Dr. Yusuf Ziya Özkan
DAMA Mühendislik A.Ş.

Başabaş analizi, bir projenin veya işletmenin değişik üretim düzeylerinde beklenen gelirleri, giderleri ve kârları arasındaki ilişkiyi ortaya koyan bir planlama ve ekonomik değerlendirme aracıdır. Bir proje veya işletmenin gelirlerinin toplam maliyetlerini tam olarak karşılayabildiği üretim veya satış düzeyine “başabaş noktası” veya “kâra geçiş noktası” denir. Bu üretim düzeyinde proje veya işletme ne kâr eder ne de zarar eder. Yatırımcılar başabaş üretim düzeyinde değil daha fazla üretim yapabilecekleri büyüklükte yatak bularak kâr elde etmeyi isterler.

Başabaş noktasında toplam proje gelirlerinin (TG) toplam proje maliyetlerine (TM) eşit olacağından, matematiksel olarak şu şekilde ifade edilebilir:

Toplam Proje Geliri = Toplam Proje Maliyeti

Başabaş analizinde giderler; sabit ve değişken giderler olarak iki grupta toplanmakta ve değişken maliyetler, sabit maliyetler ve/veya birim satış fiyatındaki değişikliklerin, projenin kâra geçiş noktasına etkileri incelenmektedir. Sabit maliyetler, üretim hacmine bağlı olmayan giderlerdir. Bu maliyetler, üretim çalışmaları için yapılmış olup, üretim düzeylerinden bağımsız olarak gerçekleşen giderlerdir. Yatırım projelerinin ilk yatırım tutarları (CAPEX) buna örnek gösterilebilir. Değişken maliyetler, üretim hacmine örnek
olarak artan veya azalan giderlerdir.

Başabaş denklemi buna göre yazılırsa;

BF x Q = TSM + (DM x Q) (Denklem 1)

Burada;
TSM = Toplam Sabit maliyetler
DM= Birim başına değişken maliyet
BF= Birim fiyatı (veya değeri)
Q= Asgari hedef büyüklüğü veya Başabaş noktasındaki cevher miktarını göstermektedir.

Yukarıdaki denklem üretim miktarına göre düzenlenirse, başabaş noktasındaki üretim miktarını hesaplama için kullanılabilecek formül aşağıdaki gibi bulunabilir:
BF x Q = TSM + (DM x Q)
BF x Q – (TSM + (DM x Q)) = 0
Q ( BF – DM) – TSM= 0

 

Kârın sıfır değil de istenilen bir düzeyde olması için gerekli üretim veya satış düzeyi ise;

 

formülü kullanılarak hesaplanabilir. Bu denklemde “Qk” istenilen bir düzeyde kar getirebilecek cevher miktarını temsil etmektedir.

Bu yolla yeni yapılacak yatırımlarda, güven payını da dikkate alarak, asgari üretim hacminin ne olması gerektiği belirlenmektedir. Bu bilgi, yatırım kararları konusunda yönetici ve karar vericilerin alacağı kararlara yardımcı olmaktadır.

Birim satış fiyatı ile değişken maliyetler arasındaki farka birim başına “katkı payı” denir. Katkı payı, satılan her birimin kendi değişken maliyetlerini karşıladıktan sonra ne kadar para getirdiğini ya da sabit maliyetleri karşılamaya ve kâr elde etmeye ne kadar katkıda bulunduğunu gösterir.

Yazının devamı Madencilik Türkiye Dergisi’nin 120.sayısındadır.

UYARI

Bu haber bir “Madencilik Türkiye Dergisi” haberidir. Her Hakkı Mayeb Ltd.’ye ait olup izinsiz olarak kopyalanıp yayınlanması suçtur ve yasaktır. Kaynak gösterilmeden kullanılması durumunda yasal işlem başlatılacaktır. Kaynak gösterilerek kullanılmak istenmesi halinde “Bu haber/makale Madencilik Türkiye Dergisi’nden alınmıştır” ibaresi ile birlikte haberin linki verilmeli, link de web sitemize yönlendirilmelidir.

Epiroc
Önceki İçerikDr. Abdullah Buğrahan Karaveli TENMAK Başkanı Olarak Atandı
Sonraki İçerikKoza Altın Kaşköy Projesi İçin ÇED Sürecini Başlattı