarlamaya Devam Ediyor
Sonraki İçerikBlok Doğal Taşta İhracat Düşerken İşlenmiş Doğal Taşta İhracat Arttı